Asla Vazgeçme Senden

Bölüm 17

''Yavaş gel...Sende kimsin?'' bodoslama giriş yaptığım kişi söylemişti bunu. Ben tam cevap vermek için harekete geçmişken Kıraçın şaşkın ses tonu araya girdi. ''Astek?? Ne işin var lan burada?''

Gözlerim çarptığım kişinin bedenine kaydı. Sarı saçlar,alayla ışıldayan mavi gözler,yanık ten,oldukça yapılı bir beden ve bu bedenin banyodan yeni çıktığı her halinden belli oluyordu. Üzerinde sadece beline sardığı beyaz bir havlu vardı. Ne! O benim havlum!

Sinirle ''Sende kimsin ve benim havlumun senin ıslak kıçında ne işi var!?'' dedim. Sarışının mavi gözleri kısıldı ve kaşları havaya kalktı. Eliyle havluyu işaret ederek ''Bu senin havlun mu'' dedi. Bir kaç sn geçmeden dudakları yuvarlak bir şekle girdi ve yarı gülerek ''Oha! Kıraç? Abi yoksa...'' dedi.

Ses tonu erkeklere has bir kalınlığa sahipti ama yumuşak bir tonuda vardı. Şaşkınlıkla kurduğu cümleyi idrak edince ''Saçmalama be gerizekalı'' dedim. Kıraç elini omuzuma atarak beni kendine çekti ve ''Astek bu açelya, açelya bu astek. Niye geldin lan ?'' dedi. Adının astek olduğunu öğrendiğim sarışın bana gözlerini kısarak baktı ve dudağının kenarını ısırdı. Aldığım nefesi burnumdan verirken işaret parmağını sallayarak ''Yoksa sen... Açelya Kuzgun olan Açelya mısın?'' dedi. Alayla ''Açelya kuzgun.''dedim. Gülerek ''Vay be. Demek sonunda sevgili olabildiniz.''dedi.

Az önce 'demek sonunda sevgili olabildiniz' demişti. Evet, bu sarışın gerizekalı bizi sevgili sanmıştı. Bizi... Yani kıraç ve beni. Söylemesi bile kulağa hiç hoş gelmiyor. 'sevgili'. Kıraç sarışını omzundan itip kenara çekilmesini sağlarken beni de beraberinde içeri sürükledi. Elimdeki poşetleri ve pizza kutusunu alıp masaya koyarken, Kıraç''Sevgili flan değiliz. Az önce sana bir soru sordum. Neden buradasın?'' dedi.

Şuanda ikimizde sarışının vereceği cevabı beklerken sandalyeye yaslanmış bekliyorduk. Astek dudağının kenarını işaret parmağıyla kaşırken ''hımm. Yeniden ev arkadaşı olmaya ne dersin? Ne kadar süreceğini bilmediğim bir iş aldım ve... benim eve uğramışlar geçen'' dedi. Kıraç birkaç sn bekledikten sonra nefesini seslice dışarı verdi ve asteği kolundan tutarak kendi odasına götürdü.

Benim duymamı istemeyeceği şeyler vardı demek ki. Aslında şimdi arkalarından odaya girip bende konuşmaya dahil olabilirim fakat bu pizzaları birisinin yemesi lazım. Nasıl olsa bir şekilde öğrenirim ne konuştuklarını.

Poşetleri ve pizza kutularını kucağıma alıp televizyonun karşısındaki sehpaya bıraktım. Kumandayı yine nereye soktu bu salak. Elimi koltuğun kenarına daldırır daldırmaz bulduğum kumandayla sırıttım. Televizyonu açtım ve poşetlerin içinde duran teneke koladan bir tanesini kendime aldım. Ardından büyük boy, bol malzemeli pizza kutusunu da alıp koltuğa yerleştim hemen. Ayaklarımı sehpenın üzerine koydum ve kucağımda duran pizzaya aşkla baktım. Evet, pizza dediğin zaman akan sular durur benim için. Kolayı açtım ve televizyonda kanal dolaşmaya başladım. Gördüğüm şeyle durdum ve şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm. ''Tom ve jerry!'' ''Nasılda özledim sizin koşturmacanızı''dedim ve televizyonun sesini biraz daha açıp kumandayı tişörtümün içine sakladım.

Evet, tişörtümün içine sakladım. Çünkü kıraç denen öküz gelip kanalı değiştirir şimdi. Pizzadan bir dilim aldım ve burnumun önünde birkaç tur attırdım. Mis gibi kokusu burnumu doldurunca koca bir ısırık almak için ağzımı araladım fakat pizza birden elimden alındı. ''Ooo, demek pizza aldınız ha'' aptal sarışın söylemişti bunu. Sinirle ''Ne cüret edip de gelip benim pizzamı alırsın sen!''dedim ve yanımda duran yastığı pizzayı ısırmakta olan ağzına fırlattım. Son anda eğilerek darbeden kurtulurken yanımda duran öbür yastığıda fırlattım. ''Ver lan pizzamı!! Bak ciddiyim ver dedim şunu !'' sesimi yükseltmiş ,koltukdaki diğer yastığa uzanmıştım. Astek gözlerimin içine bakarak kocaman bir ısırık aldı. Kaşlarımı çattım ve ''Bittin oğlum sen,şimdi görürsün''dedim ve kucağımda ki pizza kutusunu sehpaya bırakmak için harekete geçtim fakat burnumun dibine giren şeyle geri oturdum.