Herman uzun zamandır bu kadar mutlu olmamıştı aslında artık hayatları rayına oturmuş kızlar büyümüş ve babalarına evin işlerinde yardım etmeye başlamışlardı. Tamamen izole bir yaşamın getirdiği bir çok iyilik vardı elbet ama Herman dış dünyayı kızlardan ne kadar uzun süre daha saklamayı düşünebilirdi ki.
Şimdilik serasında bitkilerini yetiştirirken tarlasından ve hayvanlarınadn evine yemek getirirken bunları düşünmesine gerek yoktu.
Ava ve Mia artık 11 yaşlarına gelmişti herman onlara bir çok şey öğretiyordu ancak tek bir baba olma sorumluluğundan dolayı herşeyi de öğretemez di kızlara asla savaş ile alakalı şeyler öğretmek istemiyordu ancak dağın bir ucunda olmanın gerektirdiği şeyler vardı ya kızlar herman avdayken haydutlarla karşılaşırsa diye korkuyordu ancak daha kızlar 11 yaşındaydı öğretse de bir şeyler yapabilir miydi bilmiyor ancak 6 yaşından beri kızları çalıştırıyordu herhalde yıllarca asker eğitmenin getirdiği bir alışkanlık olmuştu onlarla hem oyun oynuyor hem vücutlarını çalıştırıyordu oyun biçiminde. Herman Gilded loncasında genelde sert bir eğitmen olarak bilinirdi Erwinin bile bir kaç kez bir yerini kırmıştı ki Erwine küçük olduğu için yumuşak davrandığı bilinirdi. Ancak Herman kızlara bir kere bile vurmamış kızlar her ağladığında elinde ağır bir ilk yardım çantası ile koşardı her çalışmalarında yanında tutardı o çantayı. Onlara sadece dövüşmeyi öğretmiyordu ayrıca avlanmayı yemek yapmayı hangi bitkilerin ne işe yaradığını öğretiyordu dağdaki tüm bitkilerin ne işe yaradığını neredeyse kızlar ezberlemiş durumdaydı. Ava biraz daha fazla kitap okurken Mia daha fazla ortalıkta gezip bitki toplamayı onlarla bir ilaç yapmayı daha çok severdi herhalde eli daha çok işlere yatkın olan Mia ydı Ava ise çok akıllıydı ve mia yemek yaparken veya ilaç yaparken sürekli onu dürtüp neyi yanlış koyduğunu işlemi nasıl yanlış yaptığını söyler dururdu Erwin Ava için düzinelerce kitap getirirdi. Ava onları bir ay içerisinde değil 2 hafta içerisinde bitirip 1 hafta Erwinin gelmesini bekliyordu.
Erwin Mia ya her ay ilaç yapımı ile alakalı kitaplar veya bu dağda bulunmayan çiçekler veya malzemeler getirirdi Mia ve Ava o yüzden Erwin i çok severlerdi. Erwin her ay gelip kızlarla oynayıp hediyelerini verdikten sonra tarlanın bir köşesindeki aletlerin bulunduğu kulübeye Herman ile beraber geçerlerdi o küçücük kulübenin altında ses geçirmez bir oda bulunmaktaydı her ay Erwin Herman ile orada Gilded hakkında bilgileri konuşurlardı Erwin şuan Gildedi yönetiyor olsada Gilded bir çok devlet operasyonu dışında uzun süreli komplolarda yer alan bilgi trafiği yapan bir tarafı da vardı. Herman bu ekibin aslında paralı asker grubundan gizleyerek 2 3 farklı organizasyon şeklinde yönetirdi. Bu görevleri işi bıraktığında Erwine anlatmış fakat bu kadar sorumluluk ve sır Erwin i bazen gerçekten yoruyordu. Savaşlar ve bazı haydutları öldürmek dışında hiç iş yapmayan Erwin bir anda politika ve komploların içine düşmüş ayrıca hiç tanımadığı 2 ekip insan emrine girmişti. Bu o kadar insanı ve bu kadar planı yönetmek gerçekten zordu ve bir çok stratejiye ihtiyacı vardı neredeyse 30 yıldır böyle bir organizasyonu yöneten Hermana gerçekten bakış açısı değişmiş onu daha fazla gözünde büyütmeye başlamıştı. Aslında Herman loncadan ayrıldıktan sonra 2 3 ay boyunca gizli organizasyonları o yönetmişti fakat artık Erwinin yönetebileceğini biliyordu.
Erwin o yüzden her ay Hermandan eski konular hakkında bilgi veya şimdiki konular hakkında fikir almaya gelirdi.
Erwin her bu kulübeye indiğinde Hermanın yanında Amal da geliyordu Amal gizli bilgi organizasyonun Hermanın sağ kolu gibi bir şeydi şimdi ise Erwinin sağ kolu olmaya başlamıştı. Amal ayrıca suikast ekibini eğitiyordu o yüzden bazen Amala direk baksanız bile varlığını hissetmeye bilirdiniz aynı bir gölge gibi o yüzden Erwin Amaldan her zaman biraz korkmuştur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nekropolis
FantasiÖlüler ile tanıştığınızda Yaşamın ölüm ile yakınlığını daha çok farkedeceksiniz