Kaçınılmaz Hata | Adrienette Hikayesi

6. Bölüm

-- ADRİEN --

    Odanın önüne geldiğimde kapıyı ayağımla ittirdim. İçeriye girip Marinette'i yatağa yatırdığım sırada içeriye doktor girdi.

"Hasta bu mu?"

"Evet."

"Bir bakayım nesi varmış." dedi ve bilmediğim bir şeyler yaptı. Ardından bana dönüp konuştu.

"Kaç saattir yemek yemiyor? Sanırım uzun zamandır yemek yemediği için kan şekeri düşüp bayıldı. Ayrıca bir konu onu ağır etkilemiş olabilir. Üstüne gitmeyin. Biraz dinlensin."

"Peki. Teşekkür ederiz."

    Doktor çıktıktan sonra başında beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra yavaş yavaş o deniz mavisi gözlerini açmaya başladı. Ayy, yine sapıttın Adrien! Neyse çok da önemli değil.

"N-Neredeyim ben?"

Doğrulmaya çalıştığı sırada kolundan tutup geri yatağa yatırdım.

"Bizim evimizdesiniz Bayan Marinette. Bayıldınız biz de sizi evimize getirdik."

"Biz derken?"

"Bay Felix ve ben getirdik."

Deyince bir anda gözleri açıldı.

"Bay F-Felix mi?"

"Bir sorun mu var Bayan Marinette?"

"Bana hitap ederken Bayan kullanmanıza gerek yok Bay Adrien."

"Peki ama sadece şirket dışında ayrıca sen de bana Adrien de. Neyse bunu bir kenara bırakıyorum ve soruma bir cevap bekliyorum Marinette."

"Şey ben Felix ile evlenecekmişim ama cidden istemiyorum! Ben onunla evlenmek istemiyorum! Neden ya sebebi nedir benim istemediğim biriyle evlenmemin?!"

Derin bir soluk alıp konuştum.

"Bak Marinette, ailen sana söyledi mi bilmiyorum ama madem soruyorsun açıklayayım. Ailenin üstünde bir yük var borçtalardı ve aldıkları para yetmiyordu. Benim ailem de Felix'i evlendirmek için iyi birilerini arıyorlardı. Annemler sizin bu sıkıntınızı öğrendikten sonra senin de iyi birisi olduğunu bildikleri için bir teklifte bulundular. Eğer seni Felix ile evlendirirlerse senin borçlarını kapatacaklarını söyleyecekleri bir teklifti bu. Ailendekiler yaklaşık bir gün boyunca düşündüler sanırım. Sonrasında kararlarını verdiler. Artık seni evlendirmekten başka yapacakları bir şey yoktu. Anlatabildim mi?"

"Peki.. Anlıyorum.."

"Güzel, aç mısın?" 

Birkaç saniye düşünür gibi yaptı ve ardından konuştu. 

"Evet, galiba açım." 

"Ben sana bir şeyler getireyim."

Kalktığım sırada kolumdan tuttu.

"Hiç gerek yok. Ben size zaten yeterince zahmet verdim. Ben artık evime gideyim."

"Biraz dinlenmelisin. Ayrıca hiç zahmette vermedin."

Gülümseyip odadan çıktığım sırada Felix, Marinette'i sordu.

"Marinette nasıl?"

 "Daha iyi dinlenmesi gerek. Marinette'in odasına mı gidiyorsun?"

"Evet, gidecektim ama iyi olduğunu öğrendiğime göre sorun yok. Ben odamdayım."

"Peki, görüşürüz."

    Dedikten sonra mutfağa ilerledim tepsiyi aldım ve içeri gittim. Tepsiyi komodinin üstüne koydum ve konuştum.

-- MARİNETTE --

"Ben çıkıyorum. Afiyet olsun sana. Bir şey olursa seslenmen yeterli."

"Tamam, teşekkür ederim." dedikten sonra dışarıya çıktı. Tepsiyi alıp yemeklerimi yemeye başladım.

-- YAZAR --

    Hiç beklemeden yani hemen ertesi gün Marinette şirkete dönmüş işlerinin başına geçmişti. Genç kız şirkete döndükten sonra Adrien birkaç gün içerisinde Marinette'in performansındaki düşüşü fark etti. Genç kız da bunun farkındaydı. Evlenme fikrinden sonra Marinette işlerini iyice boşlamaya başlamıştı ama utandığı için kimseye bir şey söyleyemiyordu fakat herkes bu düşüşün farkındaydı. Bunu iyice fark eden genç adam, genç kızı odasına çağırdı. Genç kız odanın kapını tıklattı ve "Gel." komutuyla içeriye girdi.

"Efendim beni çağırmışsınız."

"Evet. Geçin oturun Bayan Marinette. Konuşmamız gereken şeyler var. Son zamanlarda performansındaki düşüşü fark etmedim sanma. Ama bunu söylemeliyim ki bana istediğin şekilde ne olduğunu anlatabilirsin. Sorun ne Bayan Marinette?"

"Burada anlatmam doğru olur mu bilmiyorum. Başka bir yerde anlatsam olur mu?"

Genç adam birkaç saniye düşündü ve ardından onaylamak için konuştu. 

"Peki. İş çıkışı seni alacağım. Sahilde konuşuruz."
 
"Teşekkür ederim Bay Adrien." 

~ 
~ 
~ 

    Selamlar Efenim! Ben geldim. Bu haftanın bölümünü bitirmiş bulunmaktayız. Bir dahaki bölüm biraz aksayabilir çünkü hem münazaram var hem de şiir yarışması var. Onlar falan derken yetişir mi bilmiyorum. Sizlere söz yetişirse atacağım. Neyse bölümü beğendiniz mi? Sizleri seviyorum. Bir daha ki bölümde görüşürüz. Yavru kediciğiniz kaçarr!