Zil sesini duymamla kalbim hızla atmaya başladı. Marcel'in yanında ona nasıl davranmam gerektiğini bilmiyordum. Üstümü değiştirmiştim, merdivenlerden inerken Marcel'in beni beklediğini gördüm.
"Gel de tanışalım, bakalım. Gerçi adamı biliyorum ama yüz yüze gelmemizin bu sebepten olacağını bilmezdim." Yüzüme zoraki bir gülümseme kondurup kapıyı açtım. Her zaman ki mükemmeliyetiyle karşımda duruyordu. Marcel'in elini belime koymasıyla bakışları belime kaydı.
"Hoş geldin." Hafifçe gülümsedi. Eminim kendisini zorunda hissettiği için yapıyordur aynı benim gibi. Biz bunu sürekli olarak nasıl yapacağız hiç bilmiyorum.
"Hoş buldum." Marcel'le biraz geri çekilip girmesi için yer açtık. Kapıyı kapattığımda el sıkışıyorlardı.
"Marcel, Duru'nun abisiyim. Seni zaten tanıyorum." Marcel ona karşı pek sıcak bakmazken çok soğuk ta değildi. Yağız bir kez kafasını onaylar şekilde sallamıştı. Söze ben dahil oldum.
"Salona geçelim." Önden ben yürürken onlarda arkamdan geliyorlardı. Marcel tekli koltuğa oturmuştu. Ben de üçlü koltuğun ortasına oturdum, Yağız beklemediğim bir şey yapıp dibime oturdu ve kolunu arkamdan koltuğa uzattı. Bu rahatlık nereden kardeşim anlatsana biraz. Allahım birde iyicene yerleşiyor. Gerçi ne bekliyorsun Duru? Askerlik arkadaşın değil ya. Hele benim gibi temas bağımlısı birisinin sevgilisiyle uzak oturması düşünülür bir şey değildi. Sevgilisi?
"Önceden Duru'nun bir abisi olduğunu hatta bir de kardeşi olduğunu bilmiyordum." Marcel'in bu sohbetten hoşlanmadığına yemin edebilirim ama kanıtlayamam. Marcel güldü.
"Ama var. Her zaman da yanında olacağım Emirgan."
"Duru sanırım sana bahsetmiş." Bana döndü. Bende ona döndüğümde yüzlerimiz saçma bir yakınlıktaydı. "Duru'ya evlenme teklifi ettim."
"Biliyorum. Bak, az çok birbirimizi tanıyoruz. Ama şunu söylemek isterim ki Duru benim de kardeşinin de gözbebeğidir. Hayatta en değer verdiğim insan kendisi. En başından belirtiyorum , eğer ona zarar verecek ya da üzecek bir şey yaparsan seni pişman ederim." Yağız kafasını saçlarıma doğru eğip hafifçe gülümsedi. Sanırım birisinin onu tehdit etmesi hoşuna gitmemişti.
"Eğer Duru seni sevmişse ve seninle evlenmek istiyorsa ben onu her zaman desteklerim. Bu işlerle yakından alakalı olduğun için hiç içime sinmedi evet. Ama sana ön yargılı bakmayacağım Emirgan. Sözlerimi iyi tart. Kardeşimin gözünde değerli olan bir insanla zıt düşmek istemem aksine değer veririm." Marcel'in babacan konuşmasıyla içimde bir burukluk oluşmuştu.
"Bu işlerle uğraşıyorum evet ama Duru'nun yerinin de masadaki koltuğumun karşısında olduğunu unutma Marcel." Yüzü gayet ciddiydi.
"Üstelik kardeşin yer altında Kupakızı olarak anılıp, daha onların karşısına geçmeden yönetmeyi biliyorsa bu işlerin zaten içindedir, ki buna hayranlık duymadığımı söyleyemem." Kafamı ona doğru çevirmiştim. Bana hayranlık mı duyuyordu?! Tabi ki duyacak. 2 senedir yapmadığım halt kalmadı üstelik onun dışında kimse beni bulamadı. Ama ben bir heyecanlandım şu an. Gözlerimi onda fazla tuttuğumu düşündüm ve hemen geri çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AMOR
Fiksi RemajaYeraltına hükmedecek gizli bir kraliçe...Babasından sonra işleri devralırsa ne olur? #mafyaaşkı (1.)