Merhaba benim Yaralı Anka Kuşlarım. Ramazan Bayramımız kutlu olsun. Sevdiklerinizle beraber nice Bayramlara 🎉🎉.
Yeni bir kitap yazdıyorum. Şuan ikinci bölümü yayınlandı. O kitabımda göz atarsanız sevinirim.Medya: Ramazan Bayramınız kutlu olsunnn🎉🎉
Derin'den
Şehit. Vatan uğruna canını vermiş bir sürü şehit. Eşini, annesini, babasını, çocuklarını vatanı için, daha iyi yaşamaları için ardında bırakan onlarca kahraman. Onlarca yaralı. Bunların hesabını soracağız tabiki. Tek tek hepsinin hesabını. Belki geri gelmeyecek ama biz " Onlara bunu yapan başka bir insana yapamayacak." diyeceğiz. Bu kahraman şehitleri kurtaramadık ama bu adamları yakalarsak bu adamların ileride yapacağı şeyleri önleyeceğiz. Etrafıma baktım. Her yer kan. Bir sürü şehitimiz vardı. Gözlerim dolmuştu. Güçlü olmalıydım. Kendimi toparladım. Herkes koşuşturuyordu. Ağır yaralanan askerlerimiz vardı. Ben de yaralanmıştı tabi ama omzundan. Sıyrık değil kurşun hala içinde ama şuan bunca şehitin, ağır yaralıların yanında sadece küçük bir sıyrık sayılırdı.
Gözlerim istemsizce timimi aradı ardından Mehmet Ali'yi. Bir süre sonra buldum. Şükür ki hepsi iyiydi. Gördüğüm kadarıyla yaraları yok Ama onlar bana endişe ile bakıyorlardı. Sebebi ise yaralanmam ve hemen hemen her yerimin kan olmasıydı. Koşar adımlarla yanıma geldiler.- Komutanım!
- Komutanım İyi misin?
- Kurşun hala içinde mi?Ve daha bir sürü soru lakin benim bu soruları cevaplayacak gücüm kalmadı. Büyük ihtimal birazdan kan kaybından bayılacaktım. Zar zor konuşarak diyebildiğim tek kelime " İyiyim" oldu gerisi koca bir boşluk...
Yiğit'ten
Tam iki saattir içimde koca bir sıkıntı var. Ve bunun hayır olmadığı çok bariz. Acaba birine bir şey mi oldu diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Bu boş bir kuruntuda olabilir sonuçta ama gerçekte olabilir. Off! Derin'i de arayıp rahatsız etmek istemiyorum. Neyse önümdeki projeye odaklanıyım biraz derken kapı çalınmadan açıldı Zahir tarafından. 10 metre öteden bile anlaşılırdı bir sıkıntı olduğu. Nefes nefese
- A-abi Mehmet Ali'nin olduğu karargaha baskın yapmışlar. Bir sürü şehit varmış.
- Ne diyon oğlum sen? Mehmet Ali iyi mi?
- İyiymiş abi. Lakin Mehmet Ali ile Derin abla aynı karargahtaymış.
Zahir böyle deyince başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
- Derin iyi miymiş? Oğlum söylesene!
- Derin abla yaralıymış abi.
Dondum. Elim ayağıma dolaştı. Sanki biri elimi kolumu bağlamışta hareket edemiyormuşum gibi.
Zahir bir şey diyordu ama hiç anlamıyordum ta ki yüzüme inen tokata kadar. Kendime gelince odadan koşarak çıktım.
Arabama bindim. Deli gibi sürüyordum ama umrumda değildi. Yarım saatlik yolu 10 dakikada gelmiştim. Arabayı olduğu yere bıraktım. Hiçbir şey umrumda değildi. Danışmadan Derin'in yerini öğrendim. Ameliyattan çıkmıştı. Hızla asansörü beklemeden yukarı çıktım. Kapıyı bile çalmadım. İçeri girdiğimde Derin uyanmıştı. Herkes burdaydı. Bana şaşkın şaşkın bakıyorlar ama dediğim gibi umrumda değil. Hızla Derin'in yanına gittim. Önce gözlerimle kontrol ettim. Sanırım omzundan vurulmuştu. Yarasına dikkat ederek güzelime sarıldım.- Derin'in iyi misin? Bir yerin acıyor mu?
- Yok sevgilim merak etme hiç bir yerim acımıyor.
Tam konuşacaktım ki arkamdan gürültülü bir ses duyuldu.
- Neee??
Şimdi s*çtık.
Evet uzun bir aradan sonra tekrardan sizlerleyim. Sizlerle Yaralı Anka Kuşu'm da buluşmayı çok özlemişim. Sizden bol bol yorum ve oy istiyorum. Kendinize iyi bakın. Hoşçakalın kuşlarım 🌼🌼
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaralı Anka Kuşu
Romance24 yaşında bir kız 24 yılını öz ailesinden ayrı geçiren bir kız Bu kız bir yüzbaşı Bu kızın öz ailesi Mardin'in tanınan aşireti Hadi gelin bakalım bu hikayede ne olacak?