GECEMİN GÜNEŞİ

10.BÖLÜM "SU KAPIYI AÇMADI "

MEDYADA BORA VE DURUNUN BU BÖLÜMDEKİ HALLERİ VAR DENİLEBİLİR.

"Can'la nasıl tanıştın ? " dedi. Şaşırdım .

" Buraya gelirken uçakta tanıştık." Dedim . Kafa salladı. "Bi dakika" dedi kaşını kaldırarak . "Siz aynı okulda değilmiydiniz. Hiç okulda karşılaşıpta konuşmadınız mı ? " dedi.

" Evet . Aynı okuldayız. Ama ben okulda FOREVER ALONE. Karşılaştığımızdaysa ben nedense düşüp duruyodum. Oda beni sınıfıma bırakıyordu. Bu kadar . Nerden geldi aklına şimdi? " dedim.

"Sanki siz çıkıyormuşsunuz da ayrılmış gibisiniz. Sana yavşayıp duruyo ve açıkçası bu beni rahatsız ediyo." Dedi.

Uzandığım iskeleden doğruldum ve "Okulda da resmen takip ediyordu . Ama alıştım artık. Boşver bir ley olmaz ." Dedim elini tutarak. İkimizde sanki planlamış gibi yavaş yavaş kendimizi iskeleye bıraktık ve yıldızları izlemeye devam ettik .

Kafamı kalbinin üzerine koydum. Aynı kitaplardaki gibi. Kalbinin sesini dinleyerek kokusunu içime çekiyordum. İlk defa yıldızlardan daha fazla önemsediğim bir şey vardı . O da Bora'ydı.

Kokusunu içime çekip kalp atışlarını dinlerken uyuyakalmışım .

BORA'DAN :

Duru uyuyakalmıştı. Üşümemesi için üstüne ceketimi giydirip onu iskelenin kenarından çektim ve kucakladım.

Siteye kadar onu kucağımda taşıdım.

Can ve İpek bizim binanın altında oturmuş tartışıyorlardı. Can kucağımda Duruyu farkedince hızla yerinden kalkıp bize doğru geldi.

Hışımla "Ona birşey mi yaptın? " dedi.

Be zannediyordu kendini. Şuan Duru kucağımda olmasaydı gözüne bir yumruk indirebilirdim. Ama Duru vardı.

Hatta Duruyu uyandırmamak için aldırış etmeden binadan girdim ve evlerine çıktım. Kapıyı ne kadar çalarsam çalayım açan yoktu.

Anneannesi vardı ama bu saatte ne diyecektim ki . Ve gecenin köründe rahatsız edemezdim onları. Bu yüzden bize gittim. Kapıyı açan Deniz bu halimizi görünce ağzı açık kaldı.

" Bir şey yok. Sadece uyuyakaldı. " dedim ve benim odamdaki yatağa yatırdım.

Ablama baktım ama yoktu . Bu işimi kolaylaştırmıştı.

DURU'DAN :

Sabah gözlerimi açtığımda beni izleyen iki çift göz gördüğümde çığlık attım ve kafamın altındaki yastığı gözlerin sahibi olan Bora'ya fırlattım.

"Odamda ne işin var ? " dedim şaşkın şaşkın . Sonra etrafıma baktımki burası benim odam değildi. " Pardon. Burda benim ne işim var ? " dedim bi anda gelen gülmeyle.

" Dün iskelede uyuyakaldın bende seni evine götürdüm ama Su kapıyı açmadı . Ee anneannenleride rahatsız edecek kadar mal değilim.tek çare buraydı. Ve söylemem gerekir çok güzel uyuyosun . " dedi.

Utanmıştım ve kafamı sallamakla yetindim. Sonra telefonuma baktım. Su aramıştı . Tam 30 kere . Yuhh .

Geri aradım . (-ler ben +lar su )

+ Alo
- Efendim kuzu aramışsın .
+ Nerdeydin sen gece gelmedin ?
- Sen kapıyı açmamışsın Bora'lardayım .
+ Neyse iyi o zaman kahvaltı hazırladım herkesi çağır beraber yapalım kahvaltıyı . Dedi ve yüzüme kapattı telefonu .

Bora'ya baktığımda bana bakıyordu. Ona Su'yu dediklerini söyledim. Ve özelliklede Ege'yi çağırmasını istedim.

" Neden sürekli Ege'yi çağırmamı istiyorsun ?" Dedi istifini ve sakinliğini bozmayarak . "Kahvaltıda anlayacaksın " dedim. Ve yataktan kalktım. Kapıdan çıkarken ekledim " Herkesi çağır ." Diye . Kafasını salladı.

Bende aşağıya Su'ya yardıma indim. Şarkı söyleyerek üstünü değiştiriyordu. Geldiğimi fark etmediğini anlayonca arkasından sinsice yaklaşıp "Kuzummmm" dedim beline dokunurken . İrkilmiş ve korkmuştu. Onun bu halini gördüğümde kendimi gülmekten yatağa atmıştım.

" Ha ha ha " diyip odadan çıktı. Bende üzerimi değiştirmek için dolabıma yöneldim.

Dolabı açyığım gibi gözüm pembe elbiseye takıldı. Dolabım hep siyah ve beyazdan hatta beyazdan daha çok siyahken bu elbise nerden çıkmıştı.

Su'ya sorduğumda annrmin gönderdiğini söyledi. Tahmin etmeliydim. Tamam diyip geri dolabıma gittim.

Kot şortlu salopetimi giydim ve içinede siyah göbeği açık bir tişört giydim.

Ben tam hazırken kapı çaldı. Ben bakarım diye bağırdıktan sonra aynada saçıma baktım ve kapıyı açtım.

Karşımda çok tatlı bir Bora duruyordu . Kot gömlek giymişti. Altınada gömleğiyle aynı tonda bi kot şort vardı. Saçlarını rampa yapmıştı ki ona çok yakışıyordu.

Dayanamayıp sarıldığımda parfümünün kokusunu hissettim. Tanıdık bir parfümdü . "Parfümün çok güzel kokuyor. " dedim.
"Parfüm sıkmadım . Dünki parfümün tenime sinmiş olmalı . Ve bu erkek parfümü . " dedi gözlerini açarak .

" İtiraf erkek parfümlerini seviyorum. " Dedim ellerimi teslim olurcasına kaldırarak  .

OKUYAN SAYISI ARTIYOR BEĞENİLERDE. HERKESE TEŞEKKÜRLER.  BEĞENİLERİ GENEDE ESİRGEMEYİN .