"Barın bey sizi bekliyor efendim." Oturduğum koltuktan kaldırıp kadının peşinden ilerledim.
Merdivenlerden indiğimizde içimi korku sardı. En fazla ne yapabilir ki?
"Buyrun efendim." Kadın eli ile salonu işaret etti.
Kapıdan geçtiğimde gözlerimi kapatarak karşı taraftan herhangi bir ses/davranış bekliyordum.
Bir kaç saniye sonra gözlerimi açtım. Camın önünde elindeki viski ile boğaz manzarasına bakıyordu.
Arkası bana dönüktü beyaz gömleğinden kasılan sırtı beni korkuya daha'da itiyordu.
"Ne kadar eşsiz bir manzara değil mi sevgilim?"
Her ne kadar bu cümlesi soru olsa da kendi kendine konuşuyor gibiydi.
"İspanya..."
Başlıyorduk...
Vücudunu bana doğru çevirdi. Gömleğinin düğmelerinden ik dördü açılmıştı. Göğsündeki akrep dövmesi açığa çıkmıştı.
Saçları dağınık bir biçimde idi.
"Demek balayımız için İspanya'yı düşündün."
Vücudumdaki her hücre eror vermiş gibiydi. Zaman diye bir kavram anlamını yitirmişti.
"Be-"
Tek eli ile beni susturup "Sanırım şu evlilik işini bu akşama almalıyım."
Göz bebeklerim titremeye başlamıştı. Hiçbir tepki veremiyordum. Konuşamıyor, ağlayamıyor,bağıramıyordum.
"Üzgünüm sevgilim düğünümüz son derece sessiz ve sakin bir düğün olacak sadece nikahtan ibaret olacak. Ama söz sana bunu telafi edeceğim."
Beynim artık bir tepki vermem gerektiğini anlamış olsa gerek zorlukla "Ben istemiyorum seninle evlenmek istemiyorum"
Elindeki bardağı duvar fırlattığında çığlık atarak diz çöktüm.
"Hmm demek benim küçük sevgilim biraz oyun istiyor."
O da diz çöküp saçlarımı okşamaya başladı.
"Oyunumuzun ismi 'LOTUSUN BABASI İŞKENCEYE NE KADAR DAYANABİLİR?' oldukça güzel bir oyun ama burada ben oyun oynayacağım sen ise izleyeceksin."
Babam?
"Hayır hayır babam olmaz."
"Ama neden güzelim oda seni benden almaya çalıştı..."
"...Bende onun canını alayım güzel olmaz mı?"
Ellerimi yüzümden çekip "Ne istiyorsun benden yalvarırım söyle!"
"Akşama hazırlanmalısın. Sonuçta nikâhımız var."
Söylerken bile gözleri ışıldıyordu. Yerden beni kaldırdı "Heyecanlı değil misin Sevgilim?"
Bu adam kesinlikle deliydi. Korkuyordum hemde çok korkumdan ağlayamıyordum.
"ESMA"
Gür sesi ile ürken tüylerimi farketmemesi için dua ediyordum. Kapıdan bir başka kadın girdi.
"Bu akşam nikâhımız olacak Arya'yı hazırlayın. Ve... Eğer onun canını sıkacak bir şey olur ise..."
Kadının sertçe yutkunması ile Barın gülümsedi. "Anladığını düşüyorum. Çık."
Bana dönerek başımın üzerini öperek "Akşam görüşürüz sevgilim."
..............
Sınavlar bölüm yazmamı engelliyor:/
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin İsyanı
Chick-Lit"Neden kelebek?" "Çünkü onlar yanlış anlaşılmış canlılardır. Herkes onların ömürlerinin 24 saatten ibaret olduğunu zannediyor." Derin bir nefes alıp "Bu yüzden bazıları onlara karışmıyor bazıları ise gaddarca davranıyor. Onlar yani Kelebekler benim...
