Kaçınılmaz Hata | Adrienette Hikayesi

8. Bölüm

-- MARİNETTE --

    Alarmım çalıyordu. Off off! Bu saatte niye çalar ki diye düşünürken kafama inen balyozla evden kaçacağımı hatırladım. Buradan gidiyordum artık. Hızlıca yataktan kalkarak  üstüme bir şeyler geçirdim ve ceketimi belime bağladım. Valizimi elime aldım ve sessizce evden çıktım. Adrien arabaya yaslanmış beni bekliyordu. Yanına gittiğim sırada konuştu.

"Hoş geldin Marinette."

"Hoş buldum Adrien. Artık gidelim mi?"

"Gidelim."

    Arabaya bindik ve gitmeye başladık. Evin önüne geldiğimizde ağzım açık kalmıştı. Ben bu evde mi yaşayacaktım?! Biraz daha ilerledikten sonra anahtarı bana verdi.

"Hayırlı olsun Marinette."

"Teşekkür ederim Adrien. Kalsaydın kahve yapayım?"

"Yok sağ ol, biraz dinlenmeliyiz. Yarın iş var."

"Peki o zaman yarın kahvaltıya bekliyorum."

"Bu nazik davetinizi geri çevirmeyeceğim hanımefendi. Ne zaman geleyim?"

"İşten bir saat önceye bekliyorum."

"Peki görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz, iyi geceler."

    Adrien gittikten sonra evi biraz gezmeye karar verdim üst kattaki oda benim odam olabilirdi. Neyse ki döşeli bir evdi. Hızlıca aşağı kata inip valizimi aldım ve birkaç dakika içinde kuruldum. Saat 08.00'e alarm kurup yattım.

-- BİR SÜRE SONRA --

    Hızlıca yataktan kalktım. Hemen hazırlandım ve çantamı alıp çıktım. Markete girdim ve lazım olanları almaya koyuldum.

-- ADRİEN --

    Sabah uyandığımda üstüme şirket kıyafetlerimi giyerek merdivene yöneldim. Merdivenden indiğim sırada annem seslendi.

"Nereye gidiyorsun Adrien?"

"Arkadaşım kahvaltıya çağırdı, yanına gidiyorum."

"Peki, görüşürüz."

"Görüşürüz anne."

    Arabaya binip çiçekçiye doğru yol aldım. Küçük bir ev hediyesi olur diye düşünmüştüm. Hızlıca sarı renkli güllerden bir demet yaptırıp aldım. Yandaki fırına girip birkaç tane simit aldım ve Marinette'in evine doğru yürümeye karar verdim.

    Zili çaldım ve Marinette'in kapıyı açmasıyla burnuma gelen güzel kahvaltı kokusu beni benden almıştı...

"Geçsene Adrien."

"Tabii. Bu çiçekler sana ev hediyesi."

"Teşekkür ederim ve evet neden sarı olduğunu tahmin ediyorum."

"Sarı gül arkadaşlığı temsil eder. Ondan dolayı."

"Evet, biliyorum."

"Hadi geçelim. Ahh unutmadan, bunlar da simitler."

"Boşuna zahmet etmişsin. Ama teşekkür ederim."

"Rica ederim."

~
~
~

    Selam! Nasılsınız? Beni sormayın. Korona testim pozitif çıktı. Helvamı kim yapacak? Fıstıklı olsun. :) Neyse şaka bir yana kendimi korona gibi hissetmiyorum. Sizi bölümsüz bırakmak istemedim. Yazabildiğim kadar yazdım beni mağdur görün. Sizleri çok seviyorum. Yavru kediciğiniz kaçar!