Bölüm 6

523 126 10
                                    

selam :))) bu bölüm diğerlerine oranla daha uzun oldu , umarım beğenirsiniz :) :D bölüm için şarkı önerilirim : -Empathy for Khojaly: Broken Dreams - Nigar Jamal

-atiye: kal

-Adam Lambert - Never Close Our Eyes

-emre aydın&atiye-sor

- Christina Perri - Human

-Adam Lambert - Better Than I Know Myself

oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum :))

"Şşşşt." dedi ve ellerini yüzümden çekti. Bunu çok yavaş yapmıştı. Gözlerimin içine baktı, nefes alışverişlerim hızlandı ve içimi huzursuzluk dalgası okşamaya başladı. Tam gözlerimin içine, en derinime bakıyordu. Gözlerim o mavi gözlerin ortasındaki siyahlığa dalmıştı. Yutkunacak aralığı bile bulamaz oldum soluklarımın arasından. Hipnotize oldum sanki o mavi gözlerin derinliklerine. Dudaklarım birbirine yapışmıştı sanki, ayırmak, söyleyecek bir şey yapmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Kontrolümü kaybettim. Hiçbirşey düşünemiyorum. Bomboş o maviliğin ortasındaki siyahlık. Kendi yansımamı görüyorum. Dağılmış saçlar, çatık kaşlar, yüzümde oluşan koyu lekeler. Yüzüme en çok yakışan kan lekeleri kurumuştu. İlk defa farkediyorum birisinin gözlerinde ki yansımamı. Kayboldu. Adam gözlerini sımsıkı yumdu ve nefesini verirken açtı. Şimdi göremiyorum. Yok, ne yansımam ne de o derinlik. Gözlerimi sımsıkı yumdum ve içimde oluşan huzursuzluğu silmeye çalıştım. Arkama doğru bir hareketlilik hissettim ve aniden gözlerimi açıp başımı arkama çevirmeye çalıştım fakat ancak adamın sol tarafını görebiliyorum. Nefes alışverişlerimi sakinleştirdim ve "Bırak beni. Uzak dur benden" dedim. Sesim normal bir tınıya sahipti ama her an taşacakmış gibiydi. Aynı içimdeki bastıramadığım öfkem gibi.

"Zeki olduğunu duydum, daha doğrusu tembihlediler" dedi.

" Zekiyimdir de ondan duymuşsundur daha doğrusu tembihlemişlerdir''dedim.

Gülümsediğini hissettim. "Bir de egoist ha. Bu da beklediklerimin arasındaydı.Şaşırmadım.Senin için kafasında yarattığı iğrenç planları tahmin etmişsindir o zaman , hani zeki olduğunu söylediler ya.''dedi. ''Biliyorum.'' sadece bunu demekle yetindim. O pislik adamın ne yapacağını sadece tahmin ediyorum ama sonunda benim ne yapacağımı kesinlikle biliyorum. ''Sence sana ne yapmalıyım'' birden boynumun sağ tarafında sıcak bir esinti hissettim sonra sıcak bir dokunuş daha. Bu hareket irkilmeme neden oldu ve öfkemi iyiden iyiye hisseder oldum. Sıcak nefesini boynumdan çekti ama soğuk bir dokunuş hemen yerini doldurdu. ''Sinirlendin mi ? nefesimi boynunda hissetmekten. Damarın belirginleşti'' parmağının ucunu damarımın üzerine bastırmıştı. Sert bir dokunuş değil ama tehdit dolu bir dokunuştu bu. ''Çek ellerini üzerimden'' sesimin tınısı gittikçe düşüp ,tehditkar bir ton almıştı. Parmağını çekti ve ''Ayıp , çok ayıp. Hayatını kurtaracak kişiye azıcık nazik davranır insan.'' bunu demesiyle '' Ne , ne dedin sen?'' demem bir oldu ama cevap gelmedi.

