0534**: Seni öyle sert becereceğim ki,
0534**: Durmam için yalvardığında dahi ıslak kadınlığının duvarları istekle beni içine alacak.
0534**: Gün doğana kadar adımı inleteceğim dudaklarından.
Siz: Bir gün 666 numaralı otel odasında buluşacağız,
Siz:...
Cem Adrian- Sana sarılınca (Tutkun ve Sungur'un şarkıları)
Oy Sınırı: 300 Yorum Sınırı: 1000
🔥
Günün sarsıcı ışıkları gözkapaklarıma vururken huzursuzca olduğum yerde kıpırdanmaya başladım. Işık sinsice sızarken, kirpiklerimi aralayıp günün aydınlık ışığına kavuştum.
"Tutkun," dedi Sungur uyku dolu bir ses ile, "Uslu dur bebeğim." Ardından kafasını saçlarıma gömüp kokulu bir öpücük bıraktı. Onu dinlemeden huzursuzca kıpırdanmaya devam ederken belimi saran sıkı kollarından kurtulmaya çalışıyordum.
"Sungur bıraksana be adam." Dedim bıkkınlıkla. Umursamadan uyumaya devam ettiğinde sinirle kolumu beline geçirdim. "Ay bunaldım bağırıcam imdat diye."
Hiç umursamıyordu. Kaşlarımı çatıp bana azıcık bıraktığı mesafede ona doğru döndüm. Masumca uyuyordu, kaşları hafif çatılmıştı, uzun kirpikleri birbirine karmaşıkça girmişti. Uykunun nasırlı elleri onun üzerine dokunduğu için yüzündeki maskeler kayıptı. Çıplakça gördüğüm duyguları göğüs kafesime ince bir sızı bıraktı.
Düşünceleri onu öldürmeye çalışıyor olmalıydı. Zihnin içindeki depremlerle nasıl başa çıktığını düşünen tarafım, ona sarılmak istiyordu. Sanki ellerim yara kollarım sarılıydı. Ona sarılmak istediğim her an başka bir engel çıkacaktı kapımıza.
Ses etmeden uyumasına izin verdim ve onu izledim. Yavaşça göğsüme sığındı, hep göğsümde durduğuna ona mesken gibi hissediyordum; ama bu tamamen sahtekardı. Benden ona yurt, yuva olmazdı. Olması için onu göğsümde yaşatırdım ama olmazdı işte. Yanardı solukları her seferinde acı verirdi ona, onun canı acırsa benim içim kanardı.
Kirli sakalları boynuma değdiğinde irkildim. Nefesi yakıcı bir sıcaklıkla içime işledi. Sungur Karademir her daim benim içime işliyordu, yalanları ve isteklerindeki günah benim günaha tutkun tarafıma dokunmaya kalkıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ellerimi saçlarına çıkardım ve parmaklarımı kararsızca saçlarına sardım. Bu bir hataydı, ona bunu işlersem daha çok acırdı canı. Saçlarını okşarsam onu kendime inandırırdım; tıpkı geçmişinde başkasına inandığı gibi onu incitmeden sevebileceğime inanırdı. Bunun bilini ile yangına düşmüş gibi saçlarından elimi çektim. "Neden çektin elini?" Dedi uykusunun arasından.
