HORNY • TAEKOOK +18 ✓

12

Haiiii, ben geldiim. Ay bölümü inanılmaz hızlı yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Ki vardır illaki sjsjs

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum, keyifli okumalar dilerim! Xx

**

"Gitme Jungkook." dedim onu tamamen yasladığım kalebodur taşı ve kendi bedenim arasında kıstırarak.

Bacaklarımla çıplak bacaklarını kafesledim. Ellerim kalçalarını avuçlarcasına sıkıyordu.

Geri dönüşü olmayacak sözleri bir an bile tereddüt etmeden söyledim. "Kaybolma. Kal benimle."

Sonra da uzanıp dudaklarının ortasına yapışarak onu hırçınca öpmeye başladım.

Bu sözlerimin arkasından onu hemen öpmem afallamasına sebep olsa da saniyeler içerisinde öpücüğüme karşılık vermesi kaçınılmaz oldu.

Ellerini iki yanında sabit tutmaya son verip onları sıkı sıkıya boynuma doladı ve yeterince yakınında değilmişim gibi beni çıplak tenine çekip bastırdı.

Göğüslerimiz birbiriyle sert bir çakışma yaşarken genzimden hırıltılı bir inilti yükseldi.

"Asla bırakmayacağım seni, sen benimsin, ben seninim." Dudaklarımı öpüyor olmasına rağmen sesi zihnime sızdığında istemsiz irkilme yaşasam da onu hırçınca öpmeye devam ettim.

Tannie, havlayarak banyodan içeriye gelip bacaklarıma zıplamaya başladığında, dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdım.

"Babacım, acıktın mı? Gel yemeğini vereyim." Jungkook'un kalçalarını bırakıp geri çekilmek için hamle yapacağım sırada boynuma doladığı kollarına abanarak ondan uzaklaşmama engel oldu.

"Jungkook bir dur. Mama koyup geleceğim hemen." dedim sıktığım dişlerimin arasından tıslarken, bir yandan da boynuma sardığı kollarını çekiştirerek tutuşundan kurtulmayı başardım.

Tan benim dönmemle birlikte peşimden koşturarak önüme geçip benden önce banyodan çıktı. Zıplayarak etrafında kuyruğunu yakalamak istercesine döne döne bana oyunlar yaparken kıkırdayarak eğilip onu kucağıma aldım.

Başından öptüğüm anda boynunu çevirip yanaklarımı ve dudaklarımı yaladığında huylanarak kıkırdadım. "Çok mu acıktın be babacım, kıyamam sana."

"Hadi Taehyung!" Jungkook'un bağırışını duyunca kaşlarım çatıldı. "Jungkook tamam! Köpeğimle ilgilenmek zorundayım biraz dur yaaa!"

"Ama sabırsızlanıyorum." dedi cilveli bir şekilde banyo eşiğine dayanıp kalçalarını sallayarak.

Omzumun üzerinden ona ufak bir açıyla bakmaya son verip önüme döndüm ve eğilip Tan'ı kulübesinin yanına indirdim.

Hemen köşedeki dolaba uzanarak mama paketini çıkardığım gibi mama tasını doldurdum. Göz kararı mama koyduktan sonra paketi katlayıp gerisin geriye dolaba geri kaldırıp kapattım. Hemen onun kulübesinin yanında vitaminlerinin, mamalarının, krakerlerinin, oyun ödül yiyeceklerinin içerisinde bulunduğu bir dolap vardı.

Suyunu kontrol ettim, daha bu sabah tazelemiştim zaten su tasını. Kuyruğunu sallaya sallaya mama tasının önüne geçip yemeye başladığında kıkırdadım. Cidden çok acıkmıştı, minik bebeğim benim.

Tam geri çekileceğim sırada Jungkook'un sırtıma abanan baskısını hissettim. Tıpkı benim gibi eğilmiş ve ellerini boynuma dolamıştı. Parmakları göğsüme dek uzanıyordu.

Omuzlarıma dudaklarını bastırdığında içim titredi. "Jungkook, gerçekten çok yaramazsın." Başımı omzuma doğru çevirerek ona bakmaya çalıştığımda, dudaklarını bulunduğu noktadan ayırdığı gibi dudaklarıma atıldı.