20. Bölüm

6.9K 265 22
                                    

Uzuunn bir aradan sonra tekrardan Merhaba kuşlarım. Hayırlı Ramazanlar dilerim. Yazarınız bu aralar çok meşgul. Sınavlar, Denemeler, Oruç ve daha bir sürü şey. Benden bölüm bekliyorsunuz biliyorum ama yazmaya vakit bulamıyorum. Birazcık da (!) üşeniyor olabilirim. Neyse daha fazla uzatmadan bölüme geçelim. Bölümün sonunda sorular var ona göre yani...

Derin'den

Sabah erkenden kalktım biraz spor yaptıktan sonra aşağıya indim. Herkes kalkmış salonda oturuyorlardı. Kısa bir günaydın faslından sonra kahvaltıya oturduk. Bugün büyük gün; Yiğit'e itiraf vakti geldi. Güzel bir kahvaltıdan sonra erkekler işe gitti, hanımlar alışverişe çıkacaklardı. Alışverişi severim ama bugün alışverişten daha önemli işlerim var. Ben de Yiğit'i aradım. Çalıyordu. İkinci çalıştığı açtı

- Alo Derin

- Nasılsın Yiğit?

- İyiyim sağol

- Bende iyiyim sağol sorduğun için.

- Im şey pardon ya bu aralar biraz dalgınım da.

Onun bu komik haline kıkırdadım ve

- Olsun hiç önemli değil. Şey ben seninle konuşmak için aradım.

- Tabi, buyrun.

- Yalnız telefonda olmaz, yani yüz yüze olsak daha iyi olur.

- Hıı tabi. Nerde buluşalım?

- Ben buraların yabancısıyım. Sen karar ver. Sessiz, sakin bir yer olursa sevinirim.

- Haklısın, tamam. Almaya geliyim mi ben?

- Gerek yok, sen konum at yeter.

- Peki, nasıl istersen.

- Saat 14.00 uygun mu?

- Tabii.

- Tamam o zaman görüşürüz.

- Görüşürüz.

Deyip kapattım. Yavaş yavaş hazırlanmaya başladım.

( Beğenmeyenler istedikleri gibi hayal edebilir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

( Beğenmeyenler istedikleri gibi hayal edebilir.)

Üstümü giyindim. Birkaç işimi de hallettikten sonra saat bir buçuğa geliyordu. Araba binip yola çıktım. Yaklaşık yarım saat sonra Yiğit'in attığı konma vardım. Yiğit arabasına yaslanmış bekliyordu. Geldiğimiz yer uçurum gibi bir yerdi. Arabadan indim. Yiğit'in yanına gittim. Merhabalaştık.

- Eee Derin Başar benimle ne konuşacaksın?

Hafif bir tebessüm ile

- Senin ile çok önemli bir şey konuşacağım Yiğit Milan.

- Tabi, konuşalım.

- Iıı şey

- Iıı ney?

Dedi gülerek. Evet arkadaşlar bu gün de rezil olduk.

Yaralı Anka Kuşu Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin