-- MARİNETTE --
İşimdeki ilk günümdü ve ben inanılmaz mutluydum. Aşkla okuduğum mesleğimi şimdi elime almıştım ve tüm hünerlerimi sergileyecektim. Gerekli evrakları imzalar imzalamaz işimin başına geçtim ve basit çizimlerle başladım. İlk çizimimi bitirince çalıştığım masa arkadaşlarıma gösterdim ve onların da onayını alınca hep beraber bir bina tasarladık.
Bu birkaç saatimizi aldı elbette, en sonunda biraz molaya karar verdik ve herkese kahve ısmarlamayı teklif ettim. Beleşçiler elbette hemen öne atlayıp kabul etti. İtiraz edenleri de ikna etmeyi başarınca kahve makinesine doğru ilerledim, bir kat aşağıdaydı. Kahveleri hazırlarken yanımdaki adam beni ittirdi, az daha düşüyordum. Sinirle konuştum.
"Hey! Derdin ne senin?"
Hiçbir şey söylemeden hazırladığım iki kahveyi aldı ve asansöre adımladı. Elbette sessiz kalmayacaktım, koşup kolunu tuttum.
"Sana söylüyorum."
Arkasını döndüğünde gördüğüm korkutucu bir yeşile sahip gözleriyle beni ablukaya alırken sıktığım kolunu bıraktım. Bakışlarım hâlâ sertti. Adam arkasına bile bakmadan asansöre binip uzaklaştı. Bu güzel günümü zehir etmesine izin vermeyecektim. Yaptıklarını umursamayarak kahve makinesine tekrar ilerledim. Kahveleri hazırlarken kafamın içinde şu cümle dönüp duruyordu. "Kimdi o adam?" bu düşünceler kafamdan çıkmazken kahveler hazır olmuştu. Alıp götürdüm ve herkes teşekkür ettiğinde beraber içtik.
Kahveler bitmiş ve biz tekrar işimize dönmüştük ki o sırada kapıdan içeriye iki kişi girdi. İkisi de sarı saçlı ve yeşil gözlüydü. Uzun olanı tanıyordum, patronum Adrien Agreste'ti. Diğer arkasından gelen kişi de az önce beni ittiren kişiydi. Patron baş koltuğa, diğer adam ise patronun yanındaki koltuğa oturdu. Tasarladığımız binayı gösterdik. Bay Agreste beğenmiş görünüyordu.
Toplantının sonunda herkes dağıldı ve zaten iş saatlerimiz de bitmişti. Ben de kendi odama gidip çantam ve ceketimi alıp çıktım. Toplantının sonunda ilk günden kaynaştığım iş arkadaşlarımdan birine sorarak patronumun yanında giren kişinin kim olduğunu öğrendim. Bu arada beni ittiren kişinin ismini de tabii ki öğrenmiştim. Adı Felix'miş. Hiçbir şekilde alışamamıştım o adama. Nedense sanki içim ısınmıyordu o adama karşı.
Şirketten dışarıya çıktığımda tenime vuran ılık rüzgar tenimi okşamaktan hiç çekinmemişti. Ceketimi belime bağlayıp eve doğru yol aldım, bugün olanları düşünüyordum. İlk iş günüm olmuştu ve ben aşırı mutluydum ama aynı zamanda da bugün çok yorulmuştum. Neyse ki evim çok uzak değildi.
Eve gider gitmez odama çıktım ve üstümü değiştirerek kendimi yatağa attım. Gözlerimi açtığımda önce ne olduğunu şaşırsam da ardından ne olduğunu az çok anlamıştım. Bir süre uyuyakalmış olmalıyım ki annem gelip beni akşam yemeğine çağırmıştı. Hızlıca yemeğe indim. Annem çorbalarımızı kaselere doldurduktan sonra evde kısa bir sessizlik oldu ama dediğim gibi kısa bir sessizlik. Birkaç dakika içinde annem sessizliği bozmuş ve konuşmaya başlamıştı. Yani her zamanki gibi sessizliği bozan annem olmuştu.
"İşindeki ilk günün nasıl geçti kızım?"
Sesindeki bütün samimiyeti hissetmiştim. Anneme sıcak bir gülümseme sunarak konuştum.
"Çok güzeldi.. Yalnız bir şey dışında."
Annemin kaşları çatıldı ve konuştu.
"Ne oldu bir sorun mu var? Anlatmak istersen ben dinlerim güzel kızım."
"Bu gün birisiyle çarpış-"
Ağzımı açmış konuşuyordum ki duraksayarak konuşmaya devam ettim, annem benim sorunlarımla üzülmemeliydi.
"Boş ver anne. Kafa yormaya değer şeyler değil. Moralimizi bozmayalım. Neyse ellerinize sağlık, izninizle ben kalkıyorum."
Bitirdiğim tabağı kenara bırakarak konuşmuştum. Sözlerimin hemen ardından başlarıyla beni onaylamışlardı ve ben de kalkıp odama geçmiştim. Yatağıma uzanarak uykunun beni esir almasına izin verdim. Umarım o Felix denen adamla aramızda bir sorun çıkmazdı..
~
~
~Selamlarr! Nasılsınız? Ben çok iyiyim. Ben de artık buralardayım. Bölümü nasıl buldunuz? Fikirleriniz benim için çok değerli, yorumlarda belirtmeyi unutmayın. Sizleri çok seviyorum. Yavru kediciğiniz kaçarr!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçınılmaz Hata | Adrienette Hikayesi
FanfictionBir kız, patronuna aşık olur bütün mücadelelere rağmen patronun kardeşiyle evlendirilirse ne olur? ~ "Böğürtlenim." ~ "Güneşim." ~ "Tatlım." ~