25. Bölüm

251 22 33
                                    

-- MARİNETTE -- 

    Elimdeki telefonun titremesiyle gözlerimi araladım. Bir süre ağladıktan sonra uyuyakalmıştım. Telefonumu açarak neden titrediğine baktığımda kaydetmediğim bir numaradan mesaj geldiğini görmüştüm. 

???
Eğer bana yardım etmek istiyorsan sana adres vereceğim Marinette. 

Ben
Sen kimsin ve adımı nereden biliyorsun?
Ayrıca neden sana yardım etmek isteyeyim?

???
Konu Adrien.

Ben
Adrien mı?
Kendine bir şey mi yaptı yoksa?

???
Yardım edersen yapmasını engelleriz. 

Ben
Neredesin? Hemen geliyorum.

???
Malikaneden biraz uzaklaş ama kimseye belli etme. Acele et dört beş dakikaya oradayım. 

Ben
Tamam, hemen çıkıyorum.

    Üstüme hızlıca bir ceket geçirerek anahtarlarımı aldım ve hızlıca evden çıktım, etrafta Felix'in olmaması işime gelmişti. Muhtemelen odasında olmalıydı. Malikaneden çıktığımda yürüyor muyum, koşuyor muyum bilmiyordum.

    Birkaç dakika içinde yorulduğumda kaldırımın kenarına geçip nefes almaya başladım. Tam o sırada da bir araba önümde durmuştu ve ardından camı açılmıştı. İçerideki adam çıkmadan konuşmuştu. 

"Hadi gel."   

"Telefonda konuştuğum sen misin?"   

"Evet, adım Nino."   

"Peki, beni biliyorsun zaten. Memnun oldum. Adrien iyi mi?"   

"Evet, iyi. Soru sorma da bin arabaya."   

    Kapıyı açarak arabaya bindim ve bir yere doğru sürmeye başladı. Birkaç dakika içinde bir barın önünde durmuştuk. Buraya neden gelmiştik ki? Adrien'la ne alakası vardı buranın? Anlamaz gözlerle ona doğru bakarken konuştum.

"Ne işimiz var bizim burada?" 

"İçeriye gir anlarsın." 

    Arabadan inerek bara doğru gittim, buraya neden geldiğimizi öğrenmeliydim umarım düşündüğüm şey değildi. Ya sarhoşsa?.. İçeriye girdiğimde etrafa bakındım, Adrien'ı görmemle ona doğru daha hızlı adımlarla yürümeye başladım.

    Sinirlenmiştim. Adrien, benim Güneşim bardaydı ve yetmezmiş gibi alkol alıyordu. Konuşmaya başladım gerçi bu konuşmaktan çok bağırmaktı, çok sinirliydim. 

"Adrien! Sen nasıl böyle bir şey yaparsın?! Ne yapıyorsun barda?!"   

    Adrien bana doğru baktığında gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördüm. H-Hayır... Ben elinden gittiğim için ağlamış olamazdı değil mi?.. Evde gördüğümden çok daha fazla kırmızıydı şu anda gözleri. Bana dönüp konuştu. 

"Marinette?.." 

-- YAZAR -- 

    Genç adamın görmeyi hiç beklemediği kişinin karşısında bir anlığına da olsa içini heyecan kaplamıştı ve ardından bu heyecan yerini sadece koca bir üzüntüye bırakmıştı. 

"Marinette?.." 

    Genç adamın ağzından sadece tek kelime çıkarken genç kız sinirlenmişti. Genç kız her ne olursa olsun genç adamdan vazgeçmemişti. Şu anda genç adam için endişeleniyor ve ona endişeli gözlerle bakıyordur. 

Kaçınılmaz Hata | Adrienette HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin