ruth // h.s

✖️ thirty one ✖️

hayley, yağmur damlalarının sokaktan geçen insanları ıslatmasını izliyordu.

yapacak başka bir işi yoktu.

boğuk aksanlı çocuk, onlar birlikte duş aldıktan sonra evine gitmişti.

hayley ise sıkılıp çareyi yağmuru izlemekte bulmuştu.

insanlar, ıslanmamamak için hızla koşuyorlar ve ıslanmalarını engelleyen yerlerin altına giriyorlardı.

hayley onlara bir anlam veremedi.

yağmur altında yürüyerek ıslanmak onun en büyük tutkularının arasındaydı.

özellikle eve geldikten sonra kendisine yaptığı sıcak kahve, giydiği dizine kadar ulaşan çorapları ve ardından battaniyenin altına girip kaldığı yerden kitabına devam etmesi...

belki de kitap okumalıyım

diye düşündü kız.

ayağa kalkıp, yatağının yanından kitabını alacağı sırada telefonunu da aldı.

harry'e mesaj atabilirdi veya ondan gelebilirdi.

hayley oturduğu koltukta yayılarak ayaklarını pencere kenarına uzattı.

kitabını kucağına alarak köşesini kıvırdığı sayfayı açtı.

telefonunu kontrol etmek adına eline aldı ve mesaj olmadığını görünce üzüldü.

ardından hayley, kitabını unutup bildiği sitelerde harry'nin ismini aramaya başladı.

adına rastladığında profiline girdi.

az fotoğrafı vardı,

hayley onlara teker teker özenle baktı.

önceden koymuş olduğu, arkadaşları ile olduğu topluca fotoğraf hayley'i nedensiz yere rahatsız etti.

sarı saçlı bir kız; kolunu harry'nin omuzuna atmış, etraftakileri önemsemeyip birbirlerine gülümsüyorlardı.

bu o kız, diye düşündü hayley.

harry'nin arkasında gördüğü bornozlu kız buydu.

hayley üzüldü fakat eskide kaldığını düşündü.

harry ona bütün açıklamayı yapmıştı.

hayley, yüzündeki gülümsemeyi fark ettiğinde boğuk aksanlı çocuğun onu gerçekten mutlu ettiğini düşündü.

kız, boğuk aksanlı çocuğa ciddi anlamda aşık olmuştu.

✖️✖️✖️

Bu kız çok saf
Cidden
Üzülmekten bıkmıyor mu acb
Yazık.s