27. Bölüm

223 19 24
                                    

-- YAZAR -- 

    Evet, belki iki genç kendini aşka kapatmıştı ama son kez de olsa ağlıyorlardı. Kimin için mi? Birbirleri için... Genç kız kendini şirketin kafeteryasına attı, derin nefesler alabilmek için ama arkasından gelen kişiden haberi yoktu. 

    Genç kız kahve almış ve dışarıya çıkmıştı ki arkasından gelen kişiyi gördü, Felix'i. Genç kız, Felix neden burada diye düşünürken Felix sanki genç kızın aklından geçenleri okumuş gibi konuşmuştu. 

"Ağladığını görüp geldim de niye ağlıyorsun tatlım?" 

    Genç kız ağzından çıkanları bilmiyordu. 

"Bıktım Felix, bıktım... Bütün bunlardan, her şeyden bıktım. Buralardan kaçıp kurtulmak istiyorum." 

"Tam olarak neye ağladığını anlamasam da kaçamazsın çünkü elimde bir sözleşme var." 

"Off, Felix! Beni yalnız bırakır mısın?"

"Tamam, tamam gidiyorum. Seni yalnız bırakacağım." 

    Genç kız bir süre ağladıktan sonra odasına tekrar dönmüş ve işinin başına oturmuştu. Aradan geçen saatlerden sonra şirketten çıkış saati gelmişti. Felix, genç kızın odasına gitmiş ve kapıyı açmıştı. İçeriden duyduğu "Gel." sesi ile birlikte içeriye girmişti. 

"Hadi çıkalım tatlım." 

    Genç kız eve gitmek ve yüzüne yine o sahte olan gülümsemeyi koymak istemiyordu. 

"Felix bir şey isteyeceğim." 

"Tabii söyle tatlım, seni dinliyorum." 

"Şey... Ben eve sonra gelsem bir süre sahile gitmek istiyorum." 

"Peki, bu seferlik izin vereceğim." 

"Tamam, olabildiğince erken döneceğim. Teşekkür ederim Felix." 

"Rica ederim, ben kaçtım o zaman." 

    Genç kız da Felix'in hemen arkasından çıkmıştı. Bir taksi durdurarak sahile gitmiş ve biraz yürüdükten sonra bir banka oturmuştu. Saçları çıkan rüzgarla savrulmaya başlarken gözlerini ise denize dikmişti. 

    Genç kız yorulmuştu artık bütün bu olanlardan. Gözyaşları bir bir gözlerinden firar etmeye başlarken genç kız düşündü, "Ben ne yaptım?" diye. Genç kız, sevdiği adama artık ben senin Böğürtlenin değilim demişti hem de kalbini kıracağını bile bile. 

    Genç adam da Nino ile konuştuktan sonra tekrar sahile gidip biraz yürümeye karar verdi. Üstüne bir ceket giydi ve arabasına binerek sahile doğru gitti. Arabasından inerek kilitledi. Kulaklıklarını takarak bir şarkı açtı ve ardından ellerini ceketinin cebine koydu. 

    Genç kız da açmıştı o şarkıyı, kalpleri aynı acıyı paylaşıyordu. İkisi de birbirinden haberi olmadan söylemeye başladı. 

Ben yoruldum hayat, gelme üstüme

Diz çöktüm dünyanın namert yüzüne

Gözümden gönlümden düşen düşene

Bu öksüz başıma gözdağı verme

Gözümden gönlümden düşen düşene

Bu öksüz başıma gözdağı verme

Kaçınılmaz Hata | Adrienette HikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin