[Arya'dan]Önüme konulan kağıda bir kaç dakika baktım. Terleyen ellerimin arasına kaleme alarak adımın olduğu boşluğa yaklaştırdım.
Ellerim titriyordu. Neden böyle olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim şey Barını sevmediğim.
Muhtemelen ona üzülüyordum. Tereddüt etmeden imzamı atarak kalemi bıraktım. Karşımdaki adam dosyayı alarak odadan çıkacak iken Aniden durdu.
"Biliyor musun Abim senin saatlerce başında bekledi. Sana birşey olacak diye geceleri korkudan uyuyamadı. Abimi sevseydin ba demiyorum ama keşke ona bir şans verseydin."
Daha sonra odadan çıktı.
Bir kaç saniye sonra soluğum kesildi. Duvarlar kayıyor, renkler karışıyordu. İçeri giren hemşirenin bana koşarak yaklaştığı az çok görebiliyordum.
Sesler sanki duvarlara sesli bir şekilde çarpıp geri dönüyordu. Nefesim kesilip, bedenim yanmaya başladı.
Bedenim zangır zangır titriyordu. Hemşire vücudumu Zapt etmeye çalışıyordu. Ağzımdan çıkan sıvı midemi bulandırmıştı.
Boynumda hissettiğim sızı ile renkler koyulaşıp siyaha büründü.
.......
"Şuan daha iyi."
"Ne zaman çıkacak?"
"Bir kaç güne Taburcu olur."
Daha sonra kapı sesi ama bu sefer netti.
Sesler duyuyordum ama kimin olduğunu algılayamıyordum. Göz kapaklarım sanki birbirine yapışmıştı. Elime konulan sıcak el gözlerimi açma isteği mecburiyete dönüşmüştü.
Kurumuş dudaklarımı dilimle yalayarak ıslattım.
"Kızım..."
Bu babamdı.
Gözlerimi zorda olsa hafifçe araladım. Renkler ahenk içinde duruyordu. Sesler, duvarlar birbirlerine karışmıyordu.
Görüş alanıma bana endişe ile bakan adam girdi.
"Gitmek istiyorum."
Babam başımın altından ve belimi tutarak beni yatakta oturur pozisyona soktu.
"Bir kaç gün daha...."
Kafamda sanki bir çan varmış gibi. Her konuştuğumda o çan çalıyordu. Ne olmuştu sorusunu sormayı uzun zaman önce bırakmıştım.
Ne olacaktı?
Yaşadığım bu olaylar bana ne zarar verdi algılayamıyordum.
"Lütfen gitmek istiyorum."
Yalvarır bir tonla konuştuğumun farkına geç vardım. Babam bakışlarını benden alıp,
"Doktorla konuşacağım."
Odadan çıktığında gözlerimi kapattım. İhtiyacım olan şey ne bilmiyordum. Belki anne şefkati.
Üzerimdeki battaniye'yi köşeye atarak çıplak ayaklarımı soğuk zemine bastırdım. Ayağa kalkarak odada bulunan dolaba yaklaştım.
Bedenime uygun bir kaç kıyafet vardı. Kıyafetleri alarak üzerimdeki hastane kıyafetini üzerimden attım.
Bol bir eşofman ile tişörtü üzerime geçirerek. Saçlarımı arkama attım. Kapının açılması ile hafifçe ürkmüştüm.
"Sen gitmeye dünden razıymışsın."
Babam gülerek yanıma yaklaşıp başımı öptü.
"Herşey Yoluna girecek. "
Umarım...
"Gel çıkalım hadi."
Babam omzundan destek vererek beni odadan çıkardı. Etrafa baktığımda ne o adam nede korumalar vardı.
Sanırım bu sefer gerçekten bitti. Özgürdüm. Ama neden kalbimde bir burukluk var?
Bunu düşünmemeye çalışarak hastane çıkışına yaklaştım. Babamın ceketinin cebinden belli olan kağıdı gördüğümde babama bakarak,
"O kağıt ne baba?"
Babam ne dediğimi anlamamış olacak ki kaşlarını çattı. Başım ile cebini işaret ettim.
"Doktorun verdiği reçete."
Anladım dercesine başımı salladım. Yüzüme çarpan soğuk hava beni kendime getirmişti. Olayların bana verdiği zararı yavaş yavaş anlıyordum.
Tam önümüze paralel şekilde duran Taksi ile babama baktım. O ise taksiye beni hafifçe iterek soktu.
Kapıyı kapattıktan sonra kendisini şoför koltuğuna attı. Başımı cama yaslayarak su gibi akan yollara baktım. Aniden aklıma gelen şeyle başımı kaldırdım.
"Kendi evime gitmek istiyorum."
Babam önden bana bakarak,
"Yaralısın kendine bakamazsın."
Görmemesine rağmen başımı sallayarak
"Bakabilirim baba orada kendimi güvende hissediyorum."
Bu sözüm ile babam kırılmış olacak ki sessizce önüne döndü. Sertçe başımı cama yasladım.
İstemeden babamı kırmıştım.
Kendimi toparlamam gerekiyor. Duygularım,beynim,mantığım hepsi parçalara bölünmüştü.
[Barın'dan]
Parmaklarımı ritim şeklinde masaya vuruyordum. Donuk bakışlarımı odada gezdirdim.
Boş içki şişeleri, darma duman olmuş yatak ve sigara paketleri. Onu unutmak için şişelerce Alkol alıyorum.
Ama bu çektiğim ızdırap'ı arttırmaktan başka hiçbir şeye yaramıyordu. Oturduğum koltuktan kaldırıp yatağa yaklaştım.
6 saat önce burası onun kokusu ile doluydu. Şimdi ise sigara kokusu.
Onun kokusunu yok etmek için odanın içinde bir kaç paket sigara içmiştim. Artık kokusuda yoktu.
Ona ait ne varsa attım. Amacım onu anılar ile yanımda yaşatmaktı ama bu sefer ben ölüyordum.
Her defasında babama söylediğim söz aklıma geliyor.
'Yasamak istiyorum'
Odadan çıktığında etrafta her zamanki gibi ölüm sessizliği vardı. Sanki herşeyin habercisi olan sessizlik.
Ellerimi Anlıma koydum.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama tek bir bildiğim şey Arya'yı unutmalıyım aksi takdirde yaşayamayacağım.
..................
Yazarınız Gecenin 4'üne kadar uyuyamadı ve en sonunda ninni açıp uyudu.👍🤠
Eniştenizin yeni sevgilisi okul 3. Oldu. Bu sefer gerçekten hapı yuttum.😓
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin İsyanı
ChickLit"Neden kelebek?" "Çünkü onlar yanlış anlaşılmış canlılardır. Herkes onların ömürlerinin 24 saatten ibaret olduğunu zannediyor." Derin bir nefes alıp "Bu yüzden bazıları onlara karışmıyor bazıları ise gaddarca davranıyor. Onlar yani Kelebekler benim...