ruth // h.s

✖️ thirty six ✖️

hayley, aynanın karşısında vücudundaki morluklara bakıyordu.

vücudunun belli bölgelerinde hafif kızarıklıklar ve koyu morluklar vardı.

hayley, morlukların üzerine parmaklarının uçları ile bastırdı.

canı acıdığında hafifçe sızlandı ve parmaklarını geri çekti.

fakat ilginç bir şekilde eğlendiğinde parmaklarını morluğun üzerine tekrar bastırdı.

her bastırdığında çektiği acı azalıyordu,

alışmıştı.

kenara çekilerek aynadan yatakta uyuyan çocuğa baktı.

çıplak bedenini örten parça yataktan yere uzanıyordu.

yüzüstü yatan çocuğun vücudu tamamen gözüküyordu ve hayley kendini çocuğun çıplak poposuna bakmaktan alamamıştı.

saçlarını bileğindeki toka ile üstten topladı.

yatağa ilerleyerek yere düşmek üzere olan örtüyü kaldırdı.

çocuğun sadece poposunu örterek yanına yatağa girdi.

göğüslerini kapatmak için örtüyü kendine doğru da çekti.

ikisinin de çıplak bedenleri örtü altında gizlendi.

hayley tekrar uyumak için hazırlandığında yanındaki çocuk hareket ederek pozisyonunu düzeltti.

hayley, çocuğu süzerken uyanmak için çabaladığını farketti.

uykusu var gibi duruyordu,

hayley gülümseyerek yastığı kendiğine çekti.

boğuk aksanlı çocuk gözlerini araladığında kaşlarını çattı.

açık perdeden süzülen ışık çok fazlaydı.

harry, hayley'e dönerek gözlerini tekrar kapattı.

kız, boğuk aksanlı çocuğun tekrar uyuyacağını düşündüğü sırada çocuk konuştu.

'hayley,'

kız, çocuğa yaklaşarak kollarının arasına girdi.

'neden buralardan gitmiyoruz?'

hayley, ne demek istediğini anlamadı,

bu yüzden sustu.

'hayley ciddiyim, bu güzel olurdu.'

'neden gitmek istiyorsun?'

çocuk, gözlerini bir saniyeliğine açıp kıza baktı ve ardından geri kapattı.

'çünkü sadece istiyorum.'

kız, tepki vermeyince çocuk devam etti.

'yeterince sıkıldım.'

hayley, üzerine alınarak çocuğun kolları arasında kıpırdandı.

'hayır, senden değil. Bebeğim senden sıkılmadım henüz.'

hayley, çocuğun sözündeki 'henüz' kelimesini farketmedi.

'nereye gideceksin?'

'bilmiyorum, beraber seçeriz.'

'ben gelemem.'

hayley, boğuk aksanlı çocuğun kollarından çıkarak arkasını döndü.

'gelmeni engelleyecek hiçbir şey yok.'