Medya: Kaan Boşnak- Benimle Kayboldun*
*Bilmem kaç yüz kişi içinden
Gördüm deli gözlerini birden
Belki tanımazdım seni
O konsere gelmesenGece sonunda kayboldun
Baktım sana yok olmuştun
Sakin kalamazdım
Benim olacağını bilmesem*****
Seni ilk gördüğümde
Gülüyordun...
Kime ya da neye gülüyordun,
Bilmiyordum...
Gülüşünle içimi tarif edilmez bir mutluluk kapladı.
Sanki her yer karanlıktı, seninle aydınlandı.
Seni seyrediyordum...
Kalan ömrümü seninle hayal ediyordum.
Sonra beni fark ettin.
O ışıl ışıl gözlerin bana baktı.
Bakışındaki sıcaklık içimi ısıttı.
Ben ömrüm boyunca hep üşümüşüm, bunu fark ettim
Yüzündeki tebessümün verdiği huzur,
Her yeri sardı.
Kalbim sanki yerinden çıkacaktı.
O an zaman durdu.Canan Taş
******
Yemek masasında, önünde duran yemeğe dokunmamıştı. Onu yemek istemiyordu. Sorun yemekte değildi, çok iştah açıcı görünmesine rağmen yemek istememesinin sebebi; onu yapan kişiydi. Belki de ilk kez hayatında bu kadar kalabalık bir yemek sofrasına oturmuştu. Etrafında sevdiği-yani hemen hemen sevdiği- herkes olmasına rağmen, Bright bulunduğu ortamda çok rahatsız hissediyordu kendini. Çünkü tam karşısında oturan kadın, gözlerinin önünde yaşama sebebi olan adama yılışıyordu.
Gözleri bu manzaraya daha fazla dayanamadığında yüzünü yine önündeki yemeğe döndürdü. Yanında oturan Tay, ona bir şeyler diyordu ama hiçbirini duyamayacak kadar morali alt üst olmuştu.
Zoraki olarak Win'in daha doğrusu Fah'ın davetine getirilmesi yetmezmiş gibi, Win de son bir kaç gündür ona soğuk davranıyordu. O gece, onun gözlerine bakarak aşkını itiraf etmesinin cezasını çekiyordu anlaşılan. Win'i tamamen kaybettiğinin farkındaydı ve bu da canını inanılmaz derece de yakıyordu. Bir daha asla ona eskisi gibi yakın olamayacaktı, aralarındaki her şeyi mahvetmişti Bright.
"Beğenmedin mi yoksa yemekleri Bright?" diyen karşısındaki kadın, onu düşüncelerinden koparmış tekrar o huzursuz ortama geri dönmesine neden olmuştu. Ona dönüp bakmak istemiyordu ama kabalık olacağını bildiği için göz ucuyla bakmaya çalıştı. Win'in koluna ahtapot misali sarılmış, gülüşü yüzüne yayılmış kadın daha da iğreti etti onu. Bakışlarını zorlukla onların üzerinde tutabilmiş, yüzüne sahte gülümsemesini kondurabilmişti.
"Ben yemek yemiştim önceden. Teşekkür ederim."
"Kim, yemek davetine yemek yiyerek gelir ki?" diye kahkahayla karışık soran Fah'a yanıtını Gigi vermişti anında.
"Zehirlenmek istemeyenler. Keşke biz de yiyip de gelseydik. Love, hayatım, lütfen o yeşil şeyi yeme. İçinde kurbağa bacağı falan olabilir."
"Kurbağa bacağı mı?" Endişelenmişti bir anda hamile kadın, önündeki tabakta duran yeşil şeye çatalının ucuyla dokunurken.
"Evet. Nihayetinde cadı kazanında pişirirken, içine kurbağa bacağı da atmış olabilir bu cadı kılıklı."
Herkesin birbirini sevdiği, o sıcak aile sofralarından değildi bu. Çok başka bir sofraydı. Bright'ın huzursuzluğuna huzursuzluk katan bir şeyler vardı bu masada.
Kendisinden kaçan siyah incilerin içine bakmak istiyordu ama onlara bir türlü ulaşamıyordu. Çok uzaktaydılar... Önünde bir sürü engel vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ƠƁՏҼՏՏҼƊ 🌗 ||ƁⱲ||✔️
FanfictionSen bilmiyorsun ama biz her gece seviştik Win... Başlangıç 01.10.2021~ Bitiş 12.11.2023 Kɑpɑƙ tasarımı @petɾicɧσɾcɑltɧɑ