Herman ağaçların arasından süzülerek ilerledi 5 kişi yollarını arıyorlardı ormanda kalmak onlar için yabancı bir his olmalıydı. Herman hızlıca biraz daha yaklaştı ancak onların ne olduğu ile alakalı fikri bile yoktu. Savaşçı değillerdi orası kesin şimdiye kadar onu fark etmeleri gerekirdi diye düşünüyordu Herman. Gölgelerin ardından diğer kendi askerlerini görebiliyordu elini havada sessizce açıp orada kalmaları için emir verdi. Belli ki onları öldürmeye gelen birileri değildi karşılarındaki herman bir kaç dalın üzerine basarak yanlarına ilerledi maceracılar Hermana döndü ellerinde küçük bir fener beraber neredeyse el ele tutunmuş bir saldırı sırasında kendilerini sıra sıra feda edeceklerdi arkalarındaki için gerçekten dramatik bir manzaraydı Herman ilk kez savaş gördüğündeki paniği hatırlatmıştı.
Herman ellerini kaldırarak ellerinde bir silah olmadığını belirtti "Rahatlayabilirsiniz düşman değilim" dedi kendini ve burasının onun evi olduğunu anlattı ve " Siz neden buradasınız buralara fazla yabancı gibisiniz?" diye sordu. Maceracılar kendilerini anlatmaya başladılar Louvel ve din manyağı dostlarından kaçmayı başarmışlardı sonunda normalde işçi kampı gibi onları orada tutar sürekli çalıştırırlardı neredeyse bir hapishane gibiydi. Cehennemi harbiden yaşadık demişti çocuklardan biri Louvel gerçekten sert bir politika uygulamaktaydı.
Çocuklar ortalama 18-19 yaşlarındaydı ve hepsi maceracı olmak istiyordu ancak Louvel köylerini basıp ailelerini esir alıp onları köle gibi taş ocaklarında çalıştırmaya başladığında aileleri artık kendileri olmuş ve kaçmayı başarmışlardı 3 gündür yollarda hem askerlerden kaçıyorlar hemde bir sonraki adımlarını düşünüyorlardı. Ailelerini kurtarmak için güçlenmeliydiler. Herrman onları bir ateş başında saatlerce dinledi bir çok hikaye anlatıldı ancak saatler sonra hepsi uyuya kalmıştı Herman yeniden elini kaldırdı ve eve doğru yürümeye başladı yatağa yattığında direk uyuya kalmıştı. Herman Sabah Avanın mia yı yemek yaparken azarlama sesleri ile uyandı Bir çok kişinin geldiğini görmüş büyük bir kahvaltı hazırlamak istiyorlardı. Herman bunu görünce ikisininde arkasından gelip onları kucağına almış ve ne yaptıklarına bakmıştı. Mia gerçekten iyi bir aşçı olabilirdi ileride hızlıca onlara yardım etti ve yemekleri hazırladılar. Hermanında yardımıyla dışardaki masada büyük bir kahvaltı hazırlamışlardı. Herman yavaşça misafir odasının kapısına giderek 2 kere tıkladı ve "Kahvaltı hazır hadi!" dedi eskiden askerlerine söylermişçesine Çocuklar kalktıklarında nasıl burada olduklarını bu yataklara nasıl yattıklarını hatırlamıyordu bile ama Herman giderken gölge askerlere bunun için emir vermişti bile onları güler yüzle karşılayan kızlar onlara merakla bakıyordu ilk kez bu kadar fazla yabancıyı bir arada görüyorlardı çocuklar ise ilk kez bu kadar izole ve güzel bir yer görüyorlardı ayrıca mutfaktan gelen yemek kokusu onları harbiden acıktırmıştı bir kaç gündür doğru düzgün av bulamıyorlardı ne de doğru düzgün bir su kaynağı bu gidişle yolda açlıktan ölebilirlerdi bile.
Gençlere yemek getirdi kızlar 10 yaşındalardı ancak bu kadar güzel yemek yapabiliyorlardı şaşırmışlardı ancak Herman arkalarında bir kurt gibi onları korurken yüzlerine bile bazen bakıyorlardı korkudan hızlıca yemekleri yemeye çalışıyordu ancak kızlar çok meraklıydı ve sürekli sorular soruyorlardı çocuklar cevaplamak için ellerinden geleni yapsalar da kızlar çok meraklıydı ve çocuklar ne okadar okumuş ne de o kadar doğa gezisine çıkmışlardı. Cevaplaya bildikleri her şekilde cevaplayan çocuklar yemekten sonrada masanın toplanması olsun yardım etmişlerdi. Yemekten sonra çocukların yüzünden ne yapacaklarını bilmediği gösteriyordu Herman oturup çocuklarla biraz konuştu daha gençlerdi ve bu savaştan kaçmayı başarmış lardı güçlenebilirlerdi Herman onlara Erwinden ve Gilded den bahsetti oraya eğer Hermanın ismi ile giderlerde orada çalışabilir ve güçlenebilirlerdi. Ayrıca Erwin Louvele karşı sesli bir şekilde cephe almamış olsa da Louvelin yaptıklarını o da durdurmak istiyordu. Çocuklarla konuştuktan sonra gitmek için hazırlığa başladılar ancak kızlar akşam yemeğinde de kalmaları için ısrar etmişti. Herman kızları kıramamayıp çocukları akşam kalmaları için ikna etmişti aslında ikna etmek bile sayılmaz sadece "Kızlarımı kıracak mısınız ?" demişti kızlar önünde dururken çocuklara kurt gibi bakarken. Böylece Herman ve çocuklar kızlar içinde farklı olması için kamp ateşinde yemek yemeye karar verdiler Herman kızlarla akşam yemeği için ot toplamaya giderken çocuklarda odun toplamaya çıkmışlardı. Her şey toplandıktan sonra Herman çocuklara evi gezdirdi serayı tarlayı ve ağıldaki hayvanları. Çocuklar en çok serayı gördüklerinde ağızları açık kalmıştı bu kadar farklı çiçek ve bitki aynı anda bir yerde. Sanki çiçeklerden oluşan bir şölen vardı ortalıkta güneş ışığının her vurduğu çiçek resmen farklı bir tepki veriyor farklı şekillerde görünüyorlardı. Çocuklardan birisinin annesi eskiden sarayın çiçekleri ile ilgilenmiş ve evleri sürekli çiçeklerle dolu olurmuş ancak bu kadar çiçeği o bile ilk kez görüyordu o kadar çok tanımadığı çiçek vardı ki. Herman hayatı boyunca pek bir zevki veya hobisi olmayan bir insandı ancak karısı Louise ile tanıştığında Louise çiçekleri sevdiği için her gittiği yerden bitkiler ve tohumlar toplamaya başlamıştı zamanla sadece Louise ye hediye almaktan çok Herman için hobi olmuştu. Her gezi sonrası Herman eve artık koyamadığı sığmayan bitkileri loncaya koymaya başlamıştı. Eskiden erkeksi bir havası olan loca 2 3 ay içerisinde çiçekçi dükkanı gibi görünüyordu. Herkes bu konuda biraz şikayetçiydi ancak Erwin Hermanın çiçeklere bakarken gülümsediğini gördüğü için şikayet eden her kişinin çenesini kapatıp geri gönderirdi. Herman için hobi olan bu bitkiler Louise öldükten sonra devam etmez sanıyordu ancak sera da kızlarıyla paylaştığı bu zevki Herman çok seviyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nekropolis
FantasíaÖlüler ile tanıştığınızda Yaşamın ölüm ile yakınlığını daha çok farkedeceksiniz