Gözlerimi açar açmaz neredeyse burnumun ucunu görmeme engel olan karnımı görünce etrafıma bakındım.
Ellerimi karnıma sarıp ayılmak için biraz bekledim. Son günlerde çok fazla yoruluyordum ve hareketlerim kısıtlamıştı.
"Günaydın bebeğim." dedim karnımı okşarken.
Ona bir an önce kavuşmayı çok istiyordum ama bu ağrılarım dayanılmaz bir hal almaya başlamıştı.
Yataktan destek alarak zar zor kaldığımda gözlerimi ovdum.
Banyoya girip önce yüzümü yıkadım, sonra üstümü değiştirip salona geçtiğimde Zayn montunu giyiyordu.
"Uyandın mı?"
Ona yaklaşıp kollarımı ona sardım.
"Hmhm."
Saçlarımdan öptü. "Sen gidiyor musun?"
"Evet, erken gelirim ama."
Üzüntüyle ona baktım. "Gitmesen olmaz mı? Sıkılıyorum evde.."
Göz devirdi. "Erken geleceğim, gezmeye gideriz." dedi ve çenemi okşadı.
"İstemem."
Omuz silkip mutfağa girdim. Fakat masayı görür görmez gözlerim parlamıştı.
"Otur kahvaltını yap, bu tabak bitecek tamam mı?"
"Tabii, emredersin."
Sandalyeyi çekip oturduğum an yanaklarımdan öptü ve son olarak dudağıma uzandı.
"Seni seviyorum."
"Ve oğlumu da." dedi karnıma eğilerek. Saçlarını okşayarak karnımı öpmesini izledim.
Her sabah böyle güne başlamak çok güzeldi. Zayn daha ilk günden babalık rolüne bürünmüştü. Ben de en az onun kadar mutluydum ama alışabilmem biraz zaman olmuştu. Şimdi ona kucağıma almak için sabırsızlanıyordum
"Tamam Zayn, hadii.."
Zar zor bizden ayrıldı ve evden çıktı. İştahla kahvaltımı yaparken bir yandan da telefonumla Jessica'yı aradım.
"Teyzeni çağıralım da biraz dedikodu yapalım değil mi anneciğim?"
+
zayn: napıyorsun
summer: hiiç sen
zayn: aradayım 2 dakka görüntülü ariyim seni
summer: yiaa sen beni mi özledin
zayn: evet aç hadi
summer: şey şu an değil ya
zayn: öyle mi ne zaman müsaitsiniz hanımefendi
summer: of
zayn: dışarlardasın yine dimi
summer: ya ne olmuş yani
zayn: karnın burnunda sokaklarda doğuracaksin amk
zayn: zavallı oğlum benim
summer: benim oğlumun keyfi gayet yerinde teyzesi de seviyo onu hem
zayn: bir de yanında deli teyzesi mi var
zayn: evyahlar olsun
zayn: bekle oğlum baban seni kurtarmaya geliyor
summer: hiç gerek yook
summer: geldim şimdi eve
summer: susucan mı artık