FİNAL

1.4K 50 35
                                    

15 yıl sonra
Ramazan Ayı

"Validem, ben bu akşam için pembe elbisemi giymek istiyorum!"

"O pembe elbisesini giyiyorsa ben de mavi takımlarımı giyeceğim validem!"

"Şşt, kıskanma kardeşini! İkinizi de en güzel şekilde hazırlayacağım merak etmeyin. Bu akşam iftara tüm sultanlarımız, paşalarımız ve onların aileleri gelecek. Ataman Sarayının en kalabalık sofrasına tanık olacaksınız."

"Çok heyecanlı!" dedi genç kız yerinde zıplayarak.

Biraz sonra kapı açıldı ve içeri Cemile kalfa girdi.

"Asiye Sultanım"

"Gel Cemile kalfa, hazırlıklara yardım et."

"Yazgı sultanım, Onur şehzadem, siz nasılsınız?"

"İyiyiz Cemile kalfa, validemle akşamki iftarı konuşuyorduk." dedi Yazgı Sultan.

"Çocuk gibi zıplayacağına valideme hazırlıklar için yardım et Yazgı." dedi Şehzade Onur.

"Birbirleriyle atışmadan da duramazlar." dedi Cemile kalfa gülerek. "Ah ah, daha dün çocuktunuz. Elime doğdunuz. Küçücük bebektiniz. Şimdi büyüyüp güzeller güzeli bir sultan ve yakışıklı, yiğit bir şehzade oldunuz. Zaman ne çabuk geçiyor."

"Daha dün dediğin 15 yıl oldu Cemile kalfa." dedi Yazgı. "Bebek değiliz biz artık. 15 yaşındayız."

"Kendisi de, karakteri de annesine benziyor maşallah. Annen de senin yaşlarındayken gelmişti bu saraya. Durmadan konuşur, herkese cevabını verir, altta kalmazdı. Ama en çok kıvırcık saçların benziyor Asiye Sultanımıza. Gözlerin, dudakların, burnun... Bazen seninle konuşurken anneni gördüğümü sanıyorum."

"Ya ben?" diye sordu Şehzade Onur. "Ben de hünkar babama benziyor muyum?"

"Benzemez misin? Gözlerin rengini aynı babandan almış. Yiğitliğin, cesaretin... Aynı onun gibi kudretli bir padişah olacaksın inşallah. Onun gibi üç kıtada hüküm süreceksin."

"Hayrola Cemile kalfa? Biz daha ölmedik!" diye bir ses duyuldu. Çocuklar arkalarını döndüklerinde Sultan Doruk Han'ı gördüler.

"Babaa!" diye bağırdı Yazgı Sultan, ona doğru koşarken. "Yani, hünkarım diyecektim!"

Sarıldılar. "Mühim değil benim güzeller güzeli kızım. Sen bana istediğin gibi seslen. Gel aslanım, sana da sarılayım."

Şehzade Onur babasının elini öpüp sarıldı.

"Asiyem, sen nasılsın?" diye sordu Doruk.

"Sizi böyle görüyorum ya, benden daha mesut biri olamaz." dedi gülümseyerek.

"Sen de gel yanımıza!"

Ailecek kucaklaştılar.

"Hünkarım, sultanım, misafirler gelmeye başladı." dedi Cemile kalfa.

"Büyük salona alın. Sofrada hiçbir eksik yok, değil mi?"

"Yok sultanım. Herşey istediğiniz gibi oldu."

OSMANLI'DA KARDEŞLERİM (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin