17. Bölüm

8.1K 323 26
                                    

Merhaba Yaralı Anka Kuşlarım. Sonunda sapasağlam karşınızdayım.
Medya:Yazarınızın bölümü yazarken dinlediği şarkı

Derin'den

Şuan Berzah ile beraber kantinde boş boş bakışıyoruz. Ama ben bu bakışı tanıyorum. Sanki birşeyler anlatmamı istiyor. Dayanamayarak

- Neyi anlatıyım?

Diye sordum. Şaşkınca yüzüme baktı.

- Gözlerin.

Diye açıklama yaptım. Derin bir nefes alıp söze girdi

- Derin, benim güzel kardeşim. Üstünde yaşanmışlıkların yorgunluğu var. Senin gözlerinde bana bunu diyor. Anlat güzelim arada bırakanlar ne anlat ki bir çözüm bulalım.

Poyraz'ım dışında ilk kez bir abim olduğu hissettim. Timin başka tabii.

- B-ben ne yapmalıyım biliyorum. Bir bilinmezliğin içindeyim. Sanki bir adım atsam boşluğa düşeceğim.

- O adımı atmaya korkma abicim biz her zaman yanında olacağız. Nerede düşsen orada kaldıracağız seni. Sen yeter ki bize kendini aç.

Tam konuşacaktım ki Zilan koşarak geldi. Yüzündeki tebessümü görmesek kötü bir şey oldu sanarız. Yanımıza varınca nefes nefese

- Berzah abi, Derin abla Mervan amca uyandı.

Demesiyle koşarak yukarı çıktık.
Uyanmıştı. Benim babam uyandı. İşte dünyanın en güzel haberi olabilir. Şuan Mihriban Hanım ile yani annem ile sarılıyordu. Berzah da koşarak sarıldı. Mervan Bey beni görünce

- Kızım hadi sende gel sarıl

Diyince bende onlara katıldım. Babam şaçlarımı okşuyordu. İçimdeki küçük kızın hayal ettiği şeyi yapıyordu. Artık bir adım atmaya karar verip

- Bizi çok korkuttun Baba, ha burada annem çok ağladı abimle bende çok korktuk.

Herkes durmuş bana bakıyordu.

-Baba mı?

- Evet baba. Babam değil misin?

- Babanım.

Anneme baktığda ise hâlâ donmuş yüzüme bakıyordu. Aniden beni kendine çekip, sarıldı. Mutluluk gözyaşlarını dökmeye başladı. Abim yüzünde de kocaman bir gülümseme vardı. Sonra Kaan'ın

- Ayy yeter bu kadar duygusallık sanırsın acıların çocuğu Emrah'ın filmindeyiz.

Bunu demesi ile herkesin ağzından bir kahkaha kaçtı. Bizde yavaşça ayrıldık. Koltuğa oturdum. İzlenme hissiyle sağıma döndüm. Bilin bakalım beni izleyen kim?

Doğru tahmin tabiki Yiğit Milan.
Gözleri gamzelerimdeydi. Sonra bir bağırtı koptu Kaan'dan

- OHAAA

- Ne oldu lan? Ne böğrüyon?

- Derin'in gamzesi var. Kız bir gülsene gamzene bakalım.

Hafif bir tebessüm ettim.

- Oha valla var.

-Oha ciddi misin?

- İç ses!

- Kızım hadi onlar neyse de şu Yiğit'eki bakış. ALLAH'IM ölüyorum. Ahanda da şuraya yazıyorum. Siz olursunuz. Hem senin de rızan var. Oh mis.

- Nerden çıktı o?

- Bakışlarınızdann.

- İç ses

- Efendim canım?

- S*ktir git

- Şu çocuk birde şu halini görse hiç bakar mı sana?

- Lan yürü git.

- Of be gittim.

Sonunda yani. Tam o sırada annemin sesini duydum.

- Kızım hadi sen eve git. Amcangille.

- Bende kalsaydım.

- Yok kızım zaten yoruldun git eve de dinlen.

- Bir şey olursa hemen arıyacaksınız ama

Babam söze karışarak

- Tamam kızım söz arayacağız.

- İyi hadi görüşürüz.

Son bir kez daha sarıldıktan sonra amcamgil , Yiğitgil dışarı çıktık. Tam vedalaştık arabaya bineceğiz Mir amcamın telofonu çaldı. Şirketten çağırdılar. Yiğit'in yanına giderek

- Yiğit oğlum sen Derin'i eve bırakabilir misin?

Diye sordu. ALLAH'IM kabul etmesin.

- Olur Mir amca ben bırakırım içiniz rahat olsun. Hadi Derin gidelim.

Haydaa. Neyse arabaya bindim. Oda şöför koltuğuna oturdu.

- Kemerini tak güzelim.

Bir güzelim dedi. İki sonunda sahiplik eki var. Hızlanan kalp atışım ile birlikte kemerini taktım. Yola koyulduk. Ufak konuşmalar ve kaçamak bakışlar eşliğinde eve geldik.

- Teşekkür ederim Yiğit. Görüşürüz.

Dedim demesine ama arabanın kapıları kilitli.

- Yiğit kapıyı açar mısın kilitlide?

Kaşlarını kaldırarak "cık" dedi ve bana yaklaşmaya başladı. Şuan burunlarımız birbirine değiyordu. Sanırım öpecekti. Ama o beni şaşırtarak.......

Kestik. Bir bölümün daha sonuna geldik kuşlarım. Bol bol yorum yapıp, oy verin lütfen. Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın Yaralı Anka Kuşlarım 🌼🌼

Yaralı Anka Kuşu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin