✖️ thirty seven ✖️

1.2K 87 4
                                        

boğuk aksanlı çocuk tişörtünün yakasını çekiştirirken bir yandan da adımlarını hızlandırıyordu.

hayley'in ona bu tavrı sergilemesi çocuğu yeterince daraltmıştı. 

sinirlenmişti ve rahatlaması gerekiyordu.

tanıdık eve geldiğinde kapıyı ittirerek açtı.

içeride başkalarının olduğu barizdi.

kafayı bulan bedenlerin arasından geçerek tanıdık yüzü aradı.

yanına iliştiğinde arka cebinden bir yüzlük çıkardı.

andrew onu fark edince elindeki miktara baktı.

'her zamankinden mi ?'

boğuk aksanlı çocuk cevap vermek yerine kafasını oynattı.

'burada bekle.'

andrew, harry'i orada bırakarak arkadaki odasına ilerledi.

kilitli odasına girerek küçük paketi yanına aldı.

boğuk aksanlı çocuğun yanına giderek etrafı kontrol etti.

daha sonra ise değiş tokuş yaptılar.

harry, içinde beyaz toz bulunan paketi kaldırarak göz hizzasına getirdi.

'miktarları mı azalttın lan ?'

andrew, harry'nin elini aşağı çekti.

' dostum, elini indir. '

etraftakileri kontrol etti, dikkat çekmek istemiyordu.

' fark etmelerini mi istiyorsun ? '

' buradaki herkes senden madde alıyor andrew. zaten farkındalar. '

andrew, ensesini kaşıyarak çocuğun elini arkasında tuttu.

' yine de dikkat çekmemeye çalışırsan iyi olur dostum. '

harry, çocuğu arkasında bırakarak ilerledi.

boş bir oda bulmayı amaçlayarak kapıları açtı.

sıradaki kapıyı açacağı sırada içeriden gelen boğuk inleme sesleri elini geri çekmesine neden oldu.

birileri işi pişiriyor olmalı,

diye düşündü çocuk.

boş bir oda bulamayınca etrafa bakındı.

'selam.'

boğuk aksanlı çocuk, tutulan koluna baktı,

ardından tutan boyalı tırnakların sahibine.

harry, kolunu çekerek yer aramaya devam etti.

'hadi ama,'

kızıl saçlı kız çocuğun yanına daha da yakınlaştı.

'yoksa kızıllardan hoşlanmıyor musun?'

boğuk aksanlı çocuk elini kaplayan kızın bedenini kendine daha da çekerek sırıttı.

'peki o zaman bunu beraber kullansak nasıl olur?'

'buna neden izin vereyim, benim çıkarım ne olacak?'

harry, kızın gözlerine bakarak gülümsemesini genişletti.

'sen söyle.'

kızıl saçlı kız biraz daha yükseldi.

kırmızıya boyanmış dudaklarını açarak nefesini çocuğun dudaklarına üfledi,

ardından kıkırdadı.

'düşündüm de, sanırım paylaşabiliriz.'

kızıl saçlı kız gülümsemesini bozmadan çocuğu çekiştirdi.

harry, kızı takip ederken diğerlerinin yanına ulaştılar.

kız, dizlerinin üzerinde oturarak yanına çocuğu da çekti.

boğuk aksanlı çocuk çökmesinin hemen ardından kız, çöktükleri sehpada boş yer açtı.

yanlarında ot çeken insanlara bakış attı harry.

kendisi de biraz sonra uyuşturucu almış olacaktı.

kendine gülümseyen kıza baktı çocuk,

ve daha da beklemeden poşeti açarak beyaz tozu koyu renkli sehpaya hafifçe boşalttı.

' siktiğimin adamı miktarları daha da azaltmış.'

kız güldükten sonra elleri göğüsüne ilişti.

orayı kurcaladıktan sonra içinden kağıt para ve iki tane sarma sigara çıkardı.

'bunlar da benden.'

boğuk aksanlı çocuk kızın verdiği sigarayı cebinden çıkarttığı çakmakla yaktı.

diğerini uzanarak kızın göğsüne geri soktu.

yanan sigaradan bir nefes çekerek üfledi,

ardından onu kızın dudaklarına götürdü.

kız, nefes alarak çektiği havayı harry'nin yüzüne doğru üfledi,

ardından çıkardığı kağıt para ile şerit tozları düzenledi.

harry'e uzanarak dudaklarındaki sigarayı eli ile çekti ve kendi dudaklarını çocuğa yerleştirerek havayı çekti.

geri çekilerek dudaklarındaki havayı boşalttı.

sigarayı geri uzatarak tozlara uzandı.

kendi şeritindeki tozları burnu ile çekerek geri çekildi.

'senin sıran.'

kız, harry'nin ona uzattığı sigarayı parmaklarının arasına alırken onu izledi.

harry, ileri uzanarak derin nefesle içine çekti tozları.

burnunu sızlatan toza karşı burnunu kaşıdı.

'işimiz bittiğine göre artık diğerine başlayabiliriz.'

harry, ayağa kalkarak kızın bileğimi tuttu.

'hangi diğer iş?'

bilmemezlikten geldi kız,

fakat sırıtıyordu.

çocuk, boş odanın olmadığını bildiği için kızı evden çıkardı.

'çantam içeride kaldı.'

boğuk aksanlı çocuk kızı karanlık sokağa sürüklerken konuştu.

'geri döneceğiz.'

karanlık, dar sokakta sadece ikisi vardı.

çocuk buna karşılık sokağın sonuna kadar kızı peşinden sürükledi.

köşeye kızı çekti ve omuzlarından tutarak çökmesini sağladı.

'işte yeni işin.'

kızıl saçlı kız, çocuğun şişliğine bakarak kahkaha attı.

ardından harry de kahkaha attı.

ikisi de kafayı bulmuştu.

'bu eğlenceli olacak.'

çocuğun kemerini çözmeden hemen önce konuştu kız.

ruth  // h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin