OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)

ONYEDİNCİ BÖLÜM (+18)

"Şehzade Kaan..."

"Ona mı bir şey oldu?"

"Keşke! Düşmanlarla birlik olup bizi sırtımızdan vurmuş!"

"Senin dilin ne söyler Ahmet paşa?"

"Hünkarımıza, devletimize ihanet etmiş. İsyan bayrağını çekmiş. Arkamızdan vurmuş. Çadırlarımıza suikast düzenlemiş."

"Bu ne cürret?! Aslanım iyi mi? Hünkarım iyi mi?"

"Onlarda saldırıya uğramışlar."

"Ama iyiler, değil mi? Birşey olmadı onlara, değil mi? Konuşsana Ahmet paşa!"

"Hünkarımız ve şehzademiz... Hakkın rahmetine kavuşmuş olabilirler."

Nebahat Sultan ayakta duramadı, koltuğuna çakıldı. Herkes dehşete düşmüştü. Asiye sendeledi, etrafa tutunmaya çalıştı.

"Aman, iyi misin?!" dedi Cemile kalfa onu tutarak.

"Doruk... Doruk... Olamaz... Onu yeni bulmuşken kaybedemem..."

"Metanetini koru Asiye Hatun, karnındakini düşün. Allah hünkarımıza ve şehzademize yardım etsin."

Melisa ağlayarak annesine sarıldı. "Anne öldü mü babamla abim?! Söyle öldüler mi?!"

Suzan ve Harika birbirine baktılar. İkisinin de Kaanın planından haberi vardı ama ona yardım etmedikleri için Kaanın vazgeçtiğini sanıyorlardı.

Asiye birkaç saniye buz gibi durduktan sonra ağlama krizine girdi. Olanları yeni yeni idrak ediyordu. Yere çökmüş, karnını tutarak ağlanıyordu.

"Annem öldü! Babam öldü! Şimdi de ilk ve tek aşkım mı ölecek? Çocuğumun babası mı ölecek?"

"Yalvarırım sakin ol, bebeğe bir şey olacak!" dedi Cemile kalfa. "Hepimize söylüyorum. Şehzademizde hünkarımızda güçlüdür, civandır, yiğittir. Kaç kez ölümlerden döndüler. Bunu da atlatacaklar, dönecekler bize."

"Doğru söylüyorsun." dedi Asiye. "Doruk bana söz verdi. Yemin etti. Sana ve çocuğumuza sapasağlam döneceğim dedi. Ona güvenin. Sizede ağlamayı yasaklıyorum. Sağ salim dönecekler. Bundan böyle bu sarayda kimse ölüm lafını ağzına almayacak."

"Lafını etmeyince gerçekler değişmiyor." dedi Harika Sultan. Herkes hayretle ona baktı.

"Bakıyorum da daha ölmeden oğlumun helvasını kavurmuşsun." dedi Nebahat Sultan. "Orasıyla burası ne kadar uzaktır haberiniz var mı? Bir haberin bize gelmesi kaç saat sürüyor. Ahmet paşa sadece onlarında saldırıya uğradığını söyledi."

"Kurtulma şansları çok az sultanım." dedi Ahmet paşa.

"Kes sesini!" diye bağırdı Asiye. Kimse onu daha önce böyle kararlı ve sert görmemişti. "Doruk ölmedi."

"Ama Kaan bunu neden yaptı ki?" dedi Melisa gözyaşlarının arasından.

"Neden olacak kızım? Onları devirip tahta çıkmak, padişah olmak için tabii ki! Zaten ikisinden de nefret ediyordu, intikam almak istiyordu. Böyle bir şey yapacağını biliyordum. Akife kaç kere söyledim. Başını ezelim dedim. Geldi içimize kadar soktu, sefere götürdü. Şimdi tahta çıkmak için her şeyi yapacak. Padişah olursa bizi de yaşatmaz bu sarayda." dedi Nebahat Sultan.

"Yapamaz... Onca asker, onca muhafız..."

"Devlet başsız kalırsa Kaandan önce o askerler muhafızlar Kaanı tahta çıkarır zaten. Koskoca devleti senin benim yönetecek halimiz yok. Yaşayan tek taht varisi Kaan."