Uyanış-9

4 0 0
                                    

Bir daha mı öldüm acaba diye düşünüyorum ama imkansız değil mi?

Öldükten sonra geri gelmem de aslında imkansızdı ama. Yatarken kendimi inceliyorum 15 dakikadır ve uyanmadım tekme atmayı bile denedim ama şuan bir hayalet gibi herşeyin içinden geçebiliyorum ellerim saydamlaşmış biraz Paoloya benzemişim. Kapıya doğru ilerledim kapıdan direk adım atarak içinden geçtim garip bir his ancak rahatsız edici değildi. Sokaklar tamamen boşalmış gibi ancak bir çok ses duyuyorum sokakalarda biraz gezdim herkesin ölü olduğu bir yerde hayaletlerin olmaması çok garipti. bir yerelerden sesler geliyordu oraya doğru ilerlemeye başladım taş sokaklar tamamen boşalmış bütün pencereler kapanmıştı sadece sokak ışıkları çalışıyordu. Sanki farklı bir dünyadaydım sokakalarda neredeyse hiç bir ses yoktu sadece uzaktan gelen bir zincir sesi. Ben sese doğru ilerledikçe zincirlerin birbirine vurma sesi arttı. Bu sokağı tanıyorum bu sokak beni Paolonun sürekli getirdiği barın olduğu sokak. Sokaktan içeri girdiğimde karşımda katedral olması lazımdı. Sokağın sonunda Katedrali görebiliyordum içeriden fazlasıyla ışık geliyordu ancak ilerledikçe zincir seslerine konuşma sesleri de eklenmişti "Öldür, Parçala ve Yoket!" kafamın içindeki sesler gibiydi sadece çok fazla kişi bir anda söylüyordu. katedralin siyah taşları ben ilerledikçe parladı ve bir ay gibi ışık vermekteydi ruhumu acıtıyordu bu ışık. İlerledikçe canım yanıyordu fakat çok merak etmeye başlamıştım yerlerdeki taşlar bile ışığın enerjisine katlanamıyorlar ve üzerlerindeki bitkiler ölüyordu. Kapıya eriştiğimde ellerimdeki kemikler neredeyse parçalanacaktı kapının kollarından olabildiğince güçlü bir biçimde tuttum ve kapıyı açmak için tüm gücümü verdim. kapı açıldığı gibi binlerce kişi üzerime koşmaya başladı herkes parlıyordu yolda eziliyormuşum gibi bir his yartıyordu sanki her kemiğim kırılmış gibi bir acıydı üzerimden geçmeleri. Ancak bir zil sesiyle beraber "Zincir" dedi birisi arkamdan koşan bütün ruhların ayak bileklerinde bir zincir belirdi. Uyandığımda saat öğlene geliyordu bördüğüm rüya gerçekten beni çok yormuştu herkesin üzerimden geçtiğini düşünürsek gerçekten bir yerlerim acıyordu. Acaba buralarda ilaç satan birisi varmıydı Gudrundan bunun içinde ilaç almalıydım. Tavernadan çıktım hala kendime gelememiştim dünkü gördüğüm sokakalar aklımdan çıkmıyordu ve onca ruh katedralin yer döşemelerine takılmış zincirler kaçmaya çalışan onca insan. Bir şeyler yemeye çalıştım ancak midem okadar bulanıyordu ki. Biraz hava almak için dışarı doğru çıktım ancak hava bir o kadar bunaltıcı ve ağırdı. Katedrale gidip neler olduğunu sormalımıydım acaba? Birisine acaba ruhlara eziyet ediyormusunuz diye soramazdım sanırım ama Velesin tapınağında gerçekten olaylar böyle izliyor olabilir. Etrafta yürürken kendimi yine Loncanın önünde buldum içeri girip danışmanlara selam verdim aralarında bir kaç şey konuşup bir tanesi de el salladı. Görev panosuna ilerleyerek ne görevler olduğuna baktım biraz ama şuan için hem benim kadar başta olan biri için bir görev yoktu. Danışmanlardan biri beni 5 dakika sonra çağırdı ve biraz para ve görevin tamamlandığını söylediler. Biraz param olunca kafamı dağıtmak için üst kata çıktım ve bardan bir bira biraz da tütüm aldım cebimden Paolonun verdiği pipoyu çıkararak içine tütün doldurdum. Tütünler yanarken içime dumanı çekmeye başladım ancak göğsümden ve zincirlerin içinden dumanlar çıkıyordu. Biraz sonra kafam güzel olmaya başladı zamanı geçmiş bira gerçekten her boğazı ağrıtıyordu. Kafamı masaya koyup biraz dalmıştım gözlerim kapanıyor ve uykuya dalıyordum ancak birisi gelip bir anda masaya vurdu " Heryerde uyuya kalıyorsun demekki iskelet çocuk" kafamı kaldığımda o Dwarf du evet Nerseg? bana bakarak gülmeye başladı ismimi hatırlıyorsun ancak dükkanıma gelmedin bu adama benden bir limon karışımı diyerek karşıma oturdu cebinde biraz kalın ve üzeri demirimsi çarklarla dolu olan bir Pipo çıkardı içini tütünle doldurdu. Piponun üzerindeki bir çarkı çevirerek ateşi yaktı tütünden gelen duman demir çarkları döndürüyordu. Dumanlar çarklara ve ondan sonra Nersegin sakallarında kayboluyordu her üflediği duman sakallarından biraz çıkıyordu onu izlemeye daldığımı biliyordu ne sorunun var senin dedi biraz gözlerimi açarak cevap verdim

NekropolisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin