İÇ İÇE

İleri Gitme- 18

Boynuma dokunan dudaklarla gözlerimi açmaya zorladım. Duncan tam arkamda bana sarılmış boynumu öpüyordu. Gülümseyip gözlerimi kapattım ve kendini ona iyice yasladım. Sıcak nefesini tam ensemde hissediyordum. Ellerini belime dolayıp kulağımın arkasındaki hassas noktayı öptü. Ona tüm boynumu açmak için başımı yastığa bastırdım. Kulak mememi dişlediğinde ise istemsizce inledim. Bunun üzerine o da kıkırdadı. Duncan kıkırdadı. Hem de ergen kızlar gibi. Ardından bunu kahkahalar takip etti. Kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamaya çalıştım. Daha çok kahkaha sesiyle aniden doğrulup kendime geldim. Arkamdaki Duncan değil Kate'di. Yatak kahkahası yüzünden sallanıyordu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Amanda'nın kapının yakınında yere oturmuş kahkaha attığını gördüm. İşte o anda rüya gördüğümü anladım. Burada Duncan filan yoktu. Yastığı hala gülmekte olan Amanda'ya fırlattım.

"Sizi adiler. Kapayın çenenizi. " dedim huysuzca. Kate kollarını belime dolayıp "Hadi ama bebeğim, sende hoşlandın. " dedi gülerek. "Beni öptüğüne inanamıyorum Kate. Tanrım, kulak mememi dişledin. " dedim. Amanda ve Kate bakıştığı sırada kısa bir sessizlik oldu. Ardından tekrar kahkaha atmaya başladılar. "Tamam, bu kadar yeter. Şimdi neye gülüyorsunuz? " dedim. Kate'in kollarını ittirip kendimi yatağa bıraktım. En sonunda kahkahaları bitti ve açıklama yaptılar.

"Tatlım, emin ol Kate hiçbir yerini öpmedi. Sadece arkandan sarıldı. Ancak sen ona yaslanıp inleyince..." deyip tekrar gülmeye başladılar. "Lütfen rüyanı bize de anlat. " dedi Kate kahkahaları arasında. Yastıklardan birini yüzüme bastırıp inledim. Yatağın hareketiyle Amanda'nın da yatağa geldiğini anladım.

Aman ne hoş! Rüyamda Duncan'ı görmüş ve inlemiştim. Aklıma gelen diğer bir düşünceyle aniden kalktım. Kızlara dönüp "Herhangi bir şey söyledim mi? " dedim telaşla. Sonunda kahkaha atmayı bırakmışlardı. İkisi de sırıtarak bana baktı. Tanrım, kesin adı söylemiştim.

"Sakin ol Summer. Hepimiz o tarz rüyalar görüyoruz. Utanmana gerek yok. Soruna gelince, hayır sadece ateşli bir inlemeydi. " dedi. Bu sefer bende onlarla birlikte güldüm. Rahatlamıştım. İsim yoksa sorunda yoktu. "Tamam, şimdi kimi hayal etmiştin söyle bakalım. " dedi Kate. İkisi de ssup cevabımı bekledi. Derin bir nefes alıp "Bradley Cooper. Umarım senin için bir sakıncası yoktur. " dedim ve yataktan çıktım. Kızlar gülerken bir yandan da yorum yapmaya başladılar.

"İyi seçim. Ancak Magic Mike'tan sonra kesinlike Channing Tatum diyorum. " dedi Kate eliyle kendini yelpazelerken. " Matt Bomer, bebeğim. " dedi Amanda da. Tek kaşımı kaldırıp ona bakınca "Ne? Tercihlerini değiştirtecek bir gece yaşatıyorum adama. " dedi. Gülerek odadan çıkıp banyoya girdim. Yüzümü yıkayıp aynada kendime baktım. Çokta kötü görünmüyordum. Uykusuzluk yüzünden gözlerimin altı kötü görünse de ufak dokunuşlarla halledilebilirdi. Banyodan çıkıp televizyonun sesine doğru yöneldim. Kızlar koltuklara yayılmış kanalları geziyordu. Tekliye oturup "Saat kaç? " dedim.

"Bire geliyor. Kahvaltı mı yapsak? " dedi Amanda kararsız bir şekilde. Onun bu haline güldüm. "Duncan'a mesaj atayım. Belki onlarda daha yeni kalkmışlardır. Birlikte bir şeyler yaparız. " dedi Kate ayağa kalkarken. "Dün gece yediğin azar az geldi galiba. " dedi Amanda. Kate onu umursamayıp telefondan mesaj yazmaya başladı. "Kate, bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. " dedim. Birkaç saat önce Duncan'ı reddetmiştim. Yine gerilip aramızın nasıl olacak diye endişelenmek istemiyordum. En azından bu kadar çabuk. Kate mesaj yazmayı bırakıp bana baktı. "Bir sorun mu var? " dedi sakince. "Evet, sabahın köründe Duncan seni aramıştı. Bir şey mi oldu? " dedi Amanda. Onları şüphelendirmemek için "Hayır, sen söyledin. Kahve için aramış. Ayrıca aramız gayet iyi. Sadece senin Lucas'la bu kadar çabuk karşılaşman iyi olur mu emin değilim. " dedim. Konuyu benden mümkün olduğunca uzaklaştırarak. Amanda "Gördün mü? Bir süre rahat dur. " dedi Kate'e. Benim konum unutulmuş Kate'e odaklanılmıştı. Görev tamamlandı.