21.BÖLÜM"TANIŞMA"

44 11 0
                                    

Bi kaç gün geçmişti ve uzun bir sürede olmasa bi aradan sonra annem beni uyandırmaya geldi . Tabiki gene elinde suyla .

Geç uyandığımı düşünerek hızlıca hazırlandım . Çorabımın teki farklı teki farklıydı . Kravatım boynumda ama bağlı değildi . Saçlarıma iki fırça sürmüştüm . Allahtan ceketimi düzgün giyebilmiştim .

Bu şekilde yani tamamen hazır olduğumda telefonu elime aldım . 15 cevapsız arama .

8 kere Emremm
6 kere Kuzu (Su)
1 kere hayırsız (bora )

Bi dakika . BORA MI ? Ne yüzle arıyordu hala . Ah gerizekalı .

Bari Su'yu arıyım . Buluşup gidelim diye Su'ya mesaj attım . Biliyorum arıyım dedim ama şimdi susmaz o .
Emre . O neden aramıştı sabah sabah . Onu arıyım bari . Mesaj anlamında deil . Gerçekten arıyim .

" Alo "
"Alo"
" Günaydın Uykucu . "
"Günaydın erkenci ... Aramılsın baya bişey mi oldu ? "
"Ha yok . Beraber okula gidelimmi diye şey etmiştim"
"Aaaa olur . Bekle geliyorum hemen "
Ayakkabılarımı ayağıma geçirdim ve hızla kapıyı açtım . Başıma yada aklıma bişey geldi . "Nerde buluşcaz ki ? " . Ahhh kafam zonkluyo . Demekki kafama gelen bişey varmış . Kesin kapı." Aptal şey . Ben sana- " die kapıya kızarken gülme sesleriyle kendime geldim . " Yaa gülmesene . Nerde buluşup gitçez ? "
" Ben okula geldim bile . "
"Beni bekleme öyle olsun" sabah tribimi attım . Oh be rahatladım .
"Melek yüzlüm 1.si evinizi bilmiyorum . 2.si aradım aradım açmadın . " dedi sesini masum modyna sokarak . Ay ben buna kıyamam ki . Tribi yarıda kesiyim bari .
" Tamam ."
"Hadi tamamı bırakta okula gel . Sakın etekle de gelme . Etekle gelirsen de kısa olmasın . Sana bakanların gözlerini oyarım . "
"Kıvança özenip gözlerini midesine sokarım dersin zannetmiştim ama sen öküzlüğünü bozmadın "
Dedim baygın sesimle. Ve zil çaldı . Kapının önünde olduğumdan açtım ve karşımda Su . Telefonu tekrar kulağıma götürdüğümde "Kızım kıvanç kim diyorum . Heyy . Duru delirtme beni . O çocuk kim" diye söylenişleri geliyordu .

Amacım: Gıcık etmek , kısmandırmak , beni ne kadar sevdiğini öğrenmek .
Yaptığım : "Kıvanç geldi . Hadi ben kapatıyprum okulda görüşürüz " diyio yüzüne kapatmak .
Sonuç: en az 17 kere aradı . Ben açmadım .

******************************
Okulda Emre bir kaç kere kıvançı sordu . Bense her seferinde " o bir kitap karakteri anla artık " diye cevap verdim . Şimdiyse okulun çıkıiına yürüyorduk .
" Emre "
"Efendim melek yüzlüm ."
"Bize gelebilir misin ? "
"Oha Duru . Neler düşünüyosun "
"Oha Öküz . " dedim koluna cimcik atarak .
"Sadece annem seninle tanışmak istiyomuş "
"Peki ya baban evdeyse ? " dedi biraz ince bi sesle . Babamdan mı korkmuştu ?

Kahkahalarıma engel olmadan konuşmaya başladım .
"Ba-hahah-babam -hshah -mı -ldkdk - " Sonunda normale döndüğümde : " babamı takma kafana kızmaz o . Asıl önemli olan annem . O baya bakar . " dedim .
" Bora'yıda o kadar eleştirdimi tada baktımı ? " dedi durgun sesiyle .
" Ah . Hayır . O aptala hiç bakmadı bile . İçi rahattı . Üst komşunun oğlu diye . "
"Tamam " dedi .
" Peki onu çok mu sevdin ?"
"Ah . Hemde ne kadar çok sevmiştim . Sanki herşey ondan ibaretmiş gibi sevmiştim ben onu . O benim kalbimmiş gibi sevmiştim . O olmadan ben yoktum yada ben olmadan o yoktu bana göre . Ama onun için böyle olmamış meğer hiç bi zaman . Güzel sever dedim . Güzel mahvetti . Sonra o gün de yani maçın olduğu gün yüzsüzce konuşmaya çalıştı . Ve mutsuzca ordan ayrıldı . " nefes aldım ve içimdeki sıkıntıyı atar gibi geri verdim . Ve konuşmaya devam ettim .
"Biliyor musun ? O bana çok aşık sanırdım . Çünkü Can'la yakın arkadaşlardı ve onunla olan arkadaşlığını bozdu . Benim yüzümden sanmıştım . Biliyorum bu çok kötü bişey ama ilk defa biri benim için böyle bişi yapmıştı . Yada benim için yaptığını düşünmüştüm . İşte ben o gün pna aşık olmaya karar verdim . Hani insanlar aşık olacağı kişiyi seçemezler ya işte ben seçmiştim. Bi aptal gibi seçmiştim ve ona kör kütük aşık olmuştum . " beni kolunun altına aldı . Güven vermek istercesine . Zaten güven veriyorduda . Taki o cümleye kadar " Benimle onu kıskandırmak için çıkıyorsan bunu yapmak zorunda değilsin " beynimin içinde dönüp durdu bu cümle bir kaç dakikalığına .

Hazmedememiştim . Dedikleri yanlıştı . Yani bir bakıma . İlk başlarda Bora'yı unutmak içinde olsa şimdi ona karşı bi yakınlık duyuyordum . Bu arkadaşça bir yakınlık deildi . Yada aşk veyahut hoşlanma da değildi . Bana güven veriyordu . Bu benim çok hoşuma gidiyordu . Günler önce tanıştığım birine güven duymak ne kadar doğruydu bilmiyorum .Olduğum yerde donmuştum . Kendime geldiğimde : " Eğer onu kıskandırmak için olsaydı seni annemlerle tanıştırmazdım . Seni sevmiyorum ama sana güveniyorum . Artık benim için önemli olan güvenmek . Daha seni yeni tanıdım hemen seni sevmemi bekleme . " diye çıkışınca gelip sarıldı . Boynumu kaslarına gömdüğümde kokusu burnumu doldurdu . O hoş meyve kokusu . Hangi meyve olduğunu tanımlamak zordu .

"Beklemiyorum " diye fısıldadı kulağıma . Ne diyeceğimi bilemeden okuduğum bir kitaptan-Solucan- alıntıyla fısıldadım kulağına "Sana aşık olmama izin verir misin ? "

Kolları cümleme karşılık daha fazla sıkıldı . Nefes alamayacak gibi hissetsemde güven veriyordu . Dışarıdan gelen bir "nıck nıck " onaylamayan ses kollarının bağını çözdü . " Olabilirsin melek yüzlüm " dedi . Fısıldamamıştı normal sesiyle söylemişti .

Sarılmamızı yanlış anlayan teyzenin ardından yavaş adımlarla eve ilerledik . Zili çalmadan önce "hazır mısın? " diye fısıldadım . Evet demek istercesine kafasını salladığında zile yöneldim .

Annem o tatlı yüz ifadesiyle açtı kapıyı . Sonra içerden "Duru" diye bi ses geldi . Emre heyecanlanmıştı . Babamdan korkuyordu ve bunu daha önce dile getirmişti . Haklıydı belkide . O kadar panik yapması normaldi .

Ben içeri girdiğimde o kapıda bekledi . Kolundan tuttum ve içeri çektim . Babam yanımıza geldi . "Hoşgeldin" diyip Emre'ye elini uzattı . Emre tedirgince babamın elini sıktı , ayakkabılarını çıkarıp babamın peşinden salona gitti . Onlar gitmişti gitmesine de şimdi annemin söyleyecekleri vardı . Bakalım nasıl buldu Emre'yi .

" Maşallah maşallah. Yakışıklı çocukmuş . Aferin kızım " dedi şakasına . " Tabiki " dedim o yılılık kızların taklidini yapar gibi . İkimizde koca bir kahkaha patlatıp babam ve Emre'nin yanına gittik .

Karşılıklı oturmuş konuşuyorlardı . Emre biraz daha rahatlamış gibi gözüksede hala babamdan çekiniyor gibiydi .

Annem de babamın yanına oturunca kalan tek rahat yer Emrenin yanıydı . Dikkat edin . Rahat dedim . Yani bence tekli koltuklar çok rahatsız . Kanepeler daha rahat . Yaşasın kanepeler , kırılsın tekli koltuklar .

Yarım saat geçmişti . Konuştukları şey reklamlardı . Reklamlar en sevdiğim şeydi . Yani çizgifilmden sonra . Dıştan her ne kadar genç olgunlaşmış bi kız gibi durursam duruyum içimden o kadar da çocuğum .

Annem Emre'yle oturmuş kahve içerek saatlerce çizgifilm izlediğimi anlatıyordu . Yani hiç yerimden kalk-. Ah bir dakika . Beni ona rezil ediyordu .

" Anneeeğğ . Beni rezil etmeyi bırakırmısın ? "
" Kızığğm senin günlük hareketlerini anlatıyorum alt tarafı . " ve sonra o koca kahkahaları .

" Ah babam nerde ? Siz benimle eğleniyosunuz . O en azından benle dalga geçmez ." Söylene söylene ıdama çıkıyodum ki Emre ayaklandı .

" Seni geçirdikten sonra söylenerek yukarı çıkabilirim sanırım. " dedim ve sanırım birazda babamın olmaması -olsada bişey demez ama olsun- rahatlığıyla elini tuttum .

Kapıdan çıkar çıkmaz " O kadarda korkmama gerek yokmuş "diye trk nefeste soludu . Kıkırdayarak başımı salladım ve ardından parmak ucuna kalkıp yanağına bir öpücük kondurdum.

Arkadaşlar erken geldi buda benden size kıyak olsun . 1.140 kişi olduk . Hepinize çok teşekkür ederim . Hepinize sonsuz saygılarımı iletiyorum. Sizleri çok çok çok seviyorum . Kendinize iyi bakın . Yazarınız sizinle fndndnd.

GECEMİN GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin