harry, evin önüne geldiğinde arabadan hızla indi.
kilitlemeden koşarak evin önüne geldi,
büyük bir hızla kapıyı çalmaya başladı.
yetmedi,
yumruklamaya başladı.
en sonunda gelen 'geliyorum' sesi duraklamasına sebep oldu.
kapı açılınca çocuk, karşısında bornozlu kızı gördü.
bunu önemsemeyerek kapıdan içeri girdi.
kız, sözleri ile bunu reddetse bile çocuk ilerleyerek salona girdi.
evden gitmesini söylemek için peşinden giden kız, çocuğu ne kadar çok özlediğini fark etti.
'beni dinlemen gerekiyor.'
kız cevap vermeyerek arkalarında kalan kapıyı işaret etti.
'beni dinlemelisin, hayley.'
'çık dışarı.'
'beni dinleyeceksin hayley. her şeyin gerekli bir açıklaması var ve sikeyim, beni dinleyeceksin!'
kız irkildi.
geri adım atarak üzerini kapatan tek bornoz parçasına sıkıca sarıldı.
'şimdi, sözümü kesmiyorsun ve beni dinliyorsun.'
kız onu dinlemeyip ağzını konuşmak adına açtı,
ancak geri kapamak zorunda kaldı çünkü çocuk konuşmaya başlamıştı.
'o gördüğün kız, benim üvey kardeşimdi.'
kız başını iki yana salladı,
buna inanmasını beklememeliydi.
'bulunduğumuz durum hiç hoş değildi, biliyorum. geçmişte aramızda birçok şey oldu ama hepsi geçmişte kaldı.'
'geçmişte kalmış olamaz, çıplaktınız.'
kız, utangaçlığının geçmesinin ardından bornozundaki ellerini çekti.
'sözümü kesme, anlatıyordum.'
kız hiçbir şey yapmadı.
sadece çocuğa bakmaya devam etti.
'onun babası ve annem iyi arkadaşlardı. daha sonradan bu aralarındaki ilişki fazlalaştı ve evlenmeye karar verdiler. bu çok ani olmuştu çünkü daha yeni tanışmışlardı. violet ile bunu engellemek için çok şey düşündük ve bunun sonucunda birbirimize yakınlaştık. aramızda üvey kardeşlikten daha çok faydalı arkadaşlık oluşmaya başladı ve ikimizde bunu bilmemize rağmen engellemedik. düşündüğümüz onca şey yararsız olup evlendiklerinde ise aramızdaki şey ciddi anlamda büyümüştü. her gece ikimizden birinin yatağında bedenlerimiz birleşiyordu.'
kız, bunu hayal edince kaşlarını çattı.
bir insan üvey kardeşi ile nasıl birlikte olabilirdi?
'her şey çok uzun sürmedi. aralarında en ufak bir anlaşmazlıkta bile olayı büyütüyorlardı ve en sonunda da boşandılar.'
kız, çocuğun dediklerine kulak verirken onu süzmeye başladı.
'ailelerimiz birbirlerinden tamamen nefret etmeye başladılar. her konuda kendilerini savunuyorlardı ve buna biz de dahildik. sonra violet ile aramız bozuldu ve iki sene boyunca hiç görüşmedik.'
çocuğun siyah ince üstü, içini hafiften gösteriyordu.
'o gün senin o piç ile tekrar çıktığını görünce sinirlendim ve bara gittim. violet oradaydı, beni oyaladı. seni son gördüğümden beri her gün içiyordum ve o da bana eşlik ediyordu.'
Siyah pantolonu bacaklarını sıkı sıkıya sarmıştı.
'sonra sen geldin ve bizi öyle gördün. işte hepsi bu.'
çocuk soluklandığında kız, bakışlarını yukarıya çıkararak yüzüne baktı.
yaptığı şey her ne kadar doğru olmasa da nedeni ona doğru geliyordu.
'bunlar, anlattıkların doğru mu?'
çocuk gerçeği söylemek yerine yalanı tercih etti.
kız inanmış gibi duruyordu.
'hepsi doğru.'
kız, bakışlarını ellerine indirdi ve onlarla oynamaya başladı.
erkek, kız ona inandığı için tanrıya defalarca kez teşekkür etti.
yalan bir kez daha onu kurtarmıştı.
kız, çocuğun tam karşısına geldiğini hissetti.
boğuk aksanlı çocuk parmaklarını kızın çenesinde dolaştırmaya başladı.
normalde olsa, kız huylanır ve yapan kimse ona elini çekmesini söylerdi.
'hayley.'
çocuk, kızın çenesinden tutarak başını kaldırdı.
göz temaslarını oluşturduklarında kız inledi.
'harry.'
üzerinde sadece bornoz vardı.
'özür dilerim.'
çocuk eğilerek soğuk dudaklarını kızın sıcak dudaklarına dokundurdu.
kız, başını uzatarak dudaklarının temasını oluşturdu.
uzun zamandır çektikleri özlemi gidermek adına birbirlerini öptüler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ruth // h.s
Fanfiction❝ Ve tamamen karardığım zaman sevgilim, sen benim ışığım olacaksın. ❞ ©Tüm hakları saklıdır. | ©All Rights Reserved.