4. BÖLÜM

87.2K 951 213
                                    




Kıyamet koptu.

Yeni işe girdiğim gün patronumdan teklif
almak kimsenin olmayacağı gibi benim de
beklemediğim bir şeydi. Adam resmen banaevlenme teklifi etti. Bana. Azel'e.

Telaşlandım.

Dudaklarımı aralamaya gücüm zar zor
yetti. "Adar Bey, siz neler diyorsunuz?" diye
sordum.

Derinden sıkıntılı bir nefes aldı. "Ne dediğimiduydun. Biliyorum saçma oldu." Sesi birden çaresiz geldi kulağıma. "Büyükannem rahatsız, sana ölüm döşeğinde diyebilirim. Birkaç aylık bir anlaşma olacak."

Ha? Büyük anne ölene kadar yani. Acaba
miras falan mı kalacaktı? Sorsam kızar
mıydı?

"Ben bu teklifi kabul edemem. Eminim
etrafınızda öyle birini bulmakta zorluk
çekmezsiniz Adam Bey."

"Benim etrafımda iyi kızlar olmaz. Senin
gibi birine ihtiyacım var anlasana." Ben onu
anlamaya mecbur muyum ya? "Ne kadar
para istersen veririm." dedi.

Gözlerime bakıyordu.

Gözlerimi devirmemek için zor
tuttum kendimi.

"Yeterki kabul et."

"Yapamam."

"Hemen kestirip atma. Biraz düşün. Benden
istediğin bir şey olursa yaparım." Sesi sakindi ama ben sakin değildim.

"Bir şey istemiyorum ki?"

"Belki istersin."

"Bilmiyorum, ama düşüneceğim Adar Bey.
Merak etmeyin."

Biraz rahatladı. Bence boşuna rahatladı. Niyeteklifini kabul edeceğim ki? Aptal miyim ben? Düşünmeme gerek yoktu. Dizilerde kitaplarda evlenenler sonunda birbirine aşık oluyordu. Ben âşık olmak istemiyordum. Kabaydı. İnsanı deli ediyordu. Kim bu adamla evli olmak ister ki?

Ben istemem.

"Çıkabilir miyim?"

"Evet."

Odadan çıktım.  Masamın başına geçtim.  Birkaç dosyayı Adam beyin istediği gibi bilgisayara geçirdim. İşim bitmişti. Adar beyin teklifini aklıma getirmicem.  Onun için Yine kitap okumaya devam ettim. Kitapda niye bu kadar dram var ya içim bayıldı. Dram pornosu yazan yazarların kafası ne yaşıyor anlamıyorum.

Kitabın yazarını merak ettim acaba yazdığı şeye mi benziyor diye instagramına girdim. Öff yazar da yazar yani. Gitmediği mekan, yapmadığı tatil yok. İstediğini en iyi yerde yiyor içiyor, en güzel kıyafetleri giyiyor. Estetik makyaj desen o biçim. Kuaför desen saçının boyasını, kesimini özel, eksik etmiyor. Lüks içinde mutlu mesut yaşıyor. Okuyucuları karaktere bağlansın diye dram yazıyor ve karakteri karşımıza bak benim karakterim çok acılı ona acı, kendini onun yerine koy imajını mı çiziyor.

Sen mutlu mesut yaşa. Ama ben senin yazdığın dram pornosunu okuyup ortada bir kitap yüzünden psikolojisi bozulmuş okur hatun olup hayatı sorgulayayım öyle mi? Hayır da bize hayat dersi verdiklerini falan mı sanıyorlar bu gel keyfim gel gibi yaşayan yazarlar.

Yok ya, başka?

Şaka gibi.

Kafamı taşlara vurcam.

Şöyle rahat  ve zengin olmak için okuyucu mu tırtıklamamız lazım be. Aman neye şaşırıyordum ki benim arkadaşımda öyle.

Bir gün zengin olacağım.

Esnedim. Uykumu açmak için Hemen kadınlar tuvaletine gittim. Elimi yüzümü yıkamam lazımdı. O sırada tuvalet kabinlerinden kaba sesler geldi.

"Ah, ohh! Biraz daha hızlı! Daha derine gir!Aşkım yap şunu aygırım."

Oha amınakoyum.

Bu Binnur'un inleyen sesiydi. Şirketin
tuvaletinde hemde tuvaletinde biriyle
sevişiyordu. Tipkı sürtükler gibi. Gitmem
gerekiyordu ama yapamıyordum.

"Binnur seni öyle becereceğimki şirkette
yürüyemeyeceksin!" Erkek sesi boğuktu. Sesi tanımıyordum. "Hadi fahişem hepsini al, hadi Binnur."

Kulaklarım yandı. Gözlerim kırpıştırdım.
"Evet. Becer beni senin fahişenim aşkım."

"Seni düzdüğüm için mutlusun değil mi
Binnur?"

Düzmek mi? Fahişem mi? Becermek mi? İğrenç be. Bence hayvanlar için kullanılan ifadelerden biriydi bunlar. Kadını aşağılayan bir kelimeler toplukupundan biri. Ama bu Binnur'un umrunda bile değildi. Bazen hemcinslerimi korumak istiyorum ama bazen yaptıkları şeyler onların cinsiyetini kurtarmiyordu.

Bu amansız bir gerçekti. Tuvalette başkası
tarafından, o başkası bir erkek dikkat
çekerim, aşağılanmak bile umrunda değildi.

Erkeklerin piç olduklarını biliyorduk da...
Peki kızlar... İçerde bunları Binnura yapan
kişi kimse tam bir şerefsizdi kesin. Binnuru
sadece kullanıyordu evet buna Binnur izin
veriyordu ama yine de onun adına üzülmüş
ve ona gerçekten acımıştım.

Evet.

Hem de Binnur içerde zevk çığlıkları atarken.

İnsanlara üzülmeyi biran önce kesmeliyim.

Binnur kendinden geçmiş vaziyette "Evet...
senin gibi... kimse düzmedi... beni," dedi,
ince sesi gergindi. Bu ince sesli kızdan bu
ses... Demek böyle oluyordu. "Aşkım hızlan.
Düz beni düz," diye bağırdı.

Şirkette olduğumuzu niye anlamıyorlardı.
Bu doğru değildi ama çalışma saati olduğu için herkesin çalıştığını falan sanıyorlardı galiba. Ah. Binnur için zaten buraların sürtüğü denmişti değil mi?

İçerdeki adama ne deniyordu? Şerefsiz herif.

Niye unutuyorum. Acaba hayatındaki sadece içerdeki kişi miydi?

Binnur, "Boşalacağım aşkım," dedi.

"Bende boşalacağım. İçine boşalmak
isitiyorum Dinnur."

"Korunuyorum. Boşal aşkım. Islat beni
sularınla."

Yüzüm pancar gibi oldu.

Acaba boşalmak....

Off saçmaladım iyice.

Tuvalete bir kız girdi. "Hah Azel burda
misin?" Bağırmıştı. Off olamaz. İfşa oldum! "Adar Bey seni çağırıyor, çok sinirli."

Olamaz. Adar Beyi unuttum. Canıma
okicaktı.

Kiz dışarı çıktı.

Binnur ve o adam kabinden çıktı. Oha adam
insan değil yalnız. Devasa bir yaratık.

Binnur, siyah saçlarını geriye savurup, "Sen
bizi mi dinliyordun küçük sürtük," deyip
üzerime yürüdü.

Boku yedim galiba.

Yeni bölüm için yorum ve vote aşklarım

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin