Aniden uykunun derinliklerinden çıkıp uyanmıştım. Sanırım yaşadıklarım fazla ağır geliyordu, yataktan doğrulacak iken bir şey beni engelledi.O... Onun elleriydi,belime dolamıştı. Üzerinde hiç bir şey yoktu. Nasıl girdi buraya!?
Kapıya baktığımda yerinden sökülmüş ortası kırıktı. Hayır bunu yapmış olamazdı.... Kapıyı kırmış!
"Uyu"
Gelen ses ile irkildim. Gözlerini açmış bana bakıyordu.
"Neden uyandın güzelim?"
Ellerim ile belimdeki ellerini çekme çabamız onu sinirlendirmiş olacak ki ellerini biraz daha sıkılaştırdı.
"Hadi uyu."
"Uyumak istemiyorum." Beni kendine yapıştırıp kafasını saçlarıma gömdü.
"Deli gibi uykun var güzelim,daha doğru dürüst tek gözünü açamıyorsun."
Her kelimesi ile çıkan nefes saç diplerime çarpıyor ve bu benim titrememe sebep oluyor.
"Üşüyor musun?"
"Hay-Şey evet çok üşüyorum,titriyorum"
Yorganı üzerime atıp yorganın altından bana sıkıca sarılıp kafamı göğsüne yasladı.
Başımı kaldıracak iken hafif baskı uygulayarak kafamı göğsüne bastırdı.
"Başka pozisyonlarda yapabiliriz."
Olduğum yerde sabit durarak nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum.
.........
Sabah gözlerime gelen güneş ışınları ile zorda olsa gözlerimi açıp yataktan çıktım. Odada tektim. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım.
Kapıya baktığı aynı renk aynı model bir kapı takılmıştı. Bu evin hızına yetişemiyordum. Kapının açılması bir kaç saniye duraksadım.
Gelen kişi evin çalışanı idi. Önce yatağa baktı daha sonra odayı gözleri ile taradığında sonunda onun görüş açısına girmişti.
"Arya hanım..."
Elindeki çamaşır sepetini sıktığı için parmak uçları bembeyaz olmuştu.
"B-ben bilmiyordum."
"Neyi?"
"Uyandığınızı,eğer bilseydim kapınızı çalardım tekrar çok özür dileme lütfen... lütfen Barın beye söylemeyin."
Bu kadar mı korkuyorlardı ondan?
Gerçi ben bile onun karşında korkudan titrer iken bu soru fazlaca yersizdi.
"Önemli değil...ve ona söylemeyeceğim."
Kadın başını eğerek "Çok teşekkür ederim çok teşekkür ederim."
"Lütfen başınızı kaldırın."
"Lütfen..."
Kadın başını kaldırıp bana baktı. Ona yavaş yavaş adımlarla yaklaştım.
"Öncelikle şuna açıklık getirelim ne ben sizin Efendinizim nede siz benim çalışanımsınız. O yüzden bana yüksek kıdemli* lakaplar ile seslenmenizi istemiyorum."
Kadının suratında şaşkın bir ifade bürünmüştü. Sesimi biraz daha yükseltip
"Anlaşıldı mı?"
Kadın başını tekrar eğerek "üzgünüm efendim ama bunu yapamam siz benim patronumun eşisiniz bu yüzden size hürmet etmek zorundayım."
Kadın iki adım ilerleyip "İzniniz ile."
Odadan çıktı.
Bu hayat....bu yaşam tarzı bana ait değildi. Daha doğrusu ben buraya ait değildim ben yaşamımı garson olarak, merdiven silerek.
Bu zenginlik... asla şan şöhret basamaklarını çıkmak hedefim değildi. Tek hedefim akşam aç uyumamaktı.
Babam... O ne yapıyor acaba? Ya Barın ona zarar verirse, Yapardı o kimseye acımazdı.
.......
Bölümler kısa ama önümüzdeki haftanında her günü sınavlarım var. Kitap neredeyse 200 okunmaya yaklaşacak🖤🥺
Teşekkür ederim Yeni yıl hepinize sağlık ve mutluluk getirmesini dilerim<33
(Bölüm 1 Ocak sabahında yazılmıştır. Yayınlanma tarihi 4 Ocaktır.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin İsyanı
Chick-Lit"Neden kelebek?" "Çünkü onlar yanlış anlaşılmış canlılardır. Herkes onların ömürlerinin 24 saatten ibaret olduğunu zannediyor." Derin bir nefes alıp "Bu yüzden bazıları onlara karışmıyor bazıları ise gaddarca davranıyor. Onlar yani Kelebekler benim...