Bölüm 7

449 112 16
                                    

Selam :))) oylarınız ve yorumlarınız için çok çok çok teşekkürlerr... Neyse fazla uzatmayacağım iyi okumalar :))

Bölüm için önerdiğim şakılar:

RİHANNA-WHAT NOW

CEM ADRİAN-HERKES GİDER Mİ

RİHANNA-STAY

JUSTİN BİEBER-AS LONG AS YOU LOVE ME

BRUNO MARS-IT WİLL RAİN

BİRDY-PEOPLE HELP THE PEOPLE

GÖKHAN TÜRKMEN-BİR ÖYKÜ

Suyu hep sevmişimdir. Hiç korkmadan,metrelerce yüksek kayalıklardan o mavi serin sulara kendimi bırakmak... inanılmaz bir duygu. Kayalıkların ucuna gelip o mavi suya bakarken atlayacağından eminsindir ama o anki bekleme, nadir anlarda yakaladığın en güzel heyecandır.

Şimdi öyle değil ama. Hep sevdiğim o serin su şimdi yaşamayı reddettiğim korkularıma zemin hazırlıyordu.Elimi tutan eli öyle güçlü sıkıyordum ki benim elim bile ağrımıştı. Soğuk suya daldığımız an gözlerimi açmam bir oldu. Karanlık ve öldürücü bir soğukluğu vardı. Vücudumda soğuk suyun keskin bıçaklarını iliklerime kadar hissetmeye başladım. Suyun koyu rengi görmemi engellerken içimde git gide belirginleşen panik suyun yüzeyine çıkmam için bir uyarıydı. Elimi sımsıkı tutan ellere rağmen yüzeye çıkmak için kollarımı başımın üstüne çıkarıp yeniden indirmek için hareket ettim fakat elimi tutan el elimi bıraktı ve kolumu tuttu. Ufuğun bedeninin nerde olduğunu ayırt edemiyordum ama beni yüzeye çıkarmak yerine dibe çekmeye çalışıyordu kolumu tutan eli.

Kolumu çekiştirirken gözümün yandığını hissettim ve tuttuğum nefesimin çoğunluğunu yanlışlıkla dışarı verdim. Baloncuk olup suya karışan nefesimle kaşlarımı çatmam ve dudaklarımı birbirine bastırmam bir oldu. Ne yaptığını sanıyordu bu salak!!! Bacaklarımı çırpmaya başladım ama yükselmek yerine git gide dibe çekiliyordum.Boş olan kolumla suyun içinde ufuğun bedenini aradım ama yoktu. Kolumu sımsıkı tutan eli tüm çırpınmalarıma rağmen biran bile bırakmadı ve yavaş yavaş dibe çekmeye devam etti. Nasıl bir acıydı bu... Göğüs kafesim nefes alamadığım her saniye ciğerlerimi sıkıştırıyordu.Kalbimin gittikçe bozulan ritimleri kulaklarıma kadar gelmeye başladı.

Ayaklarımı boşuna sallamaktan yorulmuştum ve gözlerimi artık açık tutamıyorum. Güçlü çırpınmalarım yerini zayıf çırpınmalara bırakıyor.

Ellerim ve ayaklarım uyuşmaya başladı.Kahretsin....burda suyun altında boğularak öleceğim.Hayır böyle ölmek istemiyorum.Bu şekilde değil.

Hiç ağlamayan ben şuanda kapalı olan göz kapaklarımdan sızıp, karanlık ve soğuk suya karışan gözyaşlarıma inanamıyordum. Her tarafım sularla kaplı ve ben bu suyun içinde ağlıyorum,ölümüme sebep olacak suyun içinde.

Çırpınmayı bıraktım ve ciğerlerime hapsettiğim son nefesimide serbest bıraktım.Aralık olan dudaklarımdan baloncuk oluşturarak çıkan nefesim kayboldu. Ciğerlerime birden dolan iğrenç su daha çok ağlamama sebep olurken aklıma ve gözümün önüne kıraçın gülüşleri, karanlıktan korktuğum için ağlayan küçük ben, yediğim ilk tokat, kanatı kırılan kuşun iyileştikten sonra avuçlarımdan uçup gitmesi... Hepsi kalbime birer birer ağırlık koydular.

Kolumu tutan elin varlığını kaybettim.Ensemi kavrayan güç bir anlığına kaybolan bilincimi ayılttı ve dudaklarımdan su dolmuş olan ciğerlerime hava süzüldü. Ensemi saran şey biraz daha baskı uyguladı ve burnuma yavaşca bir şey dokundu. Su dolu ciğerlerime giren hava öksürme isteği uyandırınca dudaklarımdaki baskıyı farkettim.

Noluyordu? yoksa sudan çıkmışmıydım? hayır... hala soğuk suyun iğnelerini hissediyordum. Kesinlikle hala suyun içindeydim.Ciğerlerime dolan hava bilincimi bir kez daha okşayınca enseme baskı yapan şeye dokundum. Ne oluyordu? Diğer elimle de yüzüme dokundum ve ellerim birisinin yüzüne değdi.

Asla Vazgeçme SendenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin