18. Bölüm

3.6K 127 36
                                        

Günlerden pazar. Toplantıdan sonraki, isteme akşamından önceki gün. Bir elimde adaçayım bir elimde kumanda haber kanallarına göz atıyorum. Dün gece toplantı salonuna girmemle birlikte şirketin ve benim resmi hesaplarımızdan açıklamalar yayınlanmıştı. Bu sayede herkes her şeyi öğrenmişti. Bir magazin programında dururken kumandayı yana attım ve telefonumu elime alıp instagram profilimdeki yorumlara ve etiketlendiğim gönderilere baktım. Tabi ki dünden sonra profil ismimi değiştirmeyi unutmamıştım. Herkes neden böyle bir şey yapıldığını anlamaya çalışıyordu. Saçma sapan iddiaları duymayı daha fazla istemedim ve televizyonu kapattım. Ülkenin gündemine otururken borsadaki hisselerimize de hareket getirmiştim. Tüm hisselerimizin değeri bir anda daha da artmıştı. Bu oldukça işime gelmişti. Ben hala borsaya bakarken Şimal'in araması ekranıma düştü.

"Alo! Kızım bir saattir magazin programlarını izliyorum her yerde sen varsın. Bu gece açıklayacağını söylememiştin. Bana nasıl söylemezsin böyle bir şeyi?"

"Aslında söylemem gereken bir şey daha var." Şimal heyecanla konuştu.

"Gerçekten aşık oldun değil mi? Biliyordum vallahi biliyordum."

"Ne saçmalıyorsun Şimal? Öyle bir şey mümkün değil. Hazırsan söylüyorum. Yarın beni istemeye geliyorlar." Son söylediğimle kendimi tutamayıp kahkaha attım. O kadar alışmıştım ki yalnızlığa böyle bir şeyi tahmin edemezdim. Şimal'den birkaç saniye ses gelmeyince yineledim.

"İstemeye geliyorlar diyorum sen bir şey demiyorsun. Ne oldu kal mı geldi?" Ben hala gülerken o öfkeyle konuştu.

"İnanmıyorum! Bunu şimdi mi söylüyorsun? Ne giyeceğiz biz? Organizasyon falan tamam mı her şey?"

"Bir sakin ol. Ben bu kadar heyecanlı değilim." Şimal'in yüzünü görmesem de muzip muzip sırıttığını ses tonundan anlamıştım.

"He yani heyecanlısın sen de?" Sorduğu soruyu es geçtim.

"Elbise almaya gitmemiz gerek. Ben üzerimi değiştirip evden çıkıyorum. Sen de hazırlan hadi."

"Tamam tamam hemen hazırlanıyorum." Telefonu kapatıp üstümü değiştirmek için yukarı çıktım.

" Telefonu kapatıp üstümü değiştirmek için yukarı çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dışarı çıktığımda Mehmet'in gözleri beni buldu.

"Abla, nereye gidiyorsun?"

"Şimal'le buluşacağım. Birkaç işim var."

"Hee! Anladımm!" Mehmet sırıtırken "Allah aşkına Mehmet ne anladın?" diye sordum.

"Yarın için heyecanlı olduğunu gözlerinden görebiliyorum güzellik. Servet değerinde bir oda dolusu kıyafetin olmasına rağmen elbise almaya gidiyorsun değil mi? Her şey eniştem için. Ben anlarım." Ellerini saçlarından geçirirken göz devirdim.

"Sarp nerede? Garajı açtırsın."

"Beni mi soruyordunuz Duru Hanım?" Sarp'ın en sevdiğim özelliği buydu. Sanki kendisine ihtiyacım olduğunu hissettiği her an yanımda biterdi.

AMORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin