BORDO. MALİKANE.2004.5 Avustos.
Bir sene öncesi.
ŞARMA ŞANLİ.
Sabah yatagımdan kalktıgımda açık camdan kulagıma annemin şarkı mırıldananması dolmuştu.Anlaşılan güzel bi günün gecesi de harika geçmiş.
Kalkınmıştım üzerime bir sabahlık geçirip odamın balkonuna çıktım.Ve bakonumun tam altında kocaman bir serv agacı bulunuyordu ki annem yine bahçeye sabah sofrası kurmuş .
Ve öyle bir mükemel kahvaltı masası hazırlamışki her zaman ki gibi sadece mükemeldi.Evet o Elena hanımdı ve kimse onunla mükemelik konusunda yarışamazdı.
Ne yaparsa en güzelini yapar ve asla ihmale, bahaneye yer yoktu.Kol bileklerimi balkon trabzanlarına dayayıp, sabah keyfi yapan Elena hanımcıma bi günaydın demiştim, sofraya işaret hayırdır bu sabah neşemiz pek yerinde dedim bir sataşma tadında.
Çok konuşma Şarma üzerini giyde gel kahvaltıya.
Ama kimse kalkmamış , Kris bu saatlerde öldürsen yataktan çıkmaz dedim lafım agzımda kaldı. Ve duydugum sese dönmüştüm, Kirisi güzelce geymiş, kuşanmış babmla birlikte sofraya geliyor.Üstelik beni şaşırtan şey, Krisin simsiyah takım elbisesiydi.Altındada beyaz bir gömlek, bordo kravatla kombinlemeişti ve baya yakışmıştı diye bilirim.Bu kaç günde ilk kez böyle giyordu ve açıkcası ben onun bu kadar degiştiyine sevinsemde inanmak biraz zordu.
Ben bu fırsatı kaçırmazdım ve anın keyfini çıkarmak adına hemen üzerimi giyerek yüzümü yıkayıp, saçlarımı bir tokaya haps edip aşagı indim.Ve sofraya bi günaydınla Kris"in yanına geçmiştim, hayırdır başkanlık seçimine mi gidiyorsun?demiş,bi kahkaha atmadan duramamıştım, annem bi kaş göz yaptı.
Anne lütfen burak keyfini çıkarsın diye Kris ayaga kalkmış, önümüzde bi kere dönmüş tekrar yerine oturarak, renkli kiyafetleri burakalı çok oldu Şarma. Artık heryere renkli kiyafetlerle gitmiyorum.Yani akılandım, kiyafetlerimi gidecegim yere göre seçiyorum. Nasıl derler, ben Sebastyan Şanlinin oğluyum bana da bu yakışır.
Yakışır yakışmasına oğlum, ama insan isteklerinden de vaz geçmemeli demişti babam annem ayar verdi.
Bazı isteklerimizi zincire vurmazsak,o isteklerimiz bizi zincire vurur Sebastyan dedi bir imalı imalı.Burak karışma, oğlumuz en dogru olanını yapmış.Ciddi erkeklerin hiç birinin üzerinde kırmızı pantalon, yada mor gömlek göremezsin.Elbet tamamen terk et diyen yok.Evde, pazar günleri ailesiyle vakit geçirdiginde, ne bileyim tataile gitiyinde istediyini giye bilirsin, giymelisin de, ama toplum cidiyeti sever oğlum.Senin irelide çok saygın bir iş adamı olmanı bekliyorum ki bence sen artık bu yolda yürümeyi başarmışsın.
Kris annemin idalı konuşmasından baya bi memundu ve Elena hanımın taktirini kazanmak bi şeylerin yolnuda gitmesi demekti.
Ve arkaya yaslanan Kris önündeki kahvesini yudumlamştı, bende aynen senin dedigin gibi yapıyorum anne dedi.Ve sofranın o başından bana bi mendil fırlatarak babamla fabrikaları gezecegiz, sende gelsene dedi.
Hayır gelemem çok sıkıcı.
Bak çok şey kaçıracaksın bence redt etme.
Hayır dedim Kris gelmeyecegim, hem lavaratörde çok işim var.Kendimi kahvaltıya gömüştüm, annemin yanı başında olan siyah zeytinden istedim.Anne uzatırmısın zeytini,.
Bi baktım zeytin gelmiyor ve gözüm annemi buldugunda ona dogru uzanan koluma dikat kesildiyini görmüştüm, kolbagımı Kris almış anne dedim.Ve dolan gözlerini aşikara çıkarmadan konuyu degiştirmiştim, abi dedim beni önce ofisime burak sonra babmla gidersin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞEYTANIN evlatları (Devam ediyor)
HorrorKorkudan bayılmıştım.Gözümü açtığımda vahşi ermeni şişman vucudumu boruya sokamadığı için beni çamurun içine fırlatdığını gördüm.Ardından tüm köyün çocuklarını anne babalarının gözü önünde ğaz borusuna doldurup kapağını kapatdılar.Hala o çocuların...