666 || Texting +18

21: KORKAK ÇOCUK

İNSTAGRAM: SUDEYANOV

Bölüm fotoğrafları ve şarkıları bölüm öncesinde instagrama geliyor. Gelip benimle sohbet etmeyi unutmayın.

Bölüm Şarkısı: Sena Şener- Dostum Değil Uykular

Oy sınırı: 300 Yorum Sınırı: 1000

🔥

Saat üç oldu, dört oldu, beş oldu kalbim defalarca onun ismini mırıldanırken; hatalarım için içtim. Kalan umutlarımın hepsini alkolün zehirli yüzüyle kaybettim.

Kendimden geriye ne kalmıştı bilmiyordum ama hepsi canımı acıtıyordu. Onu travmasından vurmuştum, bunu hak etmemişti ama yapmıştım. Yaralarını kazımaya çalışmıştım. Öğrendiğim ilk an gitmeliydim.

Ben korkak çocuğu, onunla ilk defa seviştiğim günün gecesinde öğrenmiştim. Ona yazdığım ilk an, yalnızca takıntıydı. Sonrası pişmanlık ve acıyken ondan gitmek zor olmuştu. Bencil olmak, yanında uzanmak istemiştim. Saçlarını okşayıp aralarındaki acıları almak istemiştim. Ellerim dokunmuştu ama parmaklarımda kırıklar varmış gibi okşayamamıştım.

Oysa babam söylemişti bana, annesi ölmeden önce ilk defa saçlarını okşamıştı, son defa ona acı vermeden dokunmuştu. Bunu ona nasıl yaptığımı bilmiyordum ama şu an bir çıkışım da yoktu. Kaçmak istiyordum, kurtulmak ama en çok onu istiyordum. Hem de ondan gitmeden önce saçlarına dokunmuştum.

Alkol şişesini kafama dikip gözyaşlarımın yanaklarıma süzülmesine izin verdim. Güçsüzlük beni kolları ile sararken elimdeki şişe parmaklarımdan kaydı ve zemine düştü. Kehribar rengi sıvı zemine dökülürken kırık parçaları canımı acıtmak ister gibi saplandı. Nereye bastığımı umursamadan odadan çıkarken, hala dün Sungur'un beni bıraktığı halde olduğumu umursamadan evden çıktım.

Ona gidecektim.

Ne bir eşya, ne bir kıyafet aldım üzerime. Yalnızca arabamın anahtarları ve onun gömleği ile evden çıktım. Bacaklarım ve ayaklarım kan olmuştu ama sorun değildi. Ona, yandığımı söyleyecektim.

Ona, onu unutmamak için gidecektim.

🕯

Kapısına yumruğumu art arda vurarken dönen başım ve titreyen adımlarım bana bunun yanlış olduğunu bağırıyordu.

Dakikalarca kapıya vurdum, açan olmadı. Zaten dönen başım ve sarhoşluğumla kapısına tekme atıp dil çıkardım. Sonra dilimi ısırıp sırtımı kapıya yasladım ve oturdum. Çıplak bacaklarım soğuk mermerle buluşurken, gömleği beni sıcak tutmaya yetmiyordu.

Zaten ayakta bile duramıyordum. Bana kapıyı açmalıydı. O Sungur buraya gelecek ve beni dinleyecekti. "Aç kapıyı korkak çocuk, hala geçmişinle yüzleşemedin mi?"

Bağırışım binada kaybolurken yankılanan sese kahkaha attım. "Sen aptalsın, bir de kötü."

"Ayrıca beni dinlemeden kovdun. Senin yüzünden ağladım. Yaralıyım şimdi de ayağım kanıyor; acımıyor ama." Elimi kaldırıp öptüm ve kendi anlıma koydum. "Zaten her yerim kanıyor senin yüzünden pislik adam."

Kapı bir anda açılınca sırtüstü yere düştüm. Gözlerim kocaman açıldı. Sungur dağılmış saçları ve çıplak göğsü ile aşağıdaki bana bakıyordu. Ben yeri rahat bulduğum için kalkmamayı düşünürken huzurla gözlerimi kapattım.