İÇ İÇE

Lisa-6

En son yaz tatilinde görüştüğüm Lisa - yani annem- söylediği gibi tam zamanında gelmişti. Babamla ortak tek yönleri dakik olmalarıydı. Şoförün benim için açtığı kapıdan aceleyle geçtim. Araba oldukça lükstü ve benim için kapıyı tutan şoförde baya ilgi ekmişti. Etraftakiler pür dikkat bizi izliyordu ve bu çok rahatsız ediciydi. Onları umursamayıp Lisa'ye döndüm. Araba hareket etmeye başladığında rahatlamıştım. Lisa'nin hiç değişmemiş olması beni şaşırtmadı. Kendisine çok iyi bakardı. Tabii yaptırdığı estetikleri saymama gerek yok. Yüzünde hafif bir gülümseme vardı. -Bunun nedeni kıyafetimi pek onaylamaması.- Bende ona gülümsedim. Sarılma filan olmazdı görüşmelerimizde. Gayet resmi takılırdık.

"Hoş görünüyorsun. " dedi. Gülümsemem genişledi. Kıyafetimi onaylamasa da yine de kibarlığını koruyordu. "Teşekkür ederim. Sende harika görünüyorsun. Bu yeni kreasyondan mı? " dedim. Onunla ancak bu konuları konuşabilirdim. Yoksa ikimizde susuyor ve günü müthiş uzun yaşıyorduk. En iyisi sakin konulardan konuşmaktı.

"Evet, beğenmene sevindim. Önümüzdeki sezon için hazırladığım bir parça. " dedi. Şimdi bana kocaman gülümsüyordu. Moda onun tek gerçek tutkusuydu ve duyduğu her iltifat onu mutlu ediyordu. " Aslında senin için hazırladığım özel birkaç parça var. Onları senin için getirmiştim. Üzerimdeki tarza yakın, beğeniceğini düşündüm. Olanlardan sonra belki tarzını da değiştirmek istersin diye düşündüm. Yeni okul, yeni arkadaşlar ve yeni kıyafetler.." Lafını bitirince derin bir nefes alıp arkasına yaslandı. Yüzümdeki ifadeyi bilmiyordum ancak Lisa'nin yüzündeki gülümseme solunca pek hoş olmadığını anladım.

"Özür dilerim. Hatırlatmamalıydım. Söylediklerimi boş ver. Almak zorunda değilsin. " dedi.

Aslında haklıydı. Buraya her şeye yeniden başlamak için gelmiştim. Temiz bir sayfa muhabbeti. Omuz silkip " Hayır, haklısın. Yeni kıyafetler kesinlikle mükemmel olur. " deyip gülümsedim. Şaşırtıcı bir şekilde kucağımdaki elime uzanıp sıktı. İlk önce ellerimize bakıp gülümsedim ve kafamı kaldırıp ona baktım. Genelde buluşmalarımızda ayrılırken sarılmak dışında temas etmezdik. Bu hareketi çok hoşuma gitmişti. Elimi bırakıp etrafına bakınınca geldiğimizi anladım. Arabadan inip önünde durduğumuz restorana baktım. Oldukça şık bir yere benziyordu. Muhtemelen babamın ortak olduğu yerlerden biriydi.

İçeriye girince gerçekten de şık bir yer olduğunu anladım. Masaların çoğunda takım elbiseli adamlar vardı. İş adamlarının buluşma yeri. Harika(!). Yanımıza gelen adamın burasının sahibi olduğunu tahmin ettim. Genelde annemin ve babamın gittiği yerlerde alışkan olduğum bir manzaraydı. Adam yanımıza gelip bizi selamladı. Lisa'ye ismiyle hitap ettiğine göre yakın arkadaş olmalıydılar.

"Uzun zaman oldu. Özledim seni. " dedi adam. Kaşlarımı kaldırıp Lisa'ye bakınca gülümseyip "Bende seni Max. Bu kızım Summer. Öğle yemeği için uğradık. Eminim bize en iyi masanı verirsin. " deyip göz kırptı. Güldüm.

Onun bu halini pek görmemiştim. Benim yanımda daha çok sert modacıyı oynuyordu. Bu flörtöz hava ona yakışıyordu. Sarışın ve 30larında gösteren sıkı vücuduyla çok hoş bir kadındı. 45 yaşında olmasına rağmen yeniden evlenmedi veya sevgilisi yok. En azından benim bildiğim kadarıyla.

Max bizi en iyi masası olduğunu söylediği yere yönlendirirken bana "Seninle tanıştığıma gerçekten çok memnum oldum. Lisa uzun zamandır senden bahsediyor ama hiç tanıştırmamıştı. " dedi. Duyduklarım beni şaşırtmıştı. Üst kata çıkarken sessiz kalıp duygularımı düzene sokmaya çalıştım. Belki de bana soğuk davranmasının tek nedeni babamdı. Bir diğer ihtimalse bana iyi davranmasının nedeni yazın olanlardı. Ben bunları düşünürken Lisa "Her neyse, Summer eminim buraya bayılacaksın. Gündüzleri biraz ciddi bir yer ancak geceleri arkadaşlarını alıp gelebileceğin kaliteli bir bar oluyor. Max burada harikalar yarattı. " dedi. Gülümseyip Max'e döndüm. Lisa'nin konuyu değiştirmeye çalıştığını anlamış bir gülümsemeyle ona bakıyordu. Ne zamandır arkadaşlar merak etmiştim.