Benimle Yeniden Tanış

461 56 200
                                    

35. BÖLÜM

Medya: Carla Morrison-Devuelvete

Aniden tüm varlığında bir sır buldum

Gözlerine saklanmış, beni sana bağlayan

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum

Ölümcül bir dürtüydü,

Vücudum aşkın için yalvardı

Geri dön bana.

🍀🍀🍀


Hayat bir şekilde devam ediyordu. Çektiğimiz o kadar acıya, verdiğimiz onca kayba rağmen devam ediyordu. Etmek zorundaydı. İnsan nefes alan bir organizmaydı. Yaşamaya devam eden, düşse bile yeniden ayağa nasıl kalkacağını bilen bir canlıydı insan.

Bright da devam etmeliydi. Rüyalarına giren adamı tanımasaydı, dudaklarının tadına varmasaydı, kulağına fısıldanan aşk sözcükleri olmasaydı belki daha kolay olurdu işi. Ama hayat Bright'a ne zaman adil davranmıştı ki?

Kendine bile itiraf etmese de onu çok özlüyordu. Sesini, kokusunu, tenine dokunmanın verdiği hissi...

Bright o günden beri çok yol kat etmişti. Önce evini değiştirmişti, yeni bir ev,  yeni insanlar. Ama gel gör ki Bright aynı Bright'tı. Hala insanlara mesafeliydi. Kimseyi görmek, kimseyle konuşmak istemiyordu. Hem ne önemi vardı, herkes bir gün gidiyordu zaten. Bir tek Tay'a dokunup, onunla konuşuyordu. Bir tek o vardı hep yanında.

Tay ofisi değiştiremediği için evden çalışmaya başlamıştı. İstediği olmuştu sonunda ama bu Bright'ı mutlu etmiyordu. İçinde öyle derin bir boşluk vardı ki, yerine hiçbir şey koyamıyordu.

Tam tamına 26 gün 17 saat 37 dakika olmuştu onu görmeyeli.

Ama hala her gece rüyasında görüyordu o inci gözleri. Hep aşkla bakıyordu ona. Sanki gerçekmiş gibi... Bir zamanlar uyandığında yanında bulduğu adamın yerini dolduran boşluğa bakıp kalıyordu sabaha kadar.

Çok gözyaşı döktü onun arkasından Bright. O gittiğinden beri her gece akıttı göyaşlarını. Ama asla ölümü geçirmedi aklından. Tay için değil, kendi için yapmadı bunu. Yaşanan onca şeye rağmen bir şey onu tutuyordu yaşaması için. Adını koyamadığı bir duygu vardı içinde. Bilinmez bir yaşama isteği. Aslında hiçbir şeyin düzelmeyeceği hep böyle sürüp gideceğini bile bile yaşamaya devam etti Bright. Onsuz da olsa yaşamaya çalıştı.

Belki de o adamın kendisinde bıraktığı iz yüzündendir. Ruhuna kazınan yara izi Bright'ı iyileştirmişti. Onu daha güçlü yapıyordu. Win, onu yaralamış dahi olsa aynı zamanda iyileştirmişti de. Ona yapabileceklerini göstermişti. Bright iyileşebilirdi. Eskiden onunla yürürken kolay görünen her şey, şimdi yalnızken daha zor olsa da bunu yapmaya mecburdu Bright.

"Senin çelme taktığın yerden başlıyorum hayata. Varsın yara içinde kalsın dizlerim, yüreğim kadar acımaz nasıl olsa. Cemal Süreya"

İşte bu yüzden buraya gelmişti. Kendisi gibi hayatı kendine zindan etmiş, hasta insanların yanına.

"Evet Bright, sıra sende. Seni dinleyelim. Bizimle paylaşmak istediğin bir şeyler var mı?" dedi çember şeklinde oturmuş insan topluluğunun tam ortasındaki adam. Bright düşüncelerinden sıyrılıp, adamın kendisine dikkat kesildiğini farketti.

ƠƁՏҼՏՏҼƊ 🌗 ||ƁⱲ||✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin