♤
Ders zili çalmıştı. Hoca sınıftan çıkmış, öğrenciler yavaştan dağılmaya başlamıştı.
İzuku askılıkta durmuş hırkasını üstüne atmıştı. Hızlıca sınıftan çıkacak ve sarışına yetişecekti. Yani, aklında bu vardı.
Olduğu yerde adımladı. Hemen uğraşmak istiyordu(?) Sarışın yurtta kalmıyordu. Eve yürüyerek gideceğini düşünüyordu İzuku. O da onunla beraber yürüyecekti.
* * *Çantasını bir omzuna atmış, merdivenlerden hızla iniyordu. Sesli nefesler eşliğinde, sarışının daha okuldan çıkmamış olmamasını diliyordu.
İzuku'nun sınıfı 4. kattaydı. Sarışının sınıfı ise 2. kattaydı. Daha okuldan çıkmasına imkan yoktu. Tabii eğer hoca erken salmadıysa.
İkinci kata geldiğinde derin bir nefes çekti.
"UHHH!! Tanrım... az kalsın geberiyordum.." nefesinin düzene girmesini beklemeden sarışının sınıfına doğru adımladı."HuhuUuhuuu... soon arzum nedir diye, gelipte bana sorsalar.." Daha zil çalmamış mıydı? Hiçbir ikinci sınıf dışarda yoktu. Hoş, bu onun için iyiydi.
Sınıfın önünde beklerken kendi kendine bir şarkı mırıldanıyordu.
Biraz zaman geçmişti. Sanırsam yedi dakika kadar(?) Yeşilli kapının önüne çökmüş, ayaklarına bakıyordu.
"Ughh.. sadece eğlenmek istiyorumm. Ne zaman çıkacaksınn??"
Kolundaki saate baktı, saniyeler vardı.
"Ve bir ve iki ve üç."
Birazdan bazı sınıfların kapısı açılmış, öğtenciler çıkmaya başlamıştı. İzuku yerden kalkmıştı. Sarışını bekliyordu.
Birkaç dakika sonra koca kalabalığın arasından sarışın gözükmüştü. İzuku direkt olarak peşine takılmıştı. Fark ettirmeden arkasına yaklaşmış, aşağı inene kadar da öyle yapmıştı.
Şimdiyse tam arkasındaydı. Sarışın bahar olmasına rağmen (hoş hâlâ marttalardı.) Boynuna bir atkı dolamış, kalınca bir mont giymişti.
"Üşüyor musun?"
Katsuki arkasından gelen sese karşılık ani yüzünü dönmüş, olduğu yerde durmuştu. Yakutlar hemen arkasındaki yeşillere bakmıştı. Kaşları hafif çatılmış, ama sinirli gözükmeyen bir çehreyle İzuku'ya bakıyordu.
"Ahm, neden geldiniz?"
Sohbeti kısa kesip eve gitme niyetindeydi. Tuvalette çok utanmıştı, büyük ihtimal yine aynı şekilde davranacaktı, değil mi? Aynı tuzağa iki kez düşmeyecekti.
İzuku sarışına bir adım yaklaşıp üzerine eğildi, gözlerini kısıp gülümsedi. "Eve mi gidiyordun?" Soğuk nefesini çocuğun yüzüne üfledi. Katsuki kaşlarını biraz daha çattı.
-Rahatsız edicisin. Görüşürüz.
Geri adımlayıp İzuku'dan uzaklaştı. Neden bir günde bi anda, bu kadar yakınlaşmıştı ki, anlamış mıydı? Sanmıyordu, anlamazdı.
Arkada kalan yeşilli istifini hiç bozmadan yürümeye devam etti. Sarışının yanına vardı, ellerini önüne attı. "Yalnız,"
İzuku ikinci bir hamleye geçiyordu. İzuku'nun solunda yürüyen sarışın onu dinlememiş gibi davranıyordu. Yeşilli sol kolunu hızla kaldırıp sarışının kafasına koyup, kendisine çevirirken cümlesine devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fleur De printemps | Dekubaku
Fanfiction"Alt sınıflarda bir çocuk var, benden hoşlanıyor." -özgünlüksüz -manga/anime bağımsız