Kaçınılmaz Hata | Adrienette Hikayesi

33. Bölüm

-- YAZAR -- 

    Genç kız ve genç adam yemek yerken bir ses duymuşlardı. İlk önce şaşırsalar da sonrasında kendilerini toplamışlardı. Genç adamın gözleri, genç kızın arkasındaki restorana giriş yaptıkları kapıya kaydı. 

    Elinde silah tutan birisi girmişti. "Ne alaka?" diye düşünürken elinde silah tutan adamın kendilerinin olduğu tarafa doğru silahını doğrulttuğunu görmüştü. Genç adam arkasına doğru döndüğünde hemen arka masada birinin daha elinde silah olduğunu gördü. Telaşla ve bağırarak konuştu. 

"Marinette masanın altına gir, çabuk!" 

    Genç kız konuşamamış sadece güvendiği adamı onaylayarak masanın altına girmişti. Genç adam da masanın altına eğildiğinde konuştu. 

"Sakin ol! Marinette bak, cidden sakin olmalısın." 

    Kimse bir şey yapmıyordu. Ne çalışanlar ne güvenlik çünkü ilk kurşunda herkes paniklemişti. Genç adam telefonunu çıkararak Nino'ya mesaj attı ve restorana yakın olup olmadığını sorup gelmesini istedi polislere de haber verip. Genç adam, genç kızın ağladığını görünce konuştu. 

"Ağlama güzelim, lütfen ağlama. Sakin ol. Geçecek birazdan." 

    Genç adamın dediğinin ardından iki silah sesi duyuldu. Silahlardan birinin içindeki mermi hiç olmaması gereken birine gitmişti... 

    Genç kızın arkasındaki elinde silah tutan adam, tam karşısındaki adamın göğsünü hedef almaya çalışmıştı ama eli titremişti. Genç kız duruşunu düzelttiği sırada da silah sesi duyulmuştu ve mermi genç kıza isabet etmişti. Genç adam gördükleriyle şoka uğrarken haykırdı. 

"Marinette!"

    Genç adam vurulan sevdiği kızın bedenini başı herhangi bir yere çarpmadan yakalamıştı. O sırada genç adamın eline gelen sıcak sıvı ile nutku tutulmuş, gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Sevdiği kız, onun sevdiği kız vurulmuştu. 

    Genç adam şoka girmişti, ne yapacağını bilmiyor sadece kollarına yığılmış sevdiği kıza bakıyordu. Genç kızı vuran adam da vurulmuştu ama tekrar ateş etti. O da aslında vurmaya çalıştığı adamı vurdu. 

    Aralarında bir nedenden dolayı kan davası vardı ama bu kan davasının kurbanı neden genç kız olmak zorunda kalmıştı? İlk vurulan adamın eli titremeseydi genç kızı vuramazdı... 

    Genç adamın korkudan deli gibi atan kalbi onu yönlendiriyordu. Birbirlerini vuran iki adamdan sonra genç adam kollarına yığılmış olan kızı kucağına aldı. Masanın altından çıkıp ayağa kalktı kucağındaki kızı bırakmadan. 

    Tam o sırada genç adamı ve kollarında yatan genç kızı Nino görmüştü, ardından da genç adamın ellerindeki kırmızı sıvıyı. Panikle genç adama doğru koştu Nino. Tedirgin gözlerle genç adama bakarken konuşmaya başladı. 

"Neler oluyor?!" 

    Genç adam konuşamıyordu. Konuşmaya çalışıyordu ama dili tutulmuştu genç adamın.

"Adrien! Kendine gel!" 

    Genç adam saniyeler içinde girdiği şoktan çıkmaya başlamış ve Nino'dan yardım istemişti. 

"Nino cebimdeki arabanın anahtarını al ve doğruca arabaya koş!" 

    Nino, genç adamın cebindeki anahtarı alıp koşar adımlarla arabanın kapılarını açtı. Genç adam hızlı davranıyordu, arka koltuğa oturup genç kızı yatırmıştı ki polis sirenlerinin sesi geldi. Umursamadı genç adam tek amacı sevdiği kadına bir şey olmadan hastaneye gitmekti.