Bölüm 16

118 22 4
                                    

14.bölüm şarkısı:

mike will made ıt-23-miley cryus

MKTO-Bad girls

Neon jungle-braveheart

Zedd-Stay the night

''İstersen seni ona götürebilirim''dedi. Temkinle kullandığı tüm kelimeleri,beynimde çığlık çığlığa cevap arıyordu. Gitmeli miydim? 19 yıl sonra karsısına gecip ''Merhaba baba. Ben senin,yıllar önce annesiyle beraber terkettiğin kızınım. Nasılsın?'' mı demeliydim?.

Kesinlikle hayır. Bu yaşıma kadar onsuz idare edebildim bundan sonra da idare edebilirim. Benim ona ve göstereceği sahte sevgi gösterisine ihtiyacım yok. Başımı iki yana salladım ve ''Gerekmez. Bizden yıllar önce vazgeçmiş adamla işim olmaz.''dedim. Bunu gözlerinin içine bakarak değil de pencereye bakarak söylemiştim. Elini omzuma koydu ve ''Annen... Şey'' diye ağzında birşeyler geveledi. Kaşlarımı çattım ve ona soran gözlerle bakmaya başladım. Dudaklarını birbirine bastırdı ve '' Annenin mezarının yerini biliyorum.'' Bir çırpıda söylemişti. Omuzumu daha çok sıktı. Alt dudağımı ısırdım.

Annemin mezarı. Onu canlıyken hiç görmedim ve şimdi... mezarına gidip toprağınımı görecektim. Mezar taşında yazılı ismini görmek. Doğum ve ölüm tarihini. Ruhu için fatiha yazısını. Onu bu şekilde mi tanıyacaktım. Soğuk,beyaz bir mermerin üzerine işlenmiş siyah yazılarla mı?

Hüzün kalbimin her yerine ulaşmadan hızla ayağa kalktım ve ''İlaçlarını içmelisin. Benim eve gidip duş almam lazım bu arada. Fazla gecikmem.''dedim. İlaçlarını ve bir bardak suyunu ona uzattım. Kaşlarımı havaya kaldırarak''Al hadi. İlaçlarını da mı ben içireceğim yoksa?'' dedim.

Gözlerime bakıp kalbimi görebilen adamdan, hüznümü saklayamazdım. Yutkundum ve başımı iki yana salladım. Kısık çıkmasına engel olamadığım,yıpranmış sesimle ''İstemiyorum. Bu bana çok fazla''dedim. Dudaklarını ıslattı ve elimdekileri aldı. İlaçlarını içmesini beklemeden, şapkamı ve içinde birkaç parça giysi olan sırt çantamı alıp evden çıktım.

Yol boyunca kıraç'ın söylediklerinin dışında herşeyi düşünmüştüm. Kaldırım taşlarını döşeyen işçileri, çöp kovasını karıştıran kedinin rengini, evden alacağım kiyafetleri,akşam yemekte ne yiyeceğimizi. Hepsi aklımı meşgul etmeye az da olsa yetmişti.

Evimin kapısını açmak için anahtarlarımi cebimden çıkardım ve kilidi açtım. Kapıyı arkamdan kapatırken,anahtarları yeniden cebime koydum. Başımdaki siyah şapkayı askılığa astım ve çantamı boşaltmak için banyoya geçtim. Kirli çamaşırları sepete doldurdum ve dolaptan kendime giyeceğim kiyafetlerimi alıp yeniden banyoya girdim. Dişimi fırçaladıktan sonra üstümdekileri çıkarttım. Suyun sıcaklığını ayarladım ve duş perdesini kapattım.

Saçımı son kez duruladıktan sonra suyu kapattım. Kaymamaya özen göstererek ayağımı zemine koydum ve havluyu bedenime sardım. Aynanın karşısına geçtim ve hafiften oluşan buğuyu sildikten sonra saçımı kurutmaya başladım. Saç kurutma makinesini kapattıktan sonra elime lastik tokamı alıp saçımı topuz yaptım. Sarılı olduğum havluyu kirli sepete attım ve üzerimi giyinmeye başladım. Siyah kotumun düğmesini kapatırken evin içinde birşeylerin devrilme sesi geldi. Sessizce banyonun kapısına yaklaştım ve yere eğildim. Bir dizimin üzerine çökerken,kapının deliğinden içeriye baktım. En başta hiç birşey göremesemde siyah kapuşonlu bir adamın yatağımın altına eğildiğini farkettim. Adam birkaç sn yatağımın altına baktıktan sonra başını hızlıca banyo kapısına çevirdi. Gözlerini gölgeleyen kapşonundan sadece dudaklarında oluşan iğrenç sırıtmayı görmemle birlikte, elimi ağzıma kapattım ve hızlıca ayağa kalktım.

Asla Vazgeçme SendenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin