'Toprağın haykırışı' flop kaldı.ಠ◡ಠ....
"Lütfen burayı da imzalayın" Terleyen avuçlarımın içini pantolonuma sürttüm. Bakışlarımı yere bakan babama baktım.
Utanıyordum o benim için çok şey yaptı. Annem öldüğünden beri bana Annede oldu. Ben ise ne yaptım kaçtım.
"Baba..." Babam başını kaldırıp bana baktı. "Bitti mi?" Başımı salladım. Babamın ayağa kalkması ile bende ayağa kalktım.
"Eee... O zaman be-ben gideyim" Babam gidecek iken elini tuttum. " Bırakma baba beni"
"Ben sana muhtacım ne olursun gitme" Babam bana tam dönüp gülümseyerek.
"Biliyor musun Arya bende seni aradığımda 'sana muhtacım' var diyerek yatağının ucunda günlerce ağladım."
Elimi yavaşça bırakarak karakoldan çıktı. Aptalım ben hemde en büyük aptal. Karakoldan çıktım.
Hava hafif kararmaya başlamıştı. Çalan telefonum ile arka cebimden Telefonumu çıkardım.
0546*******
O arıyordu.
Sakin olmalıydım, telefonu Titreyen ellerim ile açtım. "Alo"
"Sevgilim..."
"Ne oldu ne istiyorsun yine, hayatımı mahvettiğin yetmedi mi!?"
"Bu hırsını baban ile kötü geçen ziyaretine veriyorum."
Karşı taraftan derin bir nefes sesi yankılandı."Biliyor musun seni çok özledim."
"Bak sana yalvarıyorum peşimi bırak artık" Telefondan gür bir kahkaha yayıldı.
"Seni bırakmak? Çok fazla hayal kuruyorsun Arya köşedeki Siyah arabaya bin ve eve git"
Telefon kapandı.
Önüme geçen siyah takım elbiseli adamlar ile kaşlarımı çattım. "Yenge abini-"
Tek elimi kaldırarak " Biliyorum, gidelim." Arabaya yaklaşınca siyah takımlı bir adam arka kapıyı açıp kenara çekildi.
Saygı mı? Korku mu?
Arabanın içerisine girip telefonumu sessize aldım. Araba çalışmaya başladığında başımı yaslayarak gözlerimi kapattım.
........
"Geldik yenge"
Gözlerimi açıp olduğum yeri algılamaya çalıştım.
Evimin önündeydik, kapıyı açarak dışarı çıkacak iken başımı arabanın içine sokup "Teşekkür ederim"
Kapıyı kapatıp binanın içine girdim. Küçüklükten beri asansör korkum olduğu için merdiven kullanırdım.
Dairemin önüne geldiğimde cebimden anahtarı çıkartıp deliğe soktum.
İçeri girdiğimde ayakkabılarımı kenara koyarak. Yatağıma koştum artık evde çok Bir şey yapmıyordum.
Belki o adam evime kamera koymuş olabilirdi. Gözlerimi kapatıp uykuya daldım.
Yastığımın altında çalan telefonumu arıyordum. "Nerede bu telefon!?" En sonunda yastığı kaldırıp telefonu aldım.
Babam Arıyor...
Yataktan doğrulup saçımı kulağımın arkasına sıkıştırıp telefonu açtım. "Baba.."
Bana kızım demesine çok ihtiyacım vardı. "Neden konuşmuyorsun?" Telefondan kısık sesle inleme sesleri geliyordu.
"Baba? Baba orada mısın!?"
"Baban şuan müsait değil sevgilim." O...
Onun sesiydi, Ne yapmıştı babama?
"Ne yaptın babama?"
"Baban seni biraz üzmüştü bende biraz onu üzdüm."
Duyduğum cümle ile göz bebeklerim titremeye başladı.
Hızlıca yastaktan çıkıp üzerime hırka alıp evden çıktım. Deli gibi koşuyordum, nefes dahi anlamıyordum.
Ama hayır babamı kaybedemem. Gözlerim bulanıklaşmıştı. Babamın evine geldiğinde evin önünde 5 tane siyah araba vardı.
Hızlıca evin kapısına koştuğumda adamlar önümü kesti. "Yenge olmaz"
"Yapmayın..." Adam başını eğerek yutkundu. "Abinin kesin emri eve girmen yasak"
"Ne olursunuz benim bu hayatta tek babam var. Onu kaybedersem yaşamayam"
"Cesedimi çiğnemeden bu eve giremezsin yenge"
Dizlerimin üzerine çökerek ellerimi kulaklarıma koydum. Allah'ım sen babamı o katilden koru.
Evin kapısı açıldığında heyecan ile oraya baktım. O çıkmıştı, nefret ediyordum ondan. Korkmasam bas bas bağıracaktım.
"Sevgilim..."
Bakmıyordum ona şuan tek düşündüğüm şey Babam. "Küs müsün bana?" O iyi değil yemin ederim o iyi değil.
"Haklısın. Özür dilerim sevgilim seni fazla telaşlandırdım ama söz evlendiğimiz zaman hiç böyle şeyler olmayacak. "
"Ne zannediyorsun seninle evleneceğimi felan mı?"
"Zannetmiyorum direk öyle olacak." Yüzümde alaycı bir tavır belirdi.
"Asla duydun mu? Asla bir katil ile evlenmeyeceğim."
Ona katil diyordum ya ben?
Bende katildim. Annemin, babamın,kendimin herkesi ben öldürdüm.
"Böyle düşünmen beni üzüyor sevgilim ama..." Gözlerini kapatıp gülümsedi.
"Bu işin en üzücü yanı gerçek olması. 3 ay sonra ait olduğunu yerde olacaksın."
"Ben zaten ait olduğum yerdeyim." İki elini yana açarak etrafa baktı.
"Neresi orası? Bir apartman dairesimi? Yoksa seni istemeyen babanın yanı mı?" Ellerini elime koyup
"Söylesene lotus düğünümüze baban gelir mi?"
.....
Bitti! Sizi tekrar koltuklara alalım. Bu arada Barın Aryaya Lotus diye seslenir bazen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeğin İsyanı
ChickLit"Neden kelebek?" "Çünkü onlar yanlış anlaşılmış canlılardır. Herkes onların ömürlerinin 24 saatten ibaret olduğunu zannediyor." Derin bir nefes alıp "Bu yüzden bazıları onlara karışmıyor bazıları ise gaddarca davranıyor. Onlar yani Kelebekler benim...