ƠƁՏҼՏՏҼƊ 🌗 ||ƁⱲ||✔️

Blood Moon Rising 🔞🔥

Medya:Middle of the Night
Edit by petrichorcaltha

In the middle of the night,
Just call my name, I'm yours to tame
In the middle of the night,
I'm wide awake, I crave your taste
All night long 'til morning comes
I'm getting what is mine, you gon' get yours, oh

~

Her zamankinde çok daha farklıydı bu sefer...

Çok daha gerçek... Gerçek olamayacak kadarda büyüleyici...

Büyük bir açlıkla tekrar kapandı dudakları, kızarmış dudaklara... Nefes almadan, tek bir anı bile ziyan etmeden öpüyordu Win'in dudaklarını. Damağına vuran tadı, başını döndürmeye yetiyordu. Bu adamı çok seviyordu, her şeyden vazgeçecek kadar çok seviyordu.

Aynı tutkuyla karşılık veren adamın, yaramaz dili, kendi diline dolandığında, sessiz bir hırıltı çıktı genzinden. Şiddetle sarsılan bedenini, iyice yaklaştırarak, ellerini Win'in beline doladı.

Onun davetkar bedeni, elinin altında her dokunuşuyla beraber kıvrandıkça, daha fazla dayanamayıp, izin dahi istemeden, ellerini tişörtünün içine sokarak, alev alev yanan bedene dokunmaya başladı. Taptığı bedeni okşarken, hiçbir tiksinme duygusu yoktu içinde. Aksine daha fazla dokunmak istiyordu şiddetli bir arzuyla. Tırnaklarını etine geçirene kadar sımsıkı sıktı beyaz tenini.

Saçlarının arasında gezinen parmaklar, sertçe başını çekiştirerek, kendini ondan koparttı bir anda. Hazdan dolayı başı dönen Bright, ne olduğunu anlayamamıştı. Korku dolu gözlerini hala dudakları aralık duran, zorlukla nefes alan adamın siyahlarına dikti.

"Daha fazlasını istiyorum Bright." dediği sırada alt dudağını ısırdı, ona arzuyla bakan adam.

"Bu bana yetmiyor artık. Seni içimde hissetmek istiyorum." deyip, az önce zorlukla ayırdığı dudakları tekrar kavuşturdu şehvetle.

"Seni ne kadar çok istediğim konusunda bir fikrin var mı, Win Metawin?" diye fısıldadı kulağına, onu tüm gücüyle duvara sertçe yaslamadan önce. Win'in nefesi kesildi bir anda, "Ah." diyebildi sadece son kalan gücüyle.

Bright, elini uzatıp, parmaklarını yanağından dolgun dudaklarına doğru kaydırdı. Parmak ucunu gezdirdi hayran kaldığı kırmızılıklarda. Gözlerini bir an olsun ayıramıyordu Win ondan.

Dudaklarını okşarken "Sana neler yapacağım konusunda bir fikrin var mı?" diye ekledi.

Vücudundaki bütün kaslar kasılırken, en derinlerindeki yerler bile uyanmıştı çoktan. Onu kendine daha da bastırarak, çoktan belirginleşmeye başlamış ereksiyonunu hissetti kendininkinin üstünde.

"Ah Win. O kadar uzun zamandır bekliyorum ki seni."

"O zaman daha neyi bekliyorsun? Beni sana bağımlı hale getir." kulağına fısıldanan kelimeler daha sertleştirdi onu.

Talepkar ama sakin öpücüklerle öpmeye başladı tekrar sevdiği adamı. Her santimine mührünü basıyordu dudakları.

Açıkta kalan boynuna doğru indirdiği dudaklarını, her bir santiminde gezdiriyordu.

Kendini ona daha çok bastırarak, tüm bedeninde hakimiyet kurmak istiyordu. Uzun zamandır bu anın hayaliyle yanıp tutuşurken, bir anda gelen bu fırsatı sonuna kadar kullanmak, her bir zerresinin tadını çıkarmak istiyordu.

Teninde gezinen parmak uçları, dokunduğu heryeri yakıp kavuruyordu. Onunla beraber kendi de yanıyordu, cehennemin ateşinde. İçinde kalan son sabır kırıntısı da tükendiğinde, Win'in üzerindekileri aceleyle çıkartıp attı, yırtarcasına. Kaslı gövdesinde hayranlıkla gezdirdi parmak uçlarını. Her çizgiyi tek tek gezinerek, aşağılara, kasıklarına doğru indirdi yavaş yavaş.