YİRMİÜÇÜNCÜ BÖLÜM

1.4K 74 72
                                    

Sınır: 55 vote 55 yorum

"Ne?! Bu bizim... Nikahımız mı?"

"Evet Asiyem. Osmanlının binlerce yıllık geleneğini yıkıyorum. Sana aylar önce evlenme teklifi etmiştim. Lakin talihsiz olaylar yaşandı, bana cevap vermemiştin. Lakin bu kez kaçarın yok. Birbirimize ömür boyu sadakat sözü vereceğiz. Senin istediğin gibi, benim tek eşim sen olacaksın. Yıllar sonra bir padişah karısına nikah kıyacak."

Asiyenin gözlerinden mutluluk yaşları süzülüyordu. Doruğun boynuna atladı.

"AH!"

"Asiye ne oldu?! İyi misin?"

Asiye karnını tutarak yere çöktü ve bir kez daha feryat etti.

"Aman, hanımefendi iyi mi?" diye sordu imam efendi.

"Doruk... Bebek geliyor!"

"Hayır, hayır, şimdi olmaz! Gelmesin!"

"Ne demek gelmesin Doruk?! AAAAH!"

"Yani tabiki gelsinde önce şu nikahı kıyalım yahu!"

"Doruk çocuk kendi kendine çıkacak birazdan! Birşeyler yap!"

"Bugün burda bu nikah kıyılacak. Sık dişini Asiyem. İmam efendi yerine geç, sor ne soracaksan da kıy şu nikahı!"

"AAAAAHHH!"

"Dayan Asiyem!"

"Sen Veliden olma, Haticeden doğma Asiye Hatun. Akiften olma, Nebahatten doğma Doruğu kocan olarak kabul ettin mi?"

"Kabul ettim."

"Kabul ettin mi?"

"Kabul ettim."

"Kabul ettin mi?"

"KABUL ETTİM!"

"Sen Akiften olma, Nebahatten doğma Doruk. Veliden olma Haticeden doğma Asiyeyi karın olarak kabul ettin mi?"

"Kabul ettim!"

"Kabul ettin mi?"

"Kabul ettim!"

"Kabul ettin mi?"

"Kabul ettim!"

"O vakit ben de sizi Allahın huzurunda karı koca ilan ettim. Nikahınız kıyılmıştır."

"Dayanamıyorum Doruk!"

"Nefes al Asiye! Hızlı hızlı nefes al ver! Hadi yardım edin faytona taşıyalım!"

15 dakika sonra saraya ulaştıklarında, Doruk Asiyeyi kucağında odasına taşıyordu. Asiyenin sesi her yanı inletiyordu. Saray halkı neye uğradığını şaşırmıştı. Az evvel ikisi bu saraydan elinde bıçakla çıkarken, şimdi Asiye doğuruyordu.

"Ebe kadını çağırın çabuk!"

Biraz sonra Asiye yatağa yatıp da, ebe kadın karşısına geçtiğinde,

OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin