5. BÖLÜM

84.1K 890 230
                                    

Yeni bölümler için oy ve yorum yapmayı unutmayın 😘

5. Bölüm- Cırcır

Binnur kızıl saçlarını geriye savurarak üzerime gelirken ne yapacağımı bilemedim.

Zaten küçüklüğümden beri adı Binnur olanlardan çok çekmiştim. İlkokul arkadaşım Binnur arkamda oturur saçımı çekerdi. Lisede sıra arkadaşım olan başka bir Binnur beni hırsızlıkla suçlamıştı.

Üniversitede tanıştığım Binnur beraber ortak yapacağımız projeyi elimden almanın yolunu bulmuş beni yarı yolda bırakmanın yolunu bulmuştu.

Yine bir başka Binnur'la yakın arkadaştım ama o ilk erkek arkadaşımla yatmıştı. Onları yatakta iş üzerinde yakalamıştım.

Şimdiki Bunnurda benden intikam almak ister gibi üzerime yürüyordu. Ben zaten Binnurların nasıl kavgacı ve ikiyüzlü olduklarını acıyla gözyaşıyla fark etmiştim.

Bunu kendi açımdan söylüyorum çünkü en azından benim hayatıma girenler böyleydi. Benimle kavga edecekti işte. Kesin. Niye? Onu şirketin tuvaletinde bir adamla sevişirken bastım diye.

Eğer hayatım bir film olsaydı adı 'Azelya'nın Binnur'la imtihanı' olurdu.

Sarsak adımlarla geriye sendeledim. Binnur'un alev saçan gözlerini bakıyordum. Hemen başımı salladım. "Ben bir şey görmedim, duymadım, bilmiyorum," dedim.

Kocaman yutkundum.

Öldürücü okları gözlerimin içine fırlatıp, "Yalan atma," diye bağırdı, tam mahalle kadını edasıyla.

Yalandı evet.

Ama keydimden yalan söylemiyorum ya ıslak sıçmık.

Korkumdan, başım belaya girip işimden olmayayım diye yani. Sonuçta zar zor buldum bu işi.

Yanındaki adam sonunda konuşarak, "Bizi kimseye söyleme," dedi.

Başımı sallayarak "Söylemem," dedim hemen.

Sürtüklerin kraliçesi Binnur hemen itiraz edip, "Buna mı güveneceğiz ya?" diye sordu.

"Güven," dedim, tabiki yine hemen. "Kimseye söylemem."

Yanındaki adam saatine bakıp elini Binnur'un bel boşluğuna koyup, "Binnur toplantı var. Gitmemiz gerekiyor. Kimseye söyleyeceğini düşünmüyorum," dedi.

"Evet. Gidin siz." Aklıma Adar Bey ve onun korkutucu yüzü geldi. "Beni de Adar Bey çağırdı. Gitmem gerekiyor."

Binnur kendisini beceren adama bakıp, "Tamam öyle olsun," dedi. Tabii ki kendisini becerip zevk veren adama benden daha çok güveniyordu. Hiç şaşırmadım çünkü konuyu şöyle bir hatırlayalım. Binnurlar beni sevmez ve bana güvenmezlerdi. Sonra bana bakıp, "Eğer şirkette dedikodu yaparsan seni pişman ederim," dedi. Sesi nefret ve kibir doluydu.

Şansıma sıçayım, Sonra da Binnur'a sıçayım.

İkisi çıkıp gidince rahat bir nefes aldım. Zaten Adar Bey beni bekliyordu. Bir de o vardı ofladım.

Tuvaletten çıkıp doğruca Adar Beyin ofisine gitmek yerine biraz oyalandım. On dakika sonra şirket dağılacaktı. Acaba benden yine ondan evlenmeyi ister miydi? İnşallah istemezdi on dakika daha. Yarın canıma okuyacaktı ama bana ne?

Onun yanına gitmek istemiyorum.

Beş.

Dört.

Üç.

İki.

Bir!

On dakika doldu! Yuppi! Sevinçten zıpladığım sırada arkamdan gelen sesini duydum.

"Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?"

Aov!

Arkamı korkarak döndüm. Heykel gibi durmuş bana bakıyordu. Yutkundum. "Ben de sizin yanınıza geliyordum."

"Burdan öyle görünmüyor ama. Seni çağırmamın üzerinden yarım saat geçti."

Bence adam doğru diyor.

"Evet öyle görünmüyor. Ama mazeretim var benim. Ondan şey edemedim yani gelemedim."

"Neymiş o? Eğer düzgün bir mazeretin yoksa kovulursun."

Oha.

Bu bana evlenme teklifi etmedi mi?

Belki evlenmekten vazgeçti.

Niye kovuyor şimdi?

NNeyse Azelya kızım. Konuya odaklan. Konuya odaklan. Kovulamam. Zar zor bulduğum işi kaybedemem.

Ağzımdan istemsizce, " Şey efendim... Ben biraz cırcır olmuşum da," sözler döküldü.

Yeni bölümler için oy ve yorum yapmayı unutmayın!

SEKRETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin