ŞEYTANIN evlatları (Devam ediyor)

Ölüm Hatıralarım. Bölüm 8

ŞARMA ŞANLİ.

BORDO.SANMONEL KASABASI.2005. 5 ŞUBAT.

Annemin camsız penceresiz karanlık odası.4 siyans.

Sabahdan uyanmama ramen yataktan kalkamamıştım.Yaptıgımız siyanslar iyi geliyor, ya kötü mü? bilemedim ama böyle geceleri kendimi bi agırlaşmış hiss ediyordum.Sankı geceleri kilo alıyor, sabaha karşı o agırlıktan kurtulmaya çalışıyordum ve bu çaba beni yıpratıyordu.

Şatoda kaldıgımız artık 10 cu gün olacaktı, Hugo"ya bile yalan söylemiştik.Guya Amerkaya gitmiştik, ve bu yalana annemde ortak olmuştu diyemem çünki tasarlayan kendisiydi.

Dügün öncesi kızımla bi gezecegim diye beni sanki bi kartal gibi düştüyüm durumdan kurtararak kimslerin bilmedigi şatoya kaçırmıştı ve şimdi Karolina ve can dostu Suzana"dan başka burda oldugumuzu kimse bilmiyordu.Tabi birde o gün evden çıkıp kendimi sokaklara attıgımda Henri görmüştü ama ondan yana da bir endişem yoktu.Şimdi kendime odalanmam gerekirdi ve dügüne bir aydan bile az bir vakit var iken bu duruma düşmek bir nimet mi, ya ceza mı bilemedim ama bi şekilde çözmem gerekirdi.Kim bilir belkide hayat kader bana kendim olmam için bir şans vermişti.

*

Şarma kalk Suazana geldi.

Off anne yüzümü bile yıkamaışım.

Sonra yıkarsın Şarma, oylanmada kalk.

Anne lütfen daralndım bu dört duvar arasında.Lütfen siyansdan sonra bi dışarı çıkalım mı?.

Saçmalama Şarma o gün çıktıgında  ne kadar gerildigimi bilemezsin.Burası küçük yer,, ya biri görürse, ya Hugo karşına kıarsa,.

Çıkmaz anne Hugo ne arar kasabada?

Hayır Şarma bana karşı gelme o iş olmayacak.Siyansı bitirip, seni eskisi gibi görene kadar dışarı çıkmak yasak.Hadi kalk bekliyoruz.

Çıkmıştı kalktım ve saçlarımı taramadan toplamıştım yine o sevimsiz odaya girdim.Merhaba doktor.

Günaydın Şarma nasılsın?

Bilmem doktor kendimi anlamıyorum.Bi bakmışsın yüz kiloymuşum gibime geliyor, bi bakmışım bi kuş kadar hafiflemişim.

Zamanla tüm acını dışarı yansıtırsan iyileşeceksin. Hadi başlıalım mı?

Olur.

ERMENİSTAN.İREVAN .Esir kampı.1993 senesi.mayis.

Küçük kıza bakan hizmetçi ermeni kadın çocugun uyudugu odaya girerek yatakta kıvrılmış haline bi dürtü yapmaktan alı koyamamıştı kendini.İçinde tutdugu nefreti yanlızca ondan önce çalışan kadının başına gelen durumdan dolayı  tuta bilmişti amma bazen saklamaya zorlanarak küçücük kızı parçalamak arzusuna mani olamıyordu.

Doktorun korkusu olmasaydı ona türlü türlü işkenceler yapardı ve şimdi o pis kalbine dolan öfkeyle kalk dedi pis bücür kalk.

Karşında sanki on yaşında küçük, masum bir çocuk degil de en gadar düşmanına bakar gibi ayakta zor duran halini süzmüştü hemen gey üzerini dedi.Uslu olur doktoru dinlersen sana arkadaş gelecekmiş.

Kafasının içi donmuş çocuk kadının ne dediginin farkında bile degildi ve öylesine elbisesini geymişti tatsız bir kahvaltıdan sonra hiç dokunmadıgı sofranı kaldırdı.

Ve çocugun başına dikilerek, doktor sordugunda yiyor diyecegim pis bücür.Şimdi senin yüzünden dırdır çekemem.Öylesine lal gibi sesiz olmasından da memundu, kalk kanefede otur bekle demişti avluda araba sesi geledi.