Ömer hiç olmadığı kadar asabi bir gece geçiriyor, yorgunluktan ölmek üzere masasında kıvranıyor,bir yandan hiç olmadığı kadar kendini heyecanlı hissediyordu.İş yeri adeta bir yangın ortamına donmüştü,sinirli bir şekilde sekreterine telefon açtı telefonu açarken yüzündeki o garip kaygı yine tüm içini kapladı.
'Nergis nerede bizim son toplantı sunumumuz ,her şeyin tam manasıyla hazır olmasını istiyorum,neden olmuyor..'
Sesi öylesine sert geliyordu ki Nergiz büyük patronun sinirinden telefon ahizesini kendinden uzak tutuyordu.
'Efendim son hazırlıklar tamamlandı birazdan....'
Cümle tamamlanmadan her zamanki gibi keskin esmer bakışlarıyla Ömer sekreterin suratına telefonu kapattı.bu sırada tek hamle ile masasından kalkarak eline bir sigara aldı ve umarsızca keyfini cikartircasina sigarayı büyük İstanbul manzarasına doğru yaktı.buyuk bir plazanin en üst en görkemli katında belki ülkenin en zengin ve güçlü adamı boğaz semalarına bakıyordu.elindeki sigarayi sanki sigaradan intikam alır gibi içiyordu.gergindi hem de fazlasıyla gergin,akşam eşi Sema'ya yine yalan söylemek zorundayım diye düşündü.ne de olsa gece bir bekarlığa veda partisi düzenlemiş ve şehrin en müzmin bekarların dan olan arkadaşı Rıfat artık evlilik kurumuna adım atmadan son bir gece gecirecekti.Sema ile son tartışmalarını hatırladı.bitti dedi içinden artık bitti.
Ömer Serkan Kayalı bir kez daha masasına uzanırken elindeki sigarayı yarıya gelmeden söndürdü,bu sefer hiç bir şekilde sekreteri aramadan içeri doğru sert bir şekilde seslendi.Kapi usulca çalındığında yine dilinde aynı ton bir sertlik vardı.
'Gel ...'
Tayfun Ömer'in çocukluğundan beri tanıyan tek insandı.yakin koruması ,sağ kolu ve her zaman en yakın arkadaşıydı.Bu eski dostluğa rağmen Tayfun halen Ömer'den deli gibi korkardı.
'Ömer bey bu hafta sonu bekarlığa veda partisi konusunda Sema hanım ile konuştunuz mu...'
'Konuşmadım.onu ara acil bir iş görüşmesi var de ve hafta sonu şehir dışında olacağımızı ilet.'
'Anlaşıldı efendim.'
Tayfun elindeki dosyaları itina ile masaya bırakması Ömer'i şaşırtmadı.Tayfun'nun kapiyi kapatması ile birlikte ' Nergiz sen çıkabilirsin artık' demesi bir oldu.
Ömer masadaki dosyaları inceledi ,tam tamına istediği gibiydi.tam o sırada cep telefonu çaldı.arayan oğlu Berkay'di.Berkay yurtdışında olduğundan arada onunla sohbet bile içini rahatlatan bir durumdu.Büyüyüp ne çabuk koca adam oluyorlar diye içinden evladını düşündü.
Ömer asla bir baba yaşında değil genç hatta oğlundan bile yakışıklı bir adamdı ,hatta tüm arkadaşları Berkay arkadaşın mi diye espriler bile yapıyordu.46 yaşının zirvesinde ve halen çevresi için yakışıklılığı ve karizması ile göz kamaştıran 21 yaşında oğlu olan bir holding patronu,genç evlendirilmisti,bir ticari evliliğe kurban edilmişti.Sema onun için yakın bir arkadaş gibiydi.eski köklü ve zamanla katlanılmaz bir zorunluluk arkadaşı.evlendirildiginde 18 oğlu dünya ya geldiğinde ise 21 yaşındaydı.son iki yıldır dur durak bilmez kavgalar ve tartışmalar ikisini de cidden çok yipratiyordu.Çapkınlıklarını artık neredeyse herkes biliyor ve bu durum Sema'nın hiç hoşuna gitmiyordu.
Tüm işlerin tamamlandığı anlayınca aşağıya doğru indi.Asansörden inene kadar ki sürede tüm koridoru kitleyen büyük bir karizması hissediliyor, insana baktiginda gözleri ile kendisine bağlayan bir çekiciliği vardı.Yine aynı deli bakışlarıyla holding kapısından dışarı çıktı.Arabaya binerken Tayfun yolu çoktan biliyordu.Havalanı yolu onları bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derinlik sarhoşu
Любовные романыÖmer'in en derin yarasına, en mahremin'e inmeye hazırlanın öyle bir aşk ki nefes kesici bir labirent... "Benden böyle intikam alamazsın ufak kız." "Canımı yakıyorsun Ömer" "Canı yanan benim kalbimi içinden söktün ,sus sakın sesini yükseltme ufak kız...