Aşkımlar bölümlerin hızı için oy verip yorum yapın Artık kota koyuyorum 😘
16. BÖLÜM
Aşk diye bir şey gerçekten var mıydı?
Herkes bu soruyu sorabilirdi benim için çok önemliydi. Galiba bana bir haller oluyor. Bu adama âşık olmak kaçınılmaz sert görünen yumuşak tavırları.
Emir verirken gözlerinin parlaması.
Ve beni şaşırtırken bundan eğlenmesi.
Ona aşık olmaktan kaçamam. Artık kocam. Çok garip bir şey keşfettim. Yakınlık bir anda hem de. Evlilik böyle bir şey miydi sahiden? Bilmiyordum.
"Adan olduğunu inanamıyorum," dedim. Ben hâlâ şaşkınlıkları oynuyordum ve Biraz zor çıkarım bundan. "Kimin Adası olur ki?"
Arkama geçti. Kollarını belime sardı. "Adı Adar olanın, Adası olurmuş."
Güldüm. "Bu nasıl bir uydurma be?"
"Gerçek olamaz desene?"
Diyemezdim, adamın adası var yani.
Nasıl itiraz edeyim şimdi?
"Artık ikimizin," dedi. Sesi samimiydi. "Burası."
Nasıl benim olabilir ki benden boşanacak? Niye bazen hep benimle kalmak istiyormuş gibi bakıyordu ki anlayamıyorum açıkçası. Bunu düşünmek beni üzüyor bu yüzden başka bir şeylerden söz etmeliyim.
Konuyu değiştirdim. "Pardon ama biz nerede kalacağız?"
Elimi tuttu. Ah elimi tutuşu... Sahiplenici erkek tutuşuydu. "Gel sana göstereyim."
Biraz yürüdük adamızda. Adamız. Sonunda sıra sıra dizili ağaçları gördük, biraz daha yürüdük ve arkasındaki beyaz evi gördük vay canına.
Ev çok güzeldi. İki katlıydı, duvarlarından tut kapısına kadar hoştu. Etrafında mini bir bahçe bile vardı. Mavi orkideler ağırlıklı olarak bulunuyordu. Bahçenin bu hale gelmesi nasıl olmuştu acaba? Biz burada ne kadar kalacaktık?
Ah ve başka bir mevzu daha vardı. Koca adada yalnız mıyız?
"Adar," dedim etrafıma bakarak. "Şimdi biz. Sen ve ben burda yalnız mıyız?"
Bir adada ne olur? Mesela her an vahşi bir hayvanla karşılaşabilir miyiz? Biraz ürktüm.
"Evet."
"Ama bu koca ada biraz korkutucu değil mi?"
"Ben varım ya?" Beni kolunun altına aldı. "Merak etme burda korkmaya vaktin olmayacak. Korkmayı değil başka şeyleri düşüneceksin."
Kelimeleri.... Bana başka şeyler fısıldıyordu. Yutkundum. Tüm endişem uçup gitti.
"Seni evimin her yerinde ve dışında ve tabii adamın her yerinde çıplak görmek için çok sabırsızım."
Beni çekiştirerek eve ilerlettim. Bahçe kapısını geçip sokak kapısına vardık.
İçerisi daha da güzeldi. Çiçeklerle süslenmişti. Yukarı çıkan merdivenlerden devam ettik. Birden fazla odası vardı. Adar beni en en uçtakine soktu.
Ben daha inceleyemeden beni kendine çevirip öpmeye başladı. Kalçamı tuttu kendisine ya da şişmiş aletine bastırdı.
Şaşkındım. "Senin için bütün zaman bunca uçakta böyleydim."
Yutkundum. "Şey ben..."
"Hişşş." Parmağını dudaklarıma koydu. Pürüzsüz cildine baktın. "Kocan seni önce emip tadına bakacak."
Üzerindeki gömleği çıkardı attı. Öff adam çok yakışıklı. Damarlı kollarında pekçok dövmeleri vardı. En sevdiğim kelebek dövmesiydi. Herkesin deli divane olacağı, asla ulaşılması mümk0n olmayan o adam benimdi. Tamamen benim.
Adar Karaduman, tamamen benimsin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Aşağı çöktü. İşte bu muhteşem adam şimdi karşımda diz çöktü. Önce eteğimi çıkardı. Burnunu külotuma götürüp kokladı. "Immm çok tatlı, şimdi o benim. Yalayıp yiyeceğim."
Utanmıştım ama Ona itiraz edecek değildim. İtiraz etmem için hiçbir neden yoktu.
Külotumu aşağı indirdi. Çıkardı. "Bacağını aç ve bana tatlı amcığını göster de karımın nasıl olduğuna bakayım yavrum."
Ayaklarım komutunu uydu ve bacağımı açtım. Ona kendimi gösterdim. Yarı utanç vardı ama yarı da cesaret, çünkü o benim kocamdı. Bunu bilmenin bünyeye yaptığı ekstra bir rahatlık vardı.
Hangi kadın kocasından daha başka bir erkeğe yakın olabilirdi ki zaten.
Ah... Evet Adar benim kocamdı.
Kocam.
Bu gerçeğe ne zaman alışırım diye düşünüp dururken hemen alıştım o an sanki.
"Offf. Pembe." Dilini değdirdi. "Pembe en sevdiğim renk oldu artık yavrum. Bu pembe kadehin içindekini doyasıya içeceğim."
Nasıl böyle kirli konuşuyor? Uçakta da öyleydi gerçi değil mi?
Ovv.
Kocamın ağzı çok bozuk.
Şimdiden bu kadar bozuksa, ilerde kim bilir nasıl olacak.
Beni yalamaya başladı. "Ahhh. Adar... Biraz yavaş ol." Çok hızlıydı. Beni resmen ağzına çekiyordu. Saçlarını sertçe kavradım, biraz daha kavradım. Adar bana baktı ama beni yalamayı içine çekmeyi bir an olsun bile bırakmadı.
Sanki ben bu adadaki tek suydum o da beni kana kana acımasızca başkasına bir damla bırakmayacak şekilde bencilce, beni öldürecek şekilde vahşice içiyordu.
Beni içine çeken ağzına daha fazla karşı gelemedim. "Adar ben..."
Adar geri çekildi. "Gel yavrum. Ağzıma gel ve hepsini ağzıma bırak. Kocanı besle."
Sanki kocasını beslemek kadının görevidir der gibi söylemişti.
Adar tekrar bana yapıştı ve daha sert bir şekilde yalamaya devam etti. Sonra bir anda adını haykırarak inim inim inleyerek titreye titreye istediği gibi ağzına geldim.
Adar beni tüketene kadar yaladı. Resmen bitmiş hissediyordum. Beni tutmasa kesin olarak düşerdim. Adar rahat beş dakika sonra geri çekildi.
Ayağa kalktı. Beni direkt öpmeye başladı. Tadımı aldım. "Çok tatlıydı. Tadın çok güzel yavrum."
Üzerimdeki bluzu çıkardı, sütyeni de çıkardı. Kenara attı. Şimdi karşısında tamamen çıplaktım. Ve açtım. Memelerimi avuçladı. Onlara hayran hayran baktı.
"Azel beslenme sırası sende yavrum, söyle bana minik ağzını mı minik amcığını mı önce beslemeliyim?"
