hayley, tepsisini büyük bir dikkatle taşırken gözleri ile oturabileceği boş bir yer aradı.
bütün yerler neredeyse dolmuştu ve biraz daha hızlı davranmazsa boş kalanlar da dolacaktı.
ayaktakilerin arasından dikkatle geçip tepsisini boş masaya koydu.
kendisi de oturduğunda saçlarını geriye attı.
onları biraz yukarıda buluşturup toka ile sabitledi.
ardından aldığı salatasını kibarca yemeye çalıştı.
ağzının etrafına bulaşan yağı peçetesi ile temizlediği sırada ayakta duran çocuğu fark etti.
houston oturmak için boş bir yer arıyor olmalıydı.
hayley kafasını eğip onu görmemesini sağlamaya çalıştı.
salatasına devam edeceği sırada masaya bir tepsi daha eklendi.
hayley tepsisini masaya koyan kişinin houston olduğunu görünce yutkundu.
onunla konuşmak şu sıralar isteyeceği bir şey değildi.
'selam hayley.'
hayley, tepsisine bakarak cevap verdi.
'merhaba.'
'umarım aynı masaya oturmamızda bir sakınca yoktur?'
evet, var
diye düşündü hayley, fakat kafasını sallayarak aksini iddia etti.
'güzel.'
houston aldığı patates kızartmasından bir tanesini alıp ağzına attığı sırada tabağını işaret etti.
'bir tane almak ister misin?'
hayley kafasını salladı.
'diyet yapıyor olmalısın.'
hayley ağzındaki salatayı çiğnemeyi bırakarak houston'a baktı.
'kilo mu aldın sen?'
hayley yutkunarak cevap verdi.
'hayır.'
'neden salata yiyorsun?'
'sadece seviyorum.'
'salata sevmem.'
hayley yemeğine devam etmeye karar verdi.
'bence salata yemeyi denemelisin. patates kızartmasının sağlık açısından iyi olmadığını biliyorsun.'
'umrumda değil, biliyorsun.'
hayley çenesini kapatarak susmayı tercih etti.
houston, hayley'in verdiği tavsiyeleri önemsemiyordu.
artık hayley'in umrunda değildi.
'o çocukla barıştınız mı?'
'kiminle?'
'henry.'
'harry.'
'o sikiğin adını umursamıyorum.'
'merak ettiğin buysa, barıştık.'
'sevindim.'
hayley, dediğinin ciddi olmadığını biliyordu.
'biliyor musun, artık seninle sadece arkadaş olmak istiyorum hayley.'
hayley bitirmiş olduğu yemeğini tepsisi ile beraber ileri ittirdi.
'bu güzel, çünkü artık beraber olamayacağımızı anladın.'
houston, hayley'in ağzına bir patates kızartması uzattı.
'istemiyorum.'
'hadi ama hayley, sadece bir tane.'
'ben zaten tokum.'
'sadece bir tane, arkadaşın için.'
houston kendinden 'arkadaş' olarak bahsetti.
hayley, sesini kesmesi için elindeki patatese uzanıp ağzına aldı.
'bir tane daha?'
'hayır, doydum.'
houston patates kızartmasına devam ederken hayley onu izledi.
'hey hayley, okul çıkışı bana gelmeye ne dersin?'
'eve gitsem iyi olur houston.'
'sadece kahve içeriz. geç olmadan da seni evine bırakırım.'
'akşam harry'e gideceğim.'
houston ağzındaki çiğnemeye devam ederken konuştu.
'yolu biliyorsan sorun değil.'
hayley bakışlarını kaçırdı.
ona güvenmeli miydi, bilmiyordu.
'geç saate kalmayacağız söz veriyorum.'
houston, arkasına yaslanarak karşısındaki kıza baktı.
'peki.'
-------
yeni bir kurgu paylaştım
bence bakarsanız güzel olur 😏
tşk 🎀
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ruth // h.s
Fanfic❝ Ve tamamen karardığım zaman sevgilim, sen benim ışığım olacaksın. ❞ ©Tüm hakları saklıdır. | ©All Rights Reserved.