Bu sefer başımı arkaya doğru sol tarafa çevirmeye çalıştım. Sadece yere doğru eğildiğini görebildim ama yaklaşık 5 sn sonra arkaya kalktı ve önüme geçti. tam karşımda durdu ve dudaklarını birbirine bastırıp işaret parmağıyla beni işaret etti. hıh? '' Ne var'' dedim sonra gövdeme ve ellerime sıkıca sarılmış olan iplerin baskısını bir anda kaybettim. Bakışlarımı hızlıca sandalyede oturan gödeme indirmemle beraber reflex olarak kollarımı yavaşca kaldırmaya çalıştım ve oldu.Az önce bu iplerle sandalyeye sarılı olan gövdem şimdi o iplerden kurtulmuştu. İçimde ufak çaplı bir rahatlama oluştu. Hızlıca gövdimi saran ipleri çözdüm ve kenara , sandalyenin soluna attım. Hızlıca ayaklarımı ve bacaklarımı sandalyenin bacaklarını bağlayan iplere yöneldim. Kör düğüm , cidden kör düğüm atmış göt lalesi. Sandalyede eğilmiş düğümü çözmeye çalışıyorum ve çözemedikçe vücudumda zaten birikmiş olan öfke daha da artıyordu. En sonunda dayanamadım ve hızlıca dik oturur pozisyona gelip '' Çok naziksin ya , bir de bana diyene bak.Çözsene şu ipleri de. Ne diye uğraştırıyorsun beni.'' sinirle soludum o mavi gözlerine bakarken. Umursamaz bir bakış attı ve '' Farzet ki ben burda yokum . Nasıl çözeceksin o düğümü'' dedi. derin bir nefes aldım ve dudağımın iç kısmını dişledim. Zaten o adam yeterince dudağımı attığı tokatlarla patlatmıştı ama olsun zaten kan tadına alıştım. ''Bak gör nasıl çözüyorum'' dedim. İlla düğümü çözmek gerekmez ya. Yeniden eğildim ve bu sefer iplerle uğraşma yerine spor ayakkabımın bağcıklarını çözmeye başladım. ''Yanlış ip zeki kız.Kalın olan ipi çözüceksin.'' bunu gülerek ve gıcık bir tonda söylemişti. Eğildiğim yerden ağrı sadece ağırlığını sol bacağına verdiğini görebiliyordum ama önüme düşen ve görüşümü kaplayan saçlarım daha fazlasına izin vermiyordu.'' Anlaşılan burada tek zeki benim.'' dedim ve diğer ayakkabımın bağcıklarına geçtim. onuda çözünce ayakkabıları ayağımdan çıkarıp bir kaç santim önüme koydum. ''Arkama geç ve sandalyeyi yavaşça yere yatır'' dedim. Gözlerinden hiçbirşey anlamadığı ortadaydı. ona sıkılmış bir bakış yolladım ve '' Hadi . yavaşca yatır , eğer yavaş yapmazda kafamı yere çarparsan iplerden kurtulduğumda ilk senden başlarım'' dedim. İkiletmeden arkam geçti ve sandalyenin kenarlarından tutup yavaşça arkaya , yere yatırdı. sıttım sandalyeyle beraber ıslak olan zemine değince ellerimi iki yanıma koydum. Tam kafamı beton zeminden kaldıracakken burnuma onun burnu değmesiyle telaşlandım. Şu anda adamın dudakları tam gözlerimin önündeydi ve çok yakındı. Dudakları... fazla yakınımda ve rengi . rengi çok güzel. yani yeni kızarmaya başlayan şeftalinin rengindeydi ...ne kırmızı ne turuncu ne de pembe , bunların açık tonlarının birleşiminden oluşuyordu ve pürüzsüzdü. Birbirini örten dudaklarında hafif bir aralık oluştu ve yeniden kapandı. Gözlerimi yumdum ve ''ÇEKİL'' dedim. Bunu kısık sesle söylemiştim. ''Aç gözlerini '' dedi. Açıp açmamakta tereddüt duydum çünkü yine o dudakları çok yakından görecektim ve bu tuhafıma gidiyordu. 2 sn sonra açtım. Tuttuğum nefesimi dışarı seslice verdim ve ayaklarımın olduğu tarafa geçmiş olan adama kısa bir süre bakış attım. Yerden destek alarak bacaklarıma kendime doğru çekmeye başladım. Ayaklarımı ayrı bir iple bağlamışlardı ve bu bacaklarımı sandalyeye saran iplerden kurtarırsam onları çözmenin çok daha kolay olacağının bir işaretidir. Bacaklarım, kendime doğru çektikçe ipden sıyrılmaya başlamışlardı.

Asla Vazgeçme SendenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin