HORNY • TAEKOOK +18 ✓

11

Haiii, ben geldiim. Özlemişim HORNY kuşumu aww:') Bölümü çok hızlı yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Bol bol oy ve yorum istiyorum.

Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Aslına bakılırsa aklımdan seni arka koltuklara yatırıp becermek geçiyordu." dediğimde derin bir inilti fırladı dudaklarının arasından. Parmakları çene çizgimden alt dudağıma doğru kaydı.

"Ah kesinlikle kontrol ederim o zaman. Ellerini direksiyondan, ayağını da pedaldan çek Taehyung."

Sözleri zihnimde çalkalanırken ağzım bir karış aralandı. Dilimle dudaklarımı yalayarak ıslatırken tereddütle yola bakmaya ve aracı sürmeye devam ettim. Şok içinde kalakalmıştım. Siktir ne? Ne demişti? Gerçekten de bu sözleri söylemiş miydi?

Sahiden de bunu yapabilir miydi ki... Tanrım!

"Çekil dedim Taehyung." dedi ikaz edercesine, kuru bir sesle. Dilimle yanağımın içini dövercesine sertçe dürtüklerken onu dinleyip önce direksiyonu bıraktım. Onu kızdırmak sanırım en son isteyeceğim şeydi, bana o yangın merdiveninde yaşattıklarından sonra...

Ardından ayağımı gaz pedalından çektiğimde araç aynı hızda ilerlemeye devam etti, yavaşlamadan.

"Siktir." dedim şok içerisinde gözlerim irileşirken. Gözlerime inanamıyordum. O bana şok üstüne şok yaşatmaya devam ediyordu. Şu anda araca dokunmadığı halde kontrol edebiliyordu. Bunu gerçekten de yapabildiğine inanamıyordum, aklım almıyordu... Bu korkunç olduğu kadar çok havalıydı!

Dakikalar öncesinde de polis memurlarını hipnoz ederek cezadan kurtulmama sebep olmuştu. Ah bu çok iyiydi. Tüm her şeye şahit oldukça o bana hiç bir şekilde sınır tanımayacağını ispatlıyordu sanki.

Araç gerçek anlamda aynı hızda ilerliyor, direksiyon ufak ufak oynuyordu. Dışarıdan bakan biri, aracın kendi kendine gittiğini görse... Tanrım neyse ki aracımın camları siyahtı ve dışarıdan içeriyi göstermiyordu.

Başımı çevirdiğim anda, yanımdaki yolcu koltuğunda ondan eser olmadığını görünce dikiz aynasından bakmak yerine başımı arkaya döndürdüm.

Arka koltuğa uzanmış ve bacaklarını iki yanında açarak dizlerini karnına doğru çekmişti. Çırılçıplak bir şekilde hayalarını okşuyordu. Ah siktir. Onu böyle görünce, kasıklarıma sancı saplandı.

"Baksana, aracı kontrol ederken seni becermem ya sana engel olursa? Kaza yapmamıza sebep olursan?" Onu deli gibi altımda sektirmek istiyordum, ancak bu düşünce de istemsiz zihnime sızmıştı ve kuşkulanmıştım.

Ya onu becerirken kontrolü kaybederse... Tanrım düşüncesi bile korkunçtu.

"Seni öldüreceğimden mi korkuyorsun?" Yattığı yerde uyluklarını okşarken, tek eli göğsüne paralel gelecek şekilde kıvrıldı ve parmaklarını ağzının içine çekerek emmeye başladı.

Yanakları bu hamlesiyle birlikte içeriye doğru göçtüğünde, soluklarım hızlandı. Kasıklarımda bir titreşim oluşmaya başlamıştı. Elbette bundan korkuyordum. Ölmeye hevesli sayılmazdım, ben yaşadığım hayattan gayet memnundum.

Başı yattığı yerde hafifçe çevrildiğinde, güneş gibi parlayan sarı saçları alnına döküldü beceriksizce.

Sertçe yutkundum, genzim kurumuştu. Kaza yapmamızı sağlarsa ona hiç bir şey olmazdı, çünkü o zaten hayaletti. Ona sözlü bir yanıt vermedim bile, çünkü düşüncelerimi okuduğunu biliyordum.