YİRMİDÖRDÜNCÜ BÖLÜM

1.7K 75 82
                                    

Gece olduğunda, Asiye çoktan uykuya dalmıştı. Onur ve Yazgı da yanında uyuyorlardı. Odada duyulan tek şey nefes sesleriydi.

Biraz sonra, kapı yavaşça açıldı. Özge içeri girdi. Yatağa doğru ilerledi. Yastıklardan birini aldı ve minik Onur'un üstüne kapattı.

Asiye nefes nefese uykusundan uyandı. Hemen Yazgı ve Onur'a baktı. Mışıl mışıl uyuyorlardı. Odada onlardan başka kimse yoktu. Kabus gördüğünü anladı. Kalbi çok hızlı atıyordu. Bu saray onu ne hale getirmişti. Evlatlarına bir şey olmasından çok korkuyordu.

Su içmek için kalktı, odanın öbür ucuna gitti. Allahım sana şükürler olsun, diye geçirdi içinden. Bardağı tekrar yerine bıraktıktan sonra yatağına gitmek için arkasını döndü. Döndüğü gibi de Özge Hatun'u gördü. Elinde bir yastık vardı. Minik Onur'a bakıyordu.

"ÇEK ELLERİNİ EVLADIMIN ÜZERİNDEN!"

Özge'ye doğru koşup suratına bir tokat patlattı.

"Ben sadece hünkarımız burdadır diye gelmiştim!"

"Yalancı!" Özgeyi kolundan sıkıca tuttu ve çocuklarından uzaklaştırdı. "Öldün sen! Onlara dokunmaya cürret ettin, öldün bil!"

"Bırak kolumu, canımı acıtıyorsun! Ben bir şey yapmadım! Bırak beni bırak!"

"Ağalar! Nerdesiniz siz?! Derhal buraya gelin!"

Yazgı ve Onur uykularından uyanıp ağlamaya başlamışlardı. Nöbetçiler içeri girdi.

"Bu hatun Onur'u boğacaktı! Nasıl girer içeri?! Nasıl izin verirsiniz! Ne işe yararsınız siz?!"

"Nasıl olur sultanım?! Lütfen bağışlayın biz sadece..."

"Kes sesini! Götürün bu hatunu! Zindana kapatın! Hünkarımızı da derhal durumdan haberdar edin!"

"Ben bir şey yapmadım!" diye bağırdı Özge götürülürken.

Asiye ağlayan bebeklerini susturmak için kucağına aldı. Biri sussa, diğeri başlıyordu. Birini kucağına alsa, diğeri de kucak istiyordu. Biraz sonra Doruk içeri daldı.

"Asiye?! Doğru mu duyduklarım?!"

"Doğru Doruk."

"Onur'um nasıl? Evlatlarım nasıl?"

"İyiler lakin korkuttum onları. Sesime hakim olamadım. Özgeyi öyle elinde yastıkla görünce o kadar korktum ki. Aynı kabusumdaki gibiydi."

Doruk, ağlayan Yazgı'yı susturmak için kucağına aldı.

"Tamam kızım, tamam, geçti... Baban yanında..."

Yazgının ağlayışı dindi. Asiye şaşkınlıkla onlara baktı.

"Sustu gerçekten."

"Ee babasıyım ben onun. Hadi ikisinide yatıralım."

Yazgı ve Onur'u yerlerine yatırdıktan sonra odanın diğer köşesine gidip seslerini alçalttılar.

"O hatun bunu nasıl yapar? Evladıma, şehzademe nasıl kıymaya kalkar? Kendi ellerimle alacağım canını." dedi Doruk.

"Onu içimize sen soktun Doruk, unutma bunu."

OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